PIRIL CENNET / EKOLTV.COM.TR
Geçtiğimiz günlerde İspanya’nın Valensiya bölgesini vuran şiddetli sel felaketi, yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine, sokakların cesetlerle dolmasına ve halkın büyük bir çaresizlik içinde kalmasına yol açtı. Resmî açıklamalara göre ölü sayısı 219 olarak bildirilse de bölgedeki görgü tanıkları ve yerel kaynaklar kayıpların 500’ü bulduğunu ifade ediyor. Yetkililer tarafından yalnız bırakıldığını düşünen halk, kendi imkanlarıyla hayatta kalmaya çalışırken, yaşanan bu trajedi İspanya’nın karanlık günlerinden biri olarak tarihe geçti…
ULUSLARARASI TOPLUM SESSİZ
Valensiya’nın altını üstüne getiren bu felâket, İspanyol hükümetine yönelik tepkileri artırırken, dünya basınının da olaylara ilgisiz kalması halkı daha da yalnızlaştırdı. Bu korkunç felaketin ilk günlerinde kısa süreli bir dikkat çekmiş olsa da dünyanın ilgisi kısa sürede kayboldu ve Valensiya halkı yardım çağrılarıyla baş başa kaldı. Umutsuzca seslerini duyurmaya çalışan insanlar, devletin ve uluslararası toplumun sessizliğine karşı bir çığlık niteliğinde…
“HÜKÜMETİN YARDIM ELİ NEREDEYSE HİÇ UZANMADI”
Bölgenin tanınmış isimlerinden ve sosyal medyada geniş bir takipçi kitlesine sahip olan Nobik Dil, Ekoltv.com.tr’den Pırıl Cennet’e yaptığı özel açıklamada yaşananları yürek burkan ifadelerle anlattı. “Burada kimse bize yardım etmiyor. Sokaklarda cesetler yüzüyor, insanlar kendi kayıplarını kendi elleriyle aramak zorunda kalıyor. Hükümetin yardım eli neredeyse hiç uzanmadı. Kurtarma ekipleri yetersizdi ve müdahaleler o kadar gecikti ki, hayatta kalabilenler dahi kendi başlarının çaresine bakmaya zorlandı,” diyen Dil, selin ardından yaşanan umutsuz tabloyu ortaya koydu.
“UNUTULDUK”
Bu trajedinin dünya medyasının ilgisizliği nedeniyle daha da acı bir hale geldiğini belirten Dil, “Felaketin başında dünya medyası birkaç gün buradaki durumu gündeme getirdi, ancak çok geçmeden Valensiya tamamen unutuldu. Sanki yaşadıklarımız bir kabusmuş gibi üzerimize bir sessizlik çöktü. Oysaki burada insanlar hâlâ yardıma ihtiyaç duyuyor, sokaklarda çaresizce sağ kalanları ve kayıplarını arıyorlar. Dünya medyası bizi görmezden geliyor, Valensiya halkı gerçekten yalnız bırakılmış durumda,” sözleriyle uluslararası kamuoyuna seslendi.
“TÜRK MEDYASINA MİNNETTARIZ”
Dil, dünya basınının ilgisizliğine karşın Türk medyasına duyduğu minnettarlığı da dile getirdi. Özellikle Ekol TV’ye teşekkür eden Dil, “Bu zor günlerimizde sesimizi duyurmamıza olanak tanıyan Türk medyasına minnettarız. Ekol TV ve Türk halkı sayesinde buradaki insanlık dramını paylaşabildik. Dünya bizi yalnız bıraktı, ama Türk medyası sayesinde en azından bir yerde sesimiz duyuluyor. Valensiya bu yardımı asla unutmayacak,” diyerek Türk medyasının gösterdiği duyarlılığı özel olarak vurguladı.
“KENDİ BAŞIMIZA MÜCADELE VERİYORUZ”
Valencia’da devletin neredeyse hiç ulaşmayan yardımlarının yanı sıra, komşular ve tanımadık insanların dayanışması halkın bir arada kalmasını sağlıyor. Dil, “Bizi yönetenlerden bir yardım eli görmedik, ama komşularımız, tanımadığımız insanlar bize destek oldu. Bu dayanışma olmasa belki bugün burada olmayacaktık. Ancak bu, yeterli değil. Bir hükümetin görevi halkını yalnız bırakmak değil, destek olmaktır. Oysa biz burada hayatta kalmak için kendi başımıza mücadele veriyoruz. Her geçen gün biraz daha umudumuzu kaybediyoruz,” diyerek hem devlete olan sitemini hem de yaşadıkları yalnızlığı ifade etti.
BU FELAKET İNSANLIĞIN SINAVI
Bu felaket, sadece Valensiya’nın değil, insanlığın da sınavı niteliğinde. Hükümetin ve dünya medyasının Valensiya halkını görmezden gelmesi, bölgede yaşanan dramın derinleşmesine yol açarken, Dil’in açıklamaları bu yalnız bırakılmışlığın boyutlarını tüm açıklığıyla ortaya koyuyor. Bu olay, devletin halka karşı sorumluluğunu hatırlatmakla kalmıyor, aynı zamanda uluslararası toplumun dayanışma sınavını da gözler önüne seriyor. Türk medyasının gösterdiği duyarlılıkla Valensiya halkının çığlığı bir nebze olsun duyulsa da dünya kamuoyunun bu trajediyi unutmaması için daha fazla destek gerekiyor.