Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force-FATF) 28 Haziran 2024 itibariyle Türkiye'nin gri listeden çıkarıldığını duyurdu. Dünya ekonomilerinin mali suçlarla mücadeleye uyumunu tespit eden FATF, kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadelede geride kaldığı için Türkiye'yi 2021 yılında gri listeye almıştı.


ŞİMŞEK'TEN GRİ LİSTE KARARI ÖNCESİ 'BAŞARDIK' MESAJI


Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından 'Başardık' yazısını ve Türk bayrağı emojisi paylaştı.


Türkiye'nin gri listeden çıkmasını bekliyorduk ve resmi açıklama gelmeden Bakan Şimşek X hesabından 'Başardık' diye paylaştı. Sonrasında da resmi açıklama geldi ve yaklaşık 3 yıldır gri listedeydik.


Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ata Özkaya, Türkiye'nin gri listeden çıkmasını Ekol TV'ye değerlendirdi.


Zeliha Saraç: Bundan sonraki süreçte Türkiye'nin gri listeden çıkmasıyla bunun avantajlarını nasıl kullanacağız? Sonuçta nereden bakarsak bakalım itibar kaybı olarak görülüyor gri liste. Bu konuda ki yorumuz nasıl olacak?


“EKONOMİ POLİTİKASI DEĞİŞİKLİĞİNE GİDİLDİ”


Doç. Dr. Ata Özkaya, gri listeye 2021 yılda girmemiz aslında bu gri listede olmamamız gerekiyor bizim gibi G20 ülkesinin. Çünkü birçok Avrupa Birliği ile ilgili kuruma da üyeyiz. Avrupa Gümrük Birliği üyeliğimiz var, finansal sisteme entegreyiz 45 yıldır. Dolayısıyla birinci gri listede olmamız doğru değildi, yani bir hata olarak nitelendirebiliriz bunu 2021 yılda gri listeye alınmış olmamızı.


2021 yılında gri listeye alınmış olmamızın ekonomik politikamız üzerinde yaratmış olduğu değişikliği de yaşadık. Küresel finansal sistemle bağlantınız zayıfladığında veya koptuğunda dış kaynak bulamadığınız zaman bunu iç kaynaklarlar gidermeye çalışırsınız. Dolayısıyla Merkez Bankası rezervleri üzerine yapılan tartışmalar 2021 yılında sonra hatırlarsanız 218 milyar dolar başta olmak üzere ekonomik politikası değişikliğine kadar bunun hep etkileri oldu.

Çünkü sıcak para portföy akımları dahi ülkemize bu yatırımlar oldukça azaldı. Yani bir bağlantı zayıflığı yüzünden dolayısıyla biz de 2021 yılından sonra politika değişikliğine gittik. Düşük faizli bir politika uyguladık bu da enflasyona sebebiyet verdi. Döviz rezervlerimizin erimesiyle beraber, o şekilde geldik bugünlere.


“ÖNÜMÜZDEKİ AY ARTILARINI GÖRECEĞİZ”


Şimdi tekrardan entegre olmaya çalışıyoruz. 2021 yılına göre ne kadar ilerideyiz dediğimizde 2021 yılı öncesini yakalamaya çalıştığımızı hatırımızda tutarak bu kararı yorumlamak için ifade ediyorum.


Böyle baktığımızda ne getirecek bize bu karar? Bu karar bizim için tekrar yatırım yapılabilir bir ülke seviyesine doğru yol almamızı sağlayacak. 4-5 kademi aşağıdayız kredi derecelendirme kuruluşlarının not seviyelerine göre. Dolayısıyla bu karardan sonra sıcak para portföy akımlarında bir miktar daha giriş bekleyebiliriz. Yabancı yatırımcının ülkemize güveni bir miktar daha artmış olacaktır ve bununla beraber fonlarla ilgili, büyük fonların yatırım yapmasıyla ilgili engeli ortadan kalktı. Gri listede olmak fonların hiç tercih etmeyecek bir ülke konumuna sokuyordu bizi. Bu durum ortadan kalktı. Kara para aklama ve terörün finansmanı dediğimiz bu izleme listesi, bunun ortadan kalkması fonların da ülkemize güvenmesi anlamına geliyor. Önümüzdeki aylarda biz bunların artılarını göreceğiz ve bir miktar daha artış olacak.


“ÜLKEMİZİN AYAKLARI YERE SAĞLAM BASACAK”


Bu bizi nereye götürecek diye baktığımızda, kredi derecelendirme kuruluşları notumuzu artırması gerekiyor, bundan sonraki aşmamız gereken aşama bir miktar daha yatırım yapılabilir seviyeye doğru yolculuk etmemiş. Temmuz ayında ve sonbaharda not değerlendirme toplantılarımız var ve bunlarda da olumlu gelişme ve artış sağlanırsa ülkemizde biraz daha rezervler açısından ve yurt dışı yatırımcı açısından ya da döviz yatırımı açısından ülkemizin ayakları yere daha sağlam basmış olacak ve daha güvenli ekonomik politikasını konuşabileceğiz.