Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında peş peşe şu soruları sordu:

- Şu hali ile CHP'ye bakıp da kendisi ve ülkesi adına umut gören tek bir vatandaşımız var mıdır?

- Hırsları boylarını aşan belediye başkanlarına bakıp ülkeyi bunlara emanet edebileceğine inanan biri var mıdır? 

- CHP'ye bakıp Türkiye'nin milli menfaatlerini dünyada savunabilecek bir kadro görebilen var mıdır?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözlerini okuyunca Ekrem İmamoğlu'nun kendi partisi için yaptığı eleştiriler aklıma geldi.

Toplumun CHP'ye güvenmediğini, insanların CHP'yi umut olarak görmediğini sadece iktidardakiler söylemiyor, İmamoğlu da böyle düşünüyor...

Yani Ekrem İmamoğlu bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ortak fikri savunuyor.

***

Birkaç gün önce CHP'de 81 il başkanı bir araya geldi.

İstanbul'da gerçekleşen toplantıda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da konuştu.

İktidarın bu şartlarda seçim kazanamayacağını söyleyen İmamoğlu, "Bundan sonra kaybedersek, beceriksizliğimizden kaybederiz" dedi.

İmamoğlu vatandaş tarafından "Aman kendi aranızda kavga etmeyin" diye uyarıldığını da ekledi.

İmamoğlu'na göre eğer CHP vatandaşa güçlü bir aile olduğunu hissettiremez ise iktidara gelemez.

Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dikkat çektiği "CHP'ye güven" problemi İmamoğlu'nun da dilinde...

İmamoğlu sokakta vatandaşların kendisine “Bu iktidardan bize hayır yok ama acaba size güvenebilir miyiz?” diye sorduklarını söyledi.

Bu uyarılar ilk değil. 

İmamoğlu aylar öncesinde de kendi partisine bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söyledikleriyle birebir örtüşen eleştirilerde bulunmuştu.

Ağustos ayındaki tüzük kurultayında konuşan İmamoğlu, CHP'lilerin gözlerine bakarak vatandaşın CHP'yi umut olarak görmediğini söylemiş ve yeni bir vizyon sunmanın şart olduğunu vurgulamıştı. 

O sözleri de hatırlayalım:

- Yurttaşlarımın ağır ekonomi ve adalet krizlerine rağmen muhalefeti seçenek olarak görmemesi bizi farklı düşünmeye sevk etmelidir. 

- Yeni bir vizyon sunmamızın şart olduğunu hepimizin bilmesi gerekir.

***

İmamoğlu partililerine "aranızda kavga etmeyin, siyaset üretin" diyor.

Ancak her an bir krizin patlak vereceği görüntüsü CHP'yi tekrar AK Parti'nin gerisine düşürüyor. İmamoğlu bu gerçeğin farkında.

CHP ile ilgili, "Bunlar iktidara da gelseler kendi aralarında kavga eder ve ülkeyi yönetemezler" düşüncesi vatandaşın zihnine kazındı bir kere...

İmamoğlu durumu toparlamaya çalışsa da partideki bütünlüğü sağlaması çok zor görünüyor. Çünkü CHP'de kavga-gürültü eksik olmuyor.

***

Son yaşananlardan bir örnek vereceğim;

Mansur Yavaş üzerinden yükselen tartışmalar da parti içinde alev topuna dönüşüyor.

Yavaş, geçtiğimiz günlerde kendi partisini milliyetçilik üzerinden uyarmış, birkaç hafta sonra Özgür Özel ise Yavaş'a aba altından sopa göstererek yanıt vermişti.

Önce Yavaş'ın açıklamalarını hatırlayalım...

CHP'nin altı okundan birinin milliyetçilik olduğunu söyleyen Yavaş şöyle konuşmuştu:

- Ben Atatürk ilkelerine bağlı bir Türk milliyetçisiyim ve CHP içerisinde benim gibi düşünen son derece fazla insan var. Bunun da bilinmesini isterim.

- CHP'nin bu cumhuriyeti kuran parti olduğunu unutup başka anlamlar yüklemeye çalışıyorlar. Asla bu çizgiden şaşmayacaktır. Herkes siyasetini de bu çizgide yapmak durumundadır.

Yavaş bu sözleri ile CHP'nin durması gerektiği yeri işaret etmişti.

CHP'den Cumhurbaşkanı adayı yapılmaması durumunda ayrı bir yol izleyebileceği konuşulan Mansur Yavaş'a, Özgür Özel tarafından "sopa" gösterildi.

Özel, geçtiğimiz günlerde gazetecilerle bir araya geldi. O toplantıda Yavaş'a açıkça "partiden ayrılırsan başına gelecekleri biliyorsun" mesajını verdi.

Özel, "Mansur Bey yüzde 25’lik CHP tabanının ne demek olduğunu bilir. CHP tabanını karşısına alacak bir işin içine girmemesi gerektiğini de bilir" diyerek Yavaş'ın gözünü korkutmak istedi.

Bu özetlediklerim CHP'de birbirini tetikleyen krizlerden sadece birkaçı...

Yapılan tartışmalar CHP'ye Altılı Masa sürecinde yaşananlardan çok daha fazla zarar veriyor.

Bir de bunların üzerine Kemal Kılıçdaroğlu'nun parti yönetimine karşı eleştirileri, etrafında büyüyen parti içi muhalefet ve Oğuz Kaan Salıcı'nın "kurultay haktır" gibi çıkışları eklenince tablo CHP için daha da karmaşık hale geliyor.

Şu bir gerçek; CHP'nin büyümesi için önce kendi içindeki tartışmaları bitirmesi gerekiyor. Bunun farkında olan tek bir isim var; O da Ekrem İmamoğlu...