Ekol TV’de Pınar Işık Ardor’un sunuculuğunu üstlendiği Kontrol Noktası programında gündeme ilişkin önemli konular ele alındı. Programa Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turgay Yerlikaya, Kamuoyu Araştırmacısı Murat Sarı, Gazeteci Gürkan Zengin ve Eski Milletvekili - DP Genel İdare Kurulu Üyesi Faik Tunay konuk oldu.


SEÇİM SONUÇLARININ SİYASETE ETKİSİ


25 yıldır siyasetin içinde bulunduğunu açıklayan Eski Milletvekili VE DP Genel İdare Kurulu Üyesi Faik Tunay, “Ekrem İmamoğlu olmasa Özgür Özel seçimi kazanamazdı.” ifadelerini kullandı. Ekrem İmamoğlu’nu hedefinin İstanbul’un çok çok üzerinde olduğunu ifade eden Tunay, 2-3 ay öncesinde kadar her konuda beyanat veren Ekrem İmamoğlu’nun artık İstanbul özelinde konuştuğuna dikkat çekti. 


"CHP'DE AKTÖREL BİR DEĞİŞİM VAR"


İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turgay Yerlikaya "Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki değişim aktörel bir değişim. Bir içerik anlamında değişim henüz söz konusu değil ama seçim anlamında bir değişiklik var." dedi.


ÖZEL - İMAMOĞLU GÖRÜŞMESİ


Kamuoyu Araştırmacısı Murat Sarı, "Ankara’da 30 puan fark attı Cumhuriyet Halk Partisi, Mansur Yavaş. İzmir birazcık az kaldı, 9 puanla. 2019 seçimlerinin oranlarına baktığımıda tamamen AK Parti’nin belediye başkanları tarafından yönetiliyordu, şimdi bu seçimde Ege’nin tamamı Cumhuriyet Halk Partisi belediye başkanlarıyla yönetiliyor. Çok büyük bir başarı.


Pek çok ili almış vaziyette olan Cumhuriyet Halk Partisi bunu bir ortak başarı olarak lanse ediyorlar. Birey başarısına alışık olduğumuz için Türk siyaseti buna alışık değil." ifadelerini kullandı.


"BEŞ YILLIK HİZMETLERİNDEN DOLAYI KAZANDILAR"


Sarı, "Ekrem İmamoğlu sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na gitti ve genel başkanlığı bırakın dedi, yoksa karşınıza kim gelirse onunla beraber gideceğim dedi. Bunu çok açık bir şekilde açıkladı, tabi bu kelimelerle açıklamamış olabilir. Çok net bir şekilde Özgür Özel sayın Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıktı ve Cumhuriyet Halk Partisi içinde bir değişim yaşattı.


Herkesin bir Siyasal kimliği vardır ama bu belediye seçimlerinde İmamoğlu ve Yavaş siyasal kimliklerinden dolayı kazanmadılar, beş yıllık hizmetlerinden dolayı dolayı kazandılar." açıklamalarında bulundu.


"KILIÇDAROĞLU, İMAMOĞLU VE ÖZEL'İN ÇIKARLARININ KESİŞTİĞİ VE AYRIŞTIĞI NOKTALAR VAR"


Pınar Işık Ardor'un sorduğu "Kılıçdaroğlu kimi tercih ederdi?" sorusuna Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, "Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel üçlüsüne baktığımızda çıkarlarının kesiştiği noktalar var, ayrıştığı noktalar var. Kılıçdaroğlu İmamoğlu‘na çok kızgın hala, kurultay‘dan dolayı telefonlarda da çıkmadı ve helalleşme çağrılarına da cevap vermedi. Dolayısıyla ben İmamoğlu'nun aday olmaması için önümüzdeki dönemde Kılıçdaroğlu’nun elindeki kozlarını kullanacağını düşünüyorum." şeklinde yanıt verdi.


"KILIÇDAROĞLU, ÖZEL'İN PARTİDE TEK ADAM OLMASINI İSTEMİYOR"


Acet, "Kılıçdaroğlu bir taraftan da Özgür Özel’in partide bir tek adam ya da belirleyici adam haline gelmesini de istemiyor ve bazen de onun otoritesini ezecek hareketler yapabiliyor." dedi.ü


"KILIÇDAROĞLU, İMAMOĞLU VE ÖZEL'İN ARKASINDA KALAN BİR İSİM"


İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turgay Yerlikaya "Kılıçdaroğlu oğlu etkisini kaybeden ve bu siyasi tablo içerisinde İmamoğlu ya da Özgür Özel gibi isimlerin daha arkasında kalan bir isim." ifadelerini kullandı.


ERKEN SEÇİM OLUR MU?


Erken seçim olur mu sorusuna “Her şey olabilir” yanıtını veren Murat Sarı, "Sayın Özel, altını çize çize anayasa görüşmeleri ile ilgili bir şey söylüyor. Özel, en son seçimlerden birinci parti olarak çıkan Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı olarak bir şey söylüyor. Diyor ki anayasa değişikliği değil anayasaya uymak birinci şart. Anayasaya uymuyor bunun altını çizerek söylüyor Özel.” yanıtını verdi.


Öte yandan Kamuoyu Araştırmacısı Murat Sarı, 2026 yılında erken seçim olacağını düşündüğünü ifade etti.


"EMEKLİLER MİTİNGİ ETKİLİ BİR ŞEY OLACAK"


Gazeteci Gürkan Zengin, “Özel'in yaptığı şeylerden bir tanesi büyük kitlelerin meselelerini konuşmak. Meydanlarda mitinglerde asıl vurgulamak istedikleri konular atanamayan öğretmenler, emeklile. Bunun programlarının yapılıyor olması önemli bir şey. Bundan daha önce İstanbul Mitingi gibi büyük bir kitleyi ilgilendiren miting yoktu diye biliyorum ama çok yeni bir genel başkan olarak bu topa girmeye başladı. Önümüzdeki hafta pazar günü emekliler mitingi anladığım kadarıyla etkili bir şey olacak. Bu devam edecek gibi görünüyor.” dedi.


"EĞİTİMİN KALİTESİ ÖNEMLİ"


Zengin, "Üniversite iş bulmak için bir kapı değildir. Bu kadar her yere üniversite açtık, her yerde üniversitemiz var yaklaşımının dünya akademik mantığı açısından çok da doğru olmadığı çok net görülüyor. Sadece mezunların iş bulması bulunmaması meselesi üzerine değil, eğitimin kalitesi önemli. Her yere üniversite açtık, bu değil kalite. Eğitim, sektörlerin ihtiyacı olan kadroların yetiştirilmesidir. O kadar çok ihtiyaç olmayan alanlarda veya mezunlarının iş bulmasının pek mümkün görünmediği alanlarda üniversite ve fakültemizin olması israf gibi görünüyor." ifadelerini kullandı.


"


İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turgay Yerlikaya, "Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu adımları ve söylemleri çerçeve üzerinden baktığımızda daha anlamlı hale geliyor. AK Parti açısından aslında 31 Mart seçimlerindeki o dramatik sonucu ortaya çıkartan en temel meselelerden bir tanesi ekonomiydi. Tabii bunun yanında farklı farklı parametreler de var. Şimdi AK Parti’nin önündeki en büyük engel ve oradan Cumhuriyet Halk Partisi’ne nasıl bir geçiş var onu görebiliriz.



"SİYASETTE NORMALLEŞME VE YUMUŞAMA BAŞLIKLARINI TARTIŞIYORUZ"


Turgay Yerlikaya, "AK Parti seçmen rahatsızlığını görüyor ve orta vadeli ekonomi programı başta olmak üzere bir dizi yeni adımlarla bu kırılganlığı ortadan kaldırmak istiyor. Şimdi önünde de önemli bir zaman dilimi var, eğer bunları kaldıramazsa 31 Mart‘ta kendisine yönelik seçmenin bu itirazı daha da genişleyebilir. 'Cumhuriyet Halk Partisi aslında yürütme açısından bir alternatif olabilir mi?' sorusu gündemde daha fazla tartışılır ve bu Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir kazanımı olur. Şimdi bunu Özgür Özel ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin elitleri gördüğü için bence bu alan üzerinden dinamik bir politika istiyorlar. Hem bir yandan siyasette normalleşme ve yumuşama başlıklarını tartışıyoruz, diğer yandan da siyasetin doğası gereği genel başkanın iktidardaki partiye yönelik ve Cumhurbaşkanına yönelik eleştirilerini dinliyoruz. Bugün öğretmenler ya da emekliler gündemde, aslında burada bu ekonomik kaynaklı kırılganlık sürer ise eğer o alanlardaki seçmen rahatsızlığını doğrudan 2028’de kendisine yönelik bir teveccüh olarak da kazanabilir." dedi.



"BU AK PARTİ'YE BİR İTİRAZDIR"


Yerlikaya, "Ekonomi ile ilgili baktığımızda emekliler seçim öncesinde de tartışılan bir başlıktı, asgari ücret ve öğretmenlerle ilgili mesaj ve formasyon meselesi de. Bu sayıyla, yani bu arzla biz 31 Mart seçimlerini doğrudan Cumhuriyet Halk Partisi’ne verilmiş bir yürütme yetkisi olarak yorumlayamayız. Bu Cumhur İttifakı’na ve AK Parti‘ye bir itirazdır, bu itirazı anlamlandıramaz ve ona göre yeni bir yol haritası inşa edemezse AK Parti bu sürecin kaybedeni olur. Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi bunu gördüğü için emekliler ve öğretmenler konusun eğiliyor." ifadelerini kullandı.