Ortadoğu’da tansiyon yükselmeye devam ediyor. İsrail, Gazze ve Lübnan’da masum sivilleri hedef alarak soykırım saldırılarını sürdürürken Tel Aviv basını gündeme bomba gibi düşen bir iddiada bulundu.
YAŞAMLARINA SON VERİYORLAR
İsrail merkezli Yedioth Ahronoth, yayımladığı haberinde son aylarda Tel Aviv’in aralıksız olarak sürdürdüğü katliamlarda uzun süre görev alan askerlerin psikolojisinin bozularak en az altısının yaşamına son verdiğini öne sürdü.
RESMÎ VERİLER SAKLANIYOR
Yaşamına son veren İsrailli asker sayısının daha fazla olduğunun tahmin edildiği ancak İsrail ordusunun bu konudaki resmî verileri şu ana kadar paylaşmayı reddettiği ve yıl sonunda bu verileri paylaşacağını belirttiği aktarıldı. Binlerce İsrail askerinin, sahada görevli psikologların yanı sıra İsrail ordusunun kurduğu ruh sağlığı kliniklerine başvurduğu aktarılırken psikolojisi etkilenen İsrail askerlerinin yaklaşık üçte birinin "travma sonrası stres bozukluğu" yaşadığına işaret edildi.
YARALI SAYISINDAN FAZLA
Savaş sebebiyle psikolojisi bozulan İsrail askerlerinin sayısının, yaralananlardan daha fazla olacağı öngörülüyor. Askeri uzmanların, İsrail askerlerinin psikolojik durumuna ilişkin yaşanan krizin gerçek boyutlarının, çatışmaların sona ermesinin ardından İsrail ordusunun "yarı normal hayata" geçmesiyle ortaya çıkacağı tahmininde bulunduğu aktarıldı. İsrail ordusunun Ruh Sağlığı Dairesi Başkanı Lucian Lior, mart ayında Haaretz gazetesine yaptığı açıklamada, yaklaşık bin 700 İsrail askerinin psikolojik tedavi gördüğünü söylemişti.
“ESİRLERİ SERBEST BIRAK”
Öte yandan Tel Avivliler, Gazze'de ateşkesi ve esir takası anlaşmasını engellemekle suçladıkları Başbakan Benjamin Netanyahu liderliğindeki hükümetin istifası ve takas anlaşması talebiyle cumartesi akşamları düzenledikleri gösterilerine bu hafta da devam etti. Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) birkaç gün önce Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama kararı çıkarmasının ardından düzenlenen ilk protesto gösterisinde, binlerce kişi Tel Aviv'deki Begin Caddesi'nde toplandı. Netanyahu ve kabinesindeki siyasetçiler aleyhinde ve "Hepsi hemen eve", "Yardım" gibi esirlerin evlerine dönmesini isteyen dövizler taşıyan göstericiler, "Netanyahu, esirleri serbest bırak", "Sen baştasın, sen suçlusun" şeklinde sloganlar attı. Tepki için davul ve düdük çalan göstericiler, İsrailli esirlerin serbest bırakılması için hükümete esir takası ve ateşkes anlaşması imzalaması çağrısında bulundu.
“GAZZE’DEKİ DURUM DAYANILMAZ”
Ayrıca, Necef ve Celile Kalkınma Bakanı Yitzhak Wasserlauf'un Tel Aviv'deki konutunun önünde hükümet karşıtı bir grup protestocu toplandı. Protestoculardan birinin İsrail polisince gözaltına alınma görüntüleri sosyal medyada paylaşıldı. Bazı esir yakınları, yaptıkları konuşmalarla hükümete esir takası anlaşması yapma çağrısında bulundu. İsrailli gösterici Lea, yaklaşık iki yıldır hükümetin istifası ve esir takası anlaşması talebiyle protestolara katıldığını belirtti. Lea, "Gazze'deki insanları gerçekten önemsiyorum. Savaşın şimdi, her yerde durdurulması gerektiğini düşünüyorum. Durum dayanılmaz” dedi. İsrailli, Netanyahu'nun arkasına halkın değil de İsrailli parlamenterlerin desteğini aldığını, esir takası anlaşması yapmamak için her türlü "kişisel gerekçesinin" olduğunu söyledi.
“UMARIM NETANYAHU’YU TUTUKLARLAR”
İsrailli gösterici Amram Zahavi ise Netanyahu hakkındaki UCM’nin tutuklama kararına ilişkin, "Lahey'deki mahkemenin kararından çok mutluyum. Umarım başbakanımızı tutuklarlar. Umarım dünyadaki hükümetler İsrail'i boykot eder” diye konuştu. Zahavi, "Ben dünyaya, benim gibi insanların İsrail'de azınlık olduğunu fakat pes etmeyeceğimizi söylemek için buradayım." sözleriyle protestoya katılma gerekçesini açıkladı. Bölgede "bir barış anlaşması istemeyen tek ülkenin İsrail olduğunu" savunan Zahavi, "Biz ayağa kalkıp İsrail hükümetini ve ordusunu vazgeçirmeye, bu akıl almaz katliamı durdurmaya zorlayacağız ve bir İsrailli olarak bunun olmasından utanıyorum” ifadelerini kullandı.
“YARGILANMAKTAN KAÇIYOR”
Gazze’de Hamas'ın elinde bulunan İsrailli esir Matan'ın annesi Einav Zangauker, protesto öncesi Begin Caddesi'ndeki Savunma Bakanlığı kompleksinin önünde basın açıklaması yaptı. Zangauker, Netanyahu'nun esirleri geri getirip saldırıları sona erdirmek niyetinde olmadığını belirterek, "yargılanmaktan kaçmak için savaşın devam etmesine ihtiyacı olduğunu" belirtti. Öte yandan Batı Kudüs'te de gösteriler düzenlendi. Gazze'de tutulan İsrailli esirlerin serbest kalması adına hükümetten esir takası anlaşması imzalamasını talep eden yüzlerce gösterici, Batı Kudüs'te yürüyüş düzenledi.
NE OLMUŞTU?
Netanyahu, "siyasi gerekçelerle" Gazze’deki İsrailli esirleri geri getirecek Hamas ile karşılıklı esir takası anlaşmasına yanaşmamakla eleştiriliyor. Gazze Şeridi'nde 101 İsrailli esir olduğu tahmin ediliyor. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 492'si çocuk, 11 bin 979'u kadın olmak üzere 44 bin 56 Filistinli öldü, 104 bin 268 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.