PIRIL CENNET / EKOLTV.COM.TR
Azerbaycan, Dağlık Karabağ ve çevresindeki topraklarda yaklaşık otuz yıl süren Ermenistan işgaline 2020 yılında son vererek tarihi bir zafere imza attı. Bu zafer, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda Azerbaycan halkının bağımsızlık ve toprak bütünlüğü mücadelesinde bir dönüm noktası oldu. İkinci Karabağ Savaşı olarak anılan bu çatışma, bölgenin dengelerini değiştirdi ve Güney Kafkasya’da yeni bir dönemin kapısını araladı.
OTUZ YILLIK BEKLEYİŞİN SONU
Dağlık Karabağ sorunu, 1980’lerin sonlarında Sovyetler Birliği’nin dağılma süreciyle ortaya çıkan bir etnik çatışma olarak başladı. Ermenistan, Azerbaycan’a ait olan Dağlık Karabağ ve çevresindeki yedi rayonu işgal ederek bu bölgelerde hakimiyet kurdu. Azerbaycan ise 1994’te imzalanan ateşkesle topraklarının yaklaşık yüzde 20’sini kaybetti. 27 Eylül 2020’de Azerbaycan ordusu, Ermenistan işgalindeki topraklarını geri almak için operasyon başlattı ve 44 gün süren yoğun çatışmalar sonucunda zafer kazandı.
SAVAŞIN DÖNÜM NOKTASI: ŞUŞA
27 Eylül’de başlayan savaşta Azerbaycan ordusu, üstün teknoloji ve modern savaş stratejileriyle dikkat çekti. Özellikle insansız hava araçları (İHA) ve kamikaze dronların kullanımı, Bakü’nün stratejik üstünlük sağlamasında büyük rol oynadı. Her gün yeni bir bölgeyi kontrol altına alan Azerbaycan ordusu, Ermenistan’ın direnişini kısa sürede kırdı. Şuşa gibi stratejik öneme sahip şehirlerin alınması, savaşın dönüm noktalarından biri olarak kayıtlara geçti. 10 Kasım 2020’de Rusya’nın arabuluculuğunda imzalanan ateşkes anlaşması ile çatışmalar sona erdi ve Ermenistan, Azerbaycan’a topraklarını geri verme taahhüdünde bulundu.
BAYRAKTAR TB2 İHA'LARI KESİNTİSİZ DESTEK SAĞLADI
Azerbaycan ordusuna Türkiye de savunma sanayii alanında kesintisiz destek sağladı. Özellikle Türk yapımı Bayraktar TB2 İHA’ları sahada Azerbaycan’a önemli bir avantaj sağladı. Bu teknolojiler, hem düşman hatlarının kırılmasında hem de askeri hedeflerin nokta atışlarıyla imha edilmesinde büyük katkı sundu. Azerbaycan’ın askeri bütçesini yıllardır istikrarlı bir şekilde artırması ve Türkiye ile askeri iş birliğini güçlendirmesi, zaferin en önemli nedenleri arasında gösteriliyor.
RUSYA BÖLGEDE DENGELEYİCİYDİ
Rusya, Güney Kafkasya’da tarihsel olarak etkili bir güç olarak biliniyor. Ancak bu savaşta Rusya’nın dengeleyici rolü dikkat çekiciydi. Moskova, Azerbaycan ile Ermenistan arasında doğrudan bir çatışmaya girmeden diplomatik bir çözüm arayışında oldu. 10 Kasım’da imzalanan ateşkes anlaşmasıyla birlikte Rusya, bölgeye yaklaşık 2 bin asker göndererek bir barış gücü misyonu başlattı. Bu barış gücü, özellikle Laçin koridorunun güvenliğinin sağlanmasında ve Dağlık Karabağ’daki Azerbaycan-Ermenistan gerginliğinin düşürülmesinde önemli bir rol oynadı. Öte yandan siyaset bilimi uzmanları Rusya’nın bu savaştaki rolünü, bölgedeki varlığını güçlendirme çabası olarak yorumladı.
“TEK MİLLET, İKİ DEVLET”
Türkiye, İkinci Karabağ Savaşı sırasında Azerbaycan’a hem diplomatik hem de askeri alanda önemli bir destek sundu. “Tek Millet, İki Devlet” sloganıyla hareket eden Türkiye ve Azerbaycan, Karabağ’da elde edilen başarıyı bir ortak zafer olarak kutladı. Türkiye’nin sağladığı askeri eğitim, istihbarat desteği ve modern savaş teknolojileri, Azerbaycan’ın zaferini pekiştirdi. Ayrıca Türkiye, uluslararası platformlarda Azerbaycan’ın haklı davasını savunarak diplomatik anlamda da önemli bir destek sağladı. Bu destek, Türk dünyasının dayanışma ruhunu pekiştirirken, Türkiye’nin Kafkasya’daki etkisini de artırdı.
BÜYÜK BİR İNSANLIK DRAMI YAŞANDI
Savaş, sadece askeri başarılarla anılmakla kalmadı; aynı zamanda büyük bir insanlık dramına da sahne oldu. Ermenistan ordusunun Azerbaycan’ın sivil yerleşim yerlerine yönelik saldırıları, yüzlerce sivilin hayatını kaybetmesine ve binlerce insanın evlerini terk etmesine neden oldu. Azerbaycan’ın Gence, Berde, Terter gibi şehirleri, Ermenistan’ın roket saldırıları sonucu büyük hasar gördü. Ayrıca Ermenistan, savaş sırasında yasaklanmış misket bombaları kullanmakla suçlandı. Bu insanlık dramı, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekse de bölgeye barış ve istikrar getirilmesinin zorlu bir süreç olduğunu gösterdi.
KARABAĞ YENİDEN İNŞA EDİLDİ
Azerbaycan hükümeti, savaş sonrası dönemde Karabağ’ın yeniden inşası için kapsamlı bir plan başlattı. Öncelikli hedef, işgalden kurtarılan bölgelerde altyapının yeniden tesis edilmesi ve göçmenlerin topraklarına geri dönebilmesi. Azerbaycan, bu süreçte birçok uluslararası şirketle iş birliği yaparak bölgedeki yolları, okulları, hastaneleri ve diğer kamu hizmetlerini hızla yeniden inşa etmeye başladı. Özellikle Şuşa gibi kültürel ve tarihi öneme sahip şehirlerin restorasyonuna büyük önem veriliyor. Yeniden inşa süreci, bölgenin ekonomik kalkınması için de bir fırsat olarak görüldü.
KAFKASYA’DA DENGELER DEĞİŞTİ
İkinci Karabağ Zaferi, Kafkasya’daki jeopolitik dengeleri önemli ölçüde değiştirdi. Azerbaycan, toprak bütünlüğünü sağlamış bir ülke olarak bölgedeki siyasi ağırlığını artırdı. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki askeri ve ekonomik iş birliği, bölgedeki diğer ülkeler için bir model olarak değerlendiriliyor. İran, Ermenistan ve Gürcistan gibi komşu ülkeler ise bu yeni güç dengesine uyum sağlamak zorunda kaldı. Aynı zamanda bu zafer, Türk Konseyi gibi bölgesel işbirliği platformlarına da katkı sağladı.
TÜRKİYE’NİN DESTEĞİ YANKI BULDU
Uluslararası toplum, İkinci Karabağ Savaşı’na farklı tepkiler verdi. ABD, Avrupa Birliği ve diğer batılı ülkeler, çatışmaların bir an önce sona erdirilmesini ve diplomatik çözüm yollarının aranmasını talep ettiler. Ancak Azerbaycan’ın haklı toprak talebi konusunda somut bir adım atılmadı. Öte yandan Türkiye, Pakistan, Ukrayna gibi bazı ülkeler Azerbaycan’ın zaferini desteklediğini açıkladı. Özellikle Türkiye’nin aktif desteği, uluslararası alanda Azerbaycan lehine bir kamuoyu oluşturdu.
ZAFERİN KALICI OLMASI İÇİN BARIŞIN TESİSİ ŞART
Azerbaycan, İkinci Karabağ Savaşı’ndaki zaferiyle birlikte sadece topraklarını geri kazanmadı, aynı zamanda bağımsızlık mücadelesini başarıyla tamamladı. Ancak bu zaferin kalıcı olabilmesi için bölgede barışın ve istikrarın sağlanması da büyük önem taşıyor. Azerbaycan, yeniden inşa sürecinde bölgedeki etnik grupların barış içinde bir arada yaşaması için çeşitli önlemler alırken, Rusya’nın barış gücü misyonunu da bölgede oldukça etkili oldu. Sonuç olarak, İkinci Karabağ Zaferi, Azerbaycan’ın tarihine altın harflerle kazınan bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçti. Bu zafer, yalnızca Azerbaycan halkı için değil, aynı zamanda Güney Kafkasya ve Türk Dünyası için de yeni bir dönemin başlangıcını simgeliyor.