İsrail ile Hizbullah arasında 7 Ekim sonrası tırmanan gerilim tam anlamıyla bir savaşa dönüşmeye adım adım yaklaşıyor. Geçtiğimiz günlerde Hizbullah’ın Lübnan’dan ateşlediği roketlerle İsrail’deki sıradağları ateşe vermesi günlerce süren orman yangınlarına yol açtı. Geniş ormanlık alanlar yok olurken 11 kişi dumandan zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. Bu yangın iki taraf arasındaki tansiyonu yeniden yükseltti.

İSRAİL SALDIRIYA GEÇMEYE HAZIR

Salı günü Kiryat Shmona kasabasındaki itfaiyecileri ziyaret eden İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, hükümetin Hizbullah'ın roketlerine savaşla yanıt vermesi gerektiğini söyledi.Ben-Gvir, "Toprağımız hedef alınırken Lübnan'da barış olmaz" dedi. İsrail Genelkurmay Başkanı Herzl Halevi de bölgeyi ziyaret ederek, ülkenin "bir karar noktasına yaklaştığını" söyledi.İsrail ordusunun "saldırıya geçmeye hazır" olduğunu belirtti.

Hizbullah'ın Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Al Jazeera televizyonuna, grubun İsrail ile çatışmayı genişletmeye çalışmadığını, ancak İsrail'in savaşı genişletmesi durumunda buna, "yıkımla" yanıt verileceğini söyledi.

50 BİN İSRAİLLİ ASKER ÇAĞRILDI

Öte yandan İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) kuzeyde bir taarruza geçmeye hazır olduğunu söyleyerek, "Çok iyi bir eğitim sürecinin ardından kuzeyde bir taarruza geçmeye hazırız” derken İsrail basını 50 bin ilave yedek birliğin çağrıldığını iddia etti.

Hizbullah’ın üst düzey isimlerinden Şeyh Naim Kasım ise kendilerinin savaşı genişletmek niyetinde olmadığını ancak kendilerine dayatılması halinde savaşacaklarını belirterek, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılar durana kadar İsrail’e yönelik saldırılarına devam edeceklerini vurguladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, son günlerde tansiyonun yükseldiği Lübnan sınırını ziyareti etti ve Hizbullah'a karşı güçlü adımlar atmaya hazır olduklarını duyurdu:

"Savaşın başında hem güneyde hem de kuzeyde güvenliği sağlayacağımızı söylemiştik ve bunu da yapıyoruz. Bugün kahraman savaşçılarımız ve komutanlarımızın yanı sıra itfaiyecilerimizle birlikte kuzey sınırındayım. Bize zarar verebileceğini ve bizim de boş boş oturacağımızı düşünen herkes büyük bir hata yapıyor demektir. Kuzeyde çok güçlü adımlar atmaya hazırız. Öyle ya da böyle kuzeyde güvenliği yeniden sağlayacağız."

İSRAİL HAVA SALDIRILARI BAŞLATTI

Lübnan Ulusal Haber Ajansı'nın (NNA) bildirdiğine göre, İsrail savaş uçakları, Aita al-Shaab kasabası ve Hula ile Markaba arasındaki vadi de dahil olmak üzere güney Lübnan'ın çeşitli bölgelerine hava saldırıları başlattı.

Times of Israel ise Lübnan sınırı yakınında siren seslerinin duyulduğunu ve yerel halktan güvenli bölgelere gitmeleri istendiğini duyurdu.

Al Jazeera de Hizbullah'ın, İsrail güçlerinin sınır çatışmaları sırasında kullandığı "El Malikiye bölgesinin" yakınındaki İsrail askerlerini bombaladığını yazdı.

İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyindeki Zabqin, Ayta ash Shab, Odaisseh, Blida ve Markaba bölgelerini vurduğunu duyurdu. IDF'nin açıklamasında savaş uçaklarının Hizbullah'a ait 3 askeri bina ve bir füze fırlatma sahasının imha ettiği bildirildi.

HİZBULLAH, İSRAİL'İN EN BÜYÜK KORKUSU

İsrail'in 7 Ekim sonrası başlattığı savaşta en büyük korkusu çatışmalara Hizbullah'ın da dahil olmasıydı. Hamas'tan çok daha güçlü silahlara sahip olan Hizbullah'ın savaşa girmesi İsrail için bir kıyamet senaryosu olarak değerlendiriliyor.

Hizbullah, 2006 yılının temmuz ayında İsrail’e bir saldırı başlattı. Sınırı geçen Hizbullah militanları, 3 İsrail askerini öldürüp 2'sini rehin aldı. İsrail’in başlattığı karşı harekat sırasında 1 İsrail tankının imha edilip 5 askerin daha öldürülmesi üzerine olaylar daha da büyüdü ve “Temmuz Savaşı” denen çatışmalar başladı.

İsrail’in saldırıları sonucunda başkent Beyrut da dahil olmak üzere Lübnan’ın altyapısı büyük oranda çöktü. Çatışmalarda bin kadar Lübnan vatandaşı hayatını kaybederken, 160 civarı İsrailli de öldü. Lübnan kayıplarının 3'te 1'i ila 2'sini siviller oluştururken, Hizbullah füzeleri sonucu 43 İsrailli sivil hayatını kaybetti.

34 gün süren çatışmaların sonucunda Hizbullah’ın birçok İsrail kentini vurabilecek kapasiteye sahip olduğunun ortaya çıkması, bölgede yaygın olan İsrail’in “yenilmezlik mitine” büyük zarar verdi.

Ayrıca Hizbullah, 2006’dan sonra hem Lübnan’da hem de Arap coğrafyasında popülaritesini artırsa da ülke içerisinde “Lübnan’ı bir kez daha felakete sürüklediği” gerekçesiyle ciddi bir muhalefetle karşılaştı.

Hizbullah'ın tam zamanlı ve yedek askerler de dahil olmak üzere toplamda 60.000 savaşçısının olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca 2006 yılında 14 bin olan füze stokunun da şu anda 150 bine çıktığı düşünülüyor.

Analistler, Hizbullah'ın son 17 yılda askeri yeteneklerini önemli ölçüde geliştirdiğini, hassas güdümlü füzelerden oluşan geniş cephaneliği ve binlerce deneyimli savaşçısı ile İsrail için çok ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekiyor.