ABD’de tarihi başkanlık seçimlerini Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump’ın kazanmasının ardından Amerikalı yazar ve hukukçu Ingersoll Lockwood’un 19’uncu yüzyılda yazdığı iki kitap komplo teorisyenlerinin dikkatini çekerek gündeme bomba gibi düştü. Kitaptaki kurgusal olay ve karakterlerin Başkan Trump’ın yükselişiyle olan ilginç benzerlikleri dikkat çekmeye başladı.

BENZERLİKLER ŞAŞIRTICI

Kitapların başkarakteri “Küçük Baron Trump” ve diğer bir karakter olan “Son Başkan” adlı figür, Trump’ın siyasi hayatı ile şaşırtıcı benzerlikler taşıyor. Bu benzerlikler özellikle sosyal medyada teorilerin yayılmasına neden olurken, edebi bir kurgu ile gerçek hayat arasındaki bu ilişki tartışma yaratmaya devam ediyor.

KÜÇÜK BARON TRUMP’IN MACERASI

Lockwood’un 1889 yılında kaleme aldığı ilk kitapta, “Küçük Baron Trump” adlı başkarakterin sıradışı bir yaşam sürdüğü görülüyor. Trump soyadını taşıyan karakter, “Trump Kalesi”nde yaşayan zengin ve aristokrat bir genç adam olarak tanımlanıyor. Gerçek hayatta Donald Trump’ın küçük oğlunun da adı olan Baron, bu karakterle benzer bir ad taşıyor. Kitapta, genç Trump’ın bitmek bilmeyen bir merak ve düş gücüne sahip olduğu, bu nedenle alıştığı konforlu ve lüks hayattan sıkılarak macera arayışına girdiği anlatılıyor. “Küçük Baron Trump”, tesadüfen bulduğu bir geçitle zamanda yolculuk yaparak Rusya’ya gidiyor. Bu noktada, hikâyede geçen olayların çoğunun Rusya’da yaşanması, günümüzde ABD ve Rusya arasındaki ilişkilerle bağ kurularak komplo teorilerinin temelini oluşturuyor.

TRUMP TOWER’A GÖNDERME

Lockwood, 1896 yılında bir devam kitabı olarak “The Last President” (Son Başkan) adlı bir eser daha yayımladı. Bu kitap, birçok komplo teorisyeni için Trump ile olan benzerlikleriyle dikkat çekici bir hal aldı. Kitapta, başkanlık yarışına giren zengin bir adamın öyküsü anlatılıyor. Bu figür, kimsenin kazanmasını beklemediği bir seçim sürecinde New York’taki 5’inci Cadde’de yaşıyor. Günümüzde aynı cadde üzerinde Trump Tower’ın bulunması, birçok kişi tarafından kitabın Donald Trump’ın başkanlık serüvenini önceden öngörmüş olabileceği şeklinde yorumlanıyor.

Baron Trumps Marvellous Underground Journey Fb

İLGİNÇ BİR TESADÜF MÜ?

“Son Başkan” kitabında geçen olayların Amerika’da kaos ortamı yaratması ve insanların sokaklarda panik içinde olması, bazı çevrelerce Trump’ın seçim zaferi sonrasında yaşanan politik bölünmeler ve gösterilere gönderme olarak görülüyor. Eserin içeriği ve benzerlikleriyle, Lockwood’un yazdıklarıyla günümüz olayları arasında bir bağ kuranlar, bu teoriyi ilginç bir tesadüf olarak değerlendiriyor.

NIKOLA TESLA VE ZAMAN YOLCULUĞU İDDİALARI

Komplo teorileri burada da sona ermiyor. Kitaplarla ilgili en dikkat çekici iddialardan biri, Nikola Tesla’nın zamanda yolculuk yapmayı mümkün kılacak bir makine geliştirdiği ve bu sırra Trump’ın dedesi John G. Trump’ın da vakıf olduğu yönünde. 1943 yılında Tesla’nın ölümünden sonra onun bilimsel notları, ABD hükümeti adına mühendis olarak görev yapan dede Trump tarafından incelenmişti. Ancak John G. Trump, Tesla’nın notlarından bir sonuca varılamayacağını açıklamıştı. Buna rağmen, komplo teorisyenleri, dedenin zaman yolculuğuyla ilgili önemli bir sırrı gizli tuttuğunu ve Trump ailesinin bu bilgiye sahip olduğu iddiasını sürdürüyor.

TESLA’NIN GİZEMLİ MİRASI

Tesla’nın buluşları ve Trump ailesine dair teoriler, internet ortamında geniş bir yankı bulmuş durumda. Bilim-kurgu ögeleri taşıyan bu iddialar gerek Tesla’nın gizemli mirası gerekse Trump ailesinin geçmişiyle birleşerek farklı teorilerin üretilmesine zemin hazırlıyor. Öyle ki bazıları, Trump’ın politik yükselişini dahi bu tür gizemli olaylarla açıklamaya çalışıyor. Her ne kadar bu iddiaların somut bir dayanağı olmasa da edebi bir kurgu ile günümüz olayları arasındaki bu benzerlikler, özellikle komplo teorisyenleri için tükenmez bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

KURGU İLE GERÇEKLİK ARASINDA

Ingersoll Lockwood’un “Küçük Baron Trump” ve “Son Başkan” eserleri ile Trump’ın siyasi kariyerinin benzerlikleri, kurgu ile gerçeklik arasındaki ince çizgiyi bir kez daha gündeme taşıyor. Bazıları bu benzerlikleri yalnızca birer tesadüf olarak görürken, başkaları ise daha büyük bir gizemin işaretleri olarak yorumluyor.