PIRIL CENNET / EKOLTV.COM.TR
ABD’de tarihi seçimlerin ardından Beyaz Saray’ın 47’nci başkanı seçilen Donald Trump, 2024 seçim zaferinin ardından oluşturduğu yeni kabinesiyle hem Amerika Birleşik Devletleri’nde hem de uluslararası arenada büyük bir tartışma yarattı. Ekoltv.com.tr’den Dış Haberler Editörü Pırıl Cennet’e konuşan Hukukçu Yunus Emre Erdölen, Trump’ın kabinesiyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulunarak, bu ekibin temel özelliklerini, oluşum sürecini ve olası etkilerini detaylandırdı. Erdölen’e göre Trump’ın kabinesi, özellikle İsrail yanlısı tutumları, Trump’a sadakat temelli seçimleri ve radikal isimleriyle dikkat çekiyor.
“KABİNENİN EN BELİRGİN ÖZELLİĞİ İSRAİL YANLILIĞI”
Trump’ın kabinesi, öncelikle İsrail’e verdiği yoğun destekle öne çıkıyor. Erdölen, bu durumun özellikle Ortadoğu’daki dengeleri derinden etkileyeceğini belirterek “Trump kabinesinin en belirgin özelliği, çok fazla İsrail yanlısı olmaları,” ifadesinde bulundu. Uzman hukukçu, bu isimlerin Batı Şeria’nın İsrail tarafından ilhakını olumlu gördüklerini vurgulayarak özellikle İsrail Büyükelçiliği’ne aday gösterilen kişinin, Tel Aviv’in Batı Şeria üzerindeki hak iddiasını, ABD’nin Manhattan üzerindeki hak iddiasından daha güçlü gördüğünü dile getirmesinin bu tutumu açıkça ortaya koyduğunu belirtti.
“FARKLI YAKLAŞIMLAR UYUMU ETKİLEYEBİLİR”
Öte yandan kabinede, Ortadoğu’da daha müdahaleci bir politika izlenmesi gerektiğini savunan isimler bulunuyor. Örneğin, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanlığı’na aday gösterilen Mike Waltz gibi isimler, İran’a karşı daha sert önlemler alınmasını destekliyor. Ancak Tulsi Gabbard ve Robert F. Kennedy Jr. gibi isimler, daha az müdahaleci bir politika izlenmesi gerektiğini savunuyor. Erdölen’e göre bu iki farklı yaklaşım, kabine içindeki uyumu ve karar alma süreçlerini etkileyebilir.
“SADAKATA DAYALI SEÇİM”
Trump’ın kabinesinin dikkat çeken bir diğer özelliği, üyelerin Trump’a olan sadakatleri üzerinden seçilmiş olması. Uzman hukukçu, bu isimlerin liyakat veya tecrübeden ziyade Trump’a olan bağlılıkları sayesinde bu pozisyonlara getirildiğini ifade ederek “Trump’ın eleştirilerine karşı hiçbir şey diyemeyecekler çünkü bu makamlara gelmeleri Trump’ın dışında imkansızdı. Bu yüzden Trump’a sadakatleri çok yoğun. Kişisel görüşlerinden ve geçmiş açıklamalarından ziyade Trump’ın görüşlerini aynen uygulayacak isimler” diye konuştu.
“BIDEN’IN KABİNESİNDEN FARKLI”
Yeni kabinede, Joe Biden’ın kabinesinden önemli bir farklılık oluşturuyor. Erdölen’e göre Biden’ın daha çok bürokrat kökenli ve tecrübeli isimleri seçtiği göz önüne alındığında, Trump’ın siyasi emelleri olan kişileri tercih etmesi, yönetim tarzındaki ayrışmayı açıkça ortaya koyuyor.
“MUHALİF SENATÖRLER SORUN ÇIKARABİLİR”
Trump’ın kabine üyelerinin atanması, ABD Senatosu’nda zorlu bir onay sürecinden geçmek zorunda. Senato’da 53 Cumhuriyetçi senatör bulunuyor, ancak bu durum Trump için garanti bir başarı anlamına gelmiyor. Erdölen, bu süreçte Trump’ın özellikle partisindeki muhalif senatörlerle karşı karşıya geleceğini belirtti. Cumhuriyetçi Parti’nin Trump’a karşı muhalif kanadını temsil eden Alaska Senatörü Lisa Murkowski ve Maine Senatörü Susan Collins gibi isimler, kabine adayları konusunda olumsuz oy kullanabilir. Erdölen, bu senatörlerin tutumunun kritik olduğunu ifade ederek “Trump 51 Cumhuriyetçi Senatörün oyunu almak durumunda. İki tanesinden fire verdiği zaman Senato’dan onay çıkmayabiliyor. Özellikle Adalet Bakanlığı’na aday gösterilen Matt Gaetz gibi parti içinde sevilmeyen, radikal bulunan isimlerin Senato’nun onayını alması çok zor olacak” dedi.
“CUMHURİYETÇİLERİN BÜYÜK SINAVI”
Bununla birlikte bu sürecin Cumhuriyetçi Parti içinde de önemli bir sınav olacağı belirtiliyor. Erdölen, parti içindeki denge ve denetleme mekanizmasının nasıl işleyeceğinin bu süreçte ortaya çıkacağını ifade ederek “Trump, kabinesinin onay almasını sağlarsa parti içindeki muhalefeti bastırmış olacak. Ancak bazı adaylar onay alamazsa bu durum, Trump’ın yönetiminde ciddi sorunlar yaratabilir” diye konuştu.
“ÇİN’E KARŞI SERT TUTUM SERGİLENMELİ”
Trump’ın kabinesi, dış politika alanında da önemli değişikliklere işaret ediyor. Kabine üyelerinin neredeyse tamamı, Çin’e karşı daha sert bir tutum benimsenmesi gerektiğini savunuyor. Erdölen, bu durumu “Bu kabinedeki herkes Çin karşıtı. Özellikle daha müdahaleci bir şekilde mücadele edilmesi gerektiğini, gümrük vergilerinin artırılmasını savunuyorlar” ifadesiyle açıkladı.
“RUSYA İLE BARIŞ MASASINA OTURULMALI”
Küresel meselelerinin en önemlilerinden biri olan Ukrayna konusunda ise kabine, Kiev’e yapılan yardımların kesilmesi ve Rusya ile barış masasına oturulması gerektiğini düşünüyor. Bu tutum, ABD’nin müttefikleriyle ilişkilerini ve Ukrayna’daki savaşın seyrini önemli ölçüde etkileyebilir.
“EN TARTIŞMALI İSİM GAETZ”
Trump’ın yeni kabinesinde öne çıkan iki isim var: Dışişleri Bakanı adayı Marco Rubio ve Adalet Bakanı adayı Matt Gaetz. Erdölen, Rubio’nun tecrübesi ve parti içindeki desteğiyle Senato’dan onay almasının kolay olacağını belirtirken, Gaetz’in çok daha tartışmalı bir isim olduğunu ifade etti. Gaetz’in, hakkındaki cinsel istismar iddiaları nedeniyle parti içinde büyük tepki topladığına dikkat çeken Erdölen, bu adaylığın Trump için ciddi bir risk olduğunu belirtti. Uzman hukukçu “Matt Gaetz, Adalet Bakanı olursa Trump karşıtlarının ve Demokratların yargılanmasını isteyecek bir tutum sergileyecek. Bu nedenle kendisi, kabinenin en tartışmalı isimlerinden biri” ifadesinde bulundu.
KABİNEDE BİR İLK: MEHMET ÖZ
Trump’ın kabinesinde Türkiye açısından da tarihi bir gelişme yaşanıyor. Erdölen, ABD’nin Sosyal Güvenlik Kurumu’nun başına aday gösterilen Dr. Mehmet Öz’ün, Senato’nun onayına sunulan ilk Türk kökenli isim olduğuna dikkat çekti. Bu pozisyon, ABD’de 100 milyon Amerikalının sigorta sistemini yönetmek gibi geniş bir sorumluluk alanına sahip. Bunun yanısıra Erdölen, Öz’ün Demokratlar tarafından yoğun bir şekilde eleştirileceğini ve şov dünyasındaki geçmiş açıklamalarının sıkça gündeme getirileceğini belirtti.
“AMAÇ PARTİ İÇİ MUHALEFETİ YOK ETMEK”
Erdölen’e göre, Trump’ın bu tartışmalı ve sadakat odaklı kabineyi oluşturmasının temel nedeni, parti içindeki muhalefeti daha en başından yok etmek. Bu duruma dair yorumda bulunan uzman hukukçu “Kendisine sadık olmak dışında pek bir kriteri yok. Bu nedenle aslında ilk başta niyetini belli ediyor. Bu kabineyi onaylatırsa parti içinde muhalefet olmadan yolunda ilerleyecek” diye konuştu.
KÜRESEL DENGELER İÇİN KRİTİK
Sonuç olarak, Trump’ın yeni kabinesi yalnızca ABD iç politikası için değil, uluslararası ilişkiler ve küresel dengeler için de büyük bir öneme sahip. Kabine üyelerinin İsrail yanlısı duruşu, Çin’e karşı sert politikaları ve Trump’a olan sadakatleri, önümüzdeki dönemde ABD’nin iç ve dış politikasını şekillendirecek temel dinamikler arasında yer alacak. Bu süreçte, Cumhuriyetçi Parti içindeki çatışmalar ve muhalif senatörlerin tutumları da Trump’ın yönetiminin seyrini belirleyecek.
Editör notu: Bu röportaj, Trump’ın Florida'dan Temsilciler Meclis Üyesi Matt Gaetz’in ardından Adalet Bakanlığı adaylığına eski Florida Başsavcısı Pam Bondi'yi getireceğini duyurmasından önce gerçekleştirilmiştir.