Piyasalarda gözler Merkez Bankası'nın faiz kararına çevrildi. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faiz kararını perşembe günü açıklayacak. Banka bir önceki toplantıda politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit tutmuştu.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan başkanlığında 27 Haziran Perşembe günü toplanacak.


Aynı gün saat 14.00'te faiz kararı açıklanacak. Geçen ay gerçekleştirilen PPK toplantısında politika faizi yüzde 50 seviyesinde sabit tutulmuştu. Para Politikası Kurulu faiz kararını yine sabit mi tutacak? TCMB'nin bu ay ki faiz kararı ne olacağı konusunda Ekonomist Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, Ekol TV'de Mehtap Özkan Tekin'e değerlendirmelerde bulundu.


Eryılmaz: Piyasanın beklentisine baktığımızda Merkez Bankası'nın sabit tutması bekleniyor, benim de beklentim bu yönde. Tabii piyasanın aslında faiz kararını merak etmiyor olacak asıl şunu merak ediyor olacak, artık Haziran'dan sonra ilk adımda ilk faiz indirimi ne zaman gelirde olacak. Özellikle Merkez Bankası Para Politikası Kurulu karar metninde buna dair söylemi olacak mı piyasa buna odaklanacaktır.


TCMB'NİN FAİZ KARARI NE OLACAK?


Açıkçası bu açıdan yakın vadedeki Para Politikası Kurulu metinlerinden farklı bir metin beklemiyorum. İlk olarak şunu yapacak, her ay bir sonraki ayın yani son gelen enflasyon oranını değerlendirecek. Orada şunu göreceğiz Merkez Bankası son gelen enflasyon datası beklentisi ne kadar paralel ya da ne kadar beklentisinin üzerinde bunu anlamaya çalışacağız ilk olarak buraya bakacağız. Sonrasında şu sözlü iletişimi var Merkez Bankası'nın faiz indirimlerine dair. Diyor ki yani benim için iki noktanın gerçekleşiyor olması lazım faiz indirimleri için biri enflasyonun ana eğiliminde belirli düşüş görmeme gerekiyor diyor, bir diğeri de enflasyon beklentileriyle benim beklentilerimle oluşan bir seyir görmem lazım diyor. Eğer bu iki veride de istediğim yönde ilerleme görürsem parasal değişimde yani faiz indirmeye başlayacağım diyecek.


YIL SONU YÜZDE 45 İLE KAPATACAK


Bana kalırsa bu sözel iletişim aynen devam edecek. Yani bu sözel iletişimin piyasadaki karşılığı şu henüz faiz indirimlerini konuşmak için erken olarak da yorumlayacağız. Asıl kafaların karışık olduğu yer burası, gerek yurt için gerekse de yurtdışı kurumların tahmini beklentilerine bakarsak oldukça farklı. Mesela yabancı bir kurum diyor ki; bu yıl hiç faiz indirmeyecek Merkez Banaksı diyor, eğer gerçek anlamda önüne bir süreç gelirse, yani şu an beklemiyorum diyor ama 500 baz puandan daha fazla bir indirim beklemiyorum diyor. Bir başka kurum örneğin yine 500 baz puan indirimin olabileceğini söylüyor. Yani hakim beklenti gerek yurt için gerekse yurtdışı kurumlarda, Kasım'da başlayacak faiz indirimi, Kasım ve Aralık'ta toplamda 500 baz puan faiz indirimiyle seneyi yüzde 45 ile kapatacağı yönünde.


ALTIN NE KADAR YÜKSELECEK?


ABD'li bankacılık devi Bank of America ticari olmayan altın talebi ve FED'in faiz indirimiyle altının ons fiyatının 12-18 ayda 3 bin dolara ulaşacağını tahmin etti. Altonda beklenen bu yükseliş için Eryılmaz şöyle dedi: FED'in son faiz kararından bu yana yani 2300 dolar 2340 dolar arasında fiyatlanıyor. Gram altına da baktığımızda yaklaşık 2450 ile 2500 TL arasında bir bekleme sürecine girdi diyebiliriz. Neden bekleme sürecinde, çünkü altını şu an yükseltecek ciddi bir katalizör yok. Bu katalizör ne olacak derseniz, elbette savaş veya bilinmeyen bir jeopolitik bir risk olmazsa başta FED'in faiz indirmeye başlayacağı bir süreç olacak. Fakat orada da bir belirsizlik var, piyasa şu an iki faizli indirimi fiyatlıyor. FED bir faiz indirimi diyor. FED üyelerinin konuşmalarına baktığımızda çok karışık konuşuyorlar, bazıları enflasyonda daha sıkı durmalıyız diyen de var, istihdam piyasası için ekonomiye çok hasar vermeden enflasyonla mücadele etmeliyiz diyenler. Yani ortada bir netlik yok, orada bir netlik olmadan, FED üyelerinden faiz indirimine dair bir sinyal görmeden altında güçlü bir yükseliş beklememek lazım, aynı şekilde güçlü düşüşte beklememek lazım. Genel olarak jeopolitik riskler devam ediyor. Kısmı olarak dünya ülkeleri başta Çin olmak üzere, Çin bu aralar altın alımını durdurdu fakat Merkez Bankası alımları var, ve faiz indirimi beklentileri var. Tüm bunlarla yükselemeyen ama düşmeyen de bir altın var ama güç toplayan bir altın piyasası var.