İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde iki gün süren duruşmaya, 3'ü tutuklu bir kısım sanıklar ve taraf avukatları katılırken, bazı sanıklar ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.


Duruşmada, Cumhurbaşkanlığı avukatı Timuçin Üzel de hazır bulundu.


Dink ailesinin avukatlarından Havva Hülya Deveci, cinayette sorumluluğu olan bazı kamu görevlilerinin yargılanmadığını, bazılarının ise cezalandırılmadığını savunarak, mahkemeden bu kişiler hakkında "Anayasayı ihlal" suçundan suç duyurusunda bulunmasını talep etti.


Cumhurbaşkanlığı avukatı Üzel ise mütalaaya kısmen katıldıklarını belirterek, tüm sanıkların "Anayasayı ihlal" suçundan cezalandırılmasını istedi.

"CİNAYETİN ÖNLENMESİ ADINA TEDBİR ALINMADI"

Mütalaaya karşı savunma yapan sanıklardan Veysal Şahin, Dink cinayetinden 6 ay önce öğrendiği bilgileri üst amirlerine bildirdiğini, onların cinayetin önlenmesi adına tedbir almadığını öne sürdü.


Cinayeti planlayan, azmettiren ve gerçekleştiren sanıkları tanımadığını iddia eden Şahin, "Bir uzman çavuş olarak tanımadığım bu sanıklarla müşterek hareket etmem ve onları yönlendirmem söz konusu değildir. Cinayetin hiçbir aşamasında en ufak bir ilgim ve dahlim olmadığı açıktır. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim." dedi.


Sanıklardan Hasan Durmuşoğlu da savunmasında, Dink cinayetinde ihmalen ve kasten sorumluluğu bulunmadığını, sanıklarla irtibatı olmadığını ileri sürdü. Durmuşoğlu, tahliyesini ve beraatini talep etti.

"OLAY ARTIK KENDİ İÇİNE SIĞMAZ HALE GELMİŞTİR"

Tutuklu sanıklardan Okan Şimşek ise duruşmada, "Olay artık kendi içine sığmaz hale gelmiştir, 2008'den beri yargılanıyorum. Mahkemelere doğru şekilde çıktım, Veysal Şahin ile doğruları anlattık ama bize itibar edilmedi. 2014'te emekli oldum hala daha darbeyle iltisaklandırılmaya çalışılıyorum." ifadelerini kullandı.


Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu 7 sanığın bu hallerinin devamına karar verdi.


Avukatlarının mazeret sunması nedeniyle dinlenilemeyen 2 sanığın savunmalarının bir sonraki celse alınmasına hükmeden heyet, duruşmayı 11 Ekim'e erteledi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 26 Mart 2021'de, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 6'sı tutuklu, 13'ü firari 78 sanığın yargılandığı davayı karara bağlamıştı.


Mahkeme, aralarında dönemin kamu görevlileri tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer'in de bulunduğu 26 sanığı 3 yıl 4 ay ila ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezalarına çarptırırken, aralarında eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun ve dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın da bulunduğu 39 sanık hakkında düşme ve beraat ile ret kararı vermişti.


Mahkeme heyeti ayrıca, haklarında yakalama kararı bulunan, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Ekrem Dumanlı ve Zekeriya Öz'ün de aralarında olduğu 13 firari sanığın dosyasını ayırmıştı.


Haklarında ceza verilen sanıkların avukatları ile cezaların yetersiz olduğunu öne süren Dink ailesi avukatları karara itiraz etmiş, dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince ele alınmıştı.


Daire, 5 Mayıs 2022'de, sanıklar, avukatları ve müdahillerin yaptığı istinaf başvurularını incelemiş, yerel mahkemenin kararını usul ve yasaya uygun bulmuştu.


Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 62 sanık yönünden temyiz incelemesi yaptığı dosyaya ilişkin kararını 21 Haziran 2023'te açıklamıştı.


Eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek'e "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapisleri onayan Daire, diğer sanıklar hakkındaki "tasarlayarak kasten öldürme", "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım", "silahlı terör örgütüne üye olma", "silahlı terör örgütüne yardım" suçlarından verilen mahkumiyetlerin bazılarını onarken, bazı sanıklar hakkında verilen cezaları ise az bularak bozmuştu.


Daire, bu kapsamda bozma hükmü kurduğu sanıklar eski subay Muharrem Demirkale, eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz, Osman Gülbel, Yavuz Karakaya, Bekir Yokuş, Hasan Durmuşoğlu, Faruk Sarı, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya, Okan Şimşek, Gazi Günay, Veysal Şahin, Volkan Şahin, Şükrü Yıldız ve Mehmet Ali Özkılınç yönünden dosyayı yerel mahkemeye göndermişti.


Öte yandan, Dink'in öldürülmesine ilişkin dönemin Trabzon İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli eski polis memurlarının aralarında bulunduğu sanıklar Hasan Durmuşoğlu, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya ve Osman Gülbel'in yargılanmasına ilişkin açılan yeni dava bu dosya ile birleştirilmişti.


Bu iddianamede sanıkların, ihmali hareketleri nedeniyle Dink'in ölümüne neden oldukları, "kasten öldürme" suçundan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandıkları ve aldıkları cezanın Yargıtay kararıyla da kesinleştiği ifade edilerek, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin anayasal düzenini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları isteniyor.