Ekolhaber.com.tr'den Pırıl Cennet'in haberine göre; Gazze’de, Ukrayna'da ve Sudan’da devam eden, uluslararası girişimlere rağmen durdurulamayan savaşların Birleşmiş Milletler’in (BM) varlığını sorgulanmasına yol açtığı bir dönemde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’ten itiraf gibi bir açıklama geldi. Guterres, Katar merkezli Al Jazeera’ya verdiği röportajda BM Güvenlik Konseyi’nin güncelliğini yitirdiğini, adaletsiz ve etkisiz olduğunu söyledi. Guterres, BM Güvenlik Konseyi’nin modası geçmiş, adil olmayan bir sistem olduğunu ve İsrail’in Gazze’ye yönelik işgalini sona erdirmedeki başarısızlığının; insanlığın vicdanında örgütün bir bütün olarak güvenilirliğini zedelediğini vurgulado. Peki BM’nin sonu geldi mi? Gerçekten tarihin tozlu sayfalarına mı karışacak? BM’nin ve Güvenlik Konseyi’nin geçmişi ile geleceğini uluslararası ilişkiler ve dış politika uzmanları değerlendirdi.

“GUTERRES MALUMU İLAN ETTİ”

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, BM’nin II. Dünya Savaşı koşullarına göre kurulduğuna dikkat çekerek “O koşullarda güçlü olan 5 ülke burada bağlayıcı karar alma hakkına sahip. Yani herhangi bir duruma dünyadaki 206 ülke evet dese bile bu 5 ülkeden biri hayır derse hiçbir karar uygulanamaz, kabul edilemez ve bağlayıcı olamaz. Aslına bakarsanız BM’nin kuruluşunda bile adaletsiz bir yapı var. Tarih boyunca BM’nin güvenli bölge olarak ilan ettiği yerlere saldırılar oldu ancak onlar sessiz kaldılar, müdahalede bulunmadılar. Dolayısıyla Guterres son açıklamasıyla malumu ilan etti” diye konuştu.

“BM TARİHİN TOZLU SAYFALARINA GÖMÜLECEK”

BM’nin sadece güçlülerin yani Fransa, İngiltere, ABD, Çin ve Rusya’nın çıkarlarına göre oluşturulan bir yapı olduğuna dikkat çeken Şeyhanlıoğlu “Başından beri bozuk bir sistem. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi dünya beşten büyüktür ve bu beşlinin de dağılması gerekir.  Ortada Ne birleşmiş var ne de milletler var. Galip olan beş ülkenin çıkarlarına göre kurulmuş olan ve gücü zayıf ülkelere yeten basit bir yapı var. Milletler Cemiyeti nasıl tarihin tozlu sayfalarına gömüldüyse, BM de aynı şekilde gömülecek” ifadesinde bulundu.

“HAİTİ’DE BM ASKERLERİ HALKA TECAVÜZ ETTİ”

Öte yandan BM’nin geçen yıllarda Haiti’deki operasyonuna dikkat çeken Dış Politika yazarı Hüsamettin Aslan "Haiti’ye giden Barış Gücü askerleri oraya çiçek hastalığı götürdü. Bazıları yerlerde halka tecavüz etti. Orada nsan hakları resmen ihlal edildi. Daha sonra BM makamları da bunu kabul etti. Bu açıklamalarda o dönemde çok bir infial uyandırmıştı. Aslında tarih boyunca çeşitli dönemlerde BM’nin otoritesi uzunca bir süre sorgulandı” diye konuştu.

“ULUSLARARASI HUKUK TEMELİNDE DE SORGULANDI”

Bununla birlikte Aslan “Ancak en son BM kurumsal kimliği altındaki birimlere İsrail'in uluslararası hukuk temelinde onlara bağları kabul etmemesi tabii kendi içinde kurumun da meşruiyetine büyük bir zarar verdi o meşruiyeti sürekli olarak hem siyaseten hem de uluslararası hukuk temelinde sürekli olarak sorgulanmasına neden oldu. Gazze’deki gibi Haiti’de de binlerce insan öldürüldü ve o dönemde de BM üzerine düşeni yapmadı” diye konuştu.

“İNSANCIL DİPLOMASİ YERLE YEKSAN OLDU”

Gazze meselesinin gelinen son nokta olduğuna dikkat çeken Aslan “BM hep etkisiz kalıyor Gazze’de uluslararası hukuk ile insancıl diplomasi teamülleri yerle yeksan oldu ve II. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan sistemi sarstı. Guterres malumu ilan etti.  Ancak Genel Sekreter'in bu aşamada yaptığı tüm açıklamalar İsrail’i rahatsız etti” dedi.  

“BM’NİN FİNANSÖRÜ ABD”

Öte yandan BM’nin kendi içerisindeki finansal giderlerini ABD’nin karşıladığını söyleyen Aslan “Afrika gibi fakir ülkeler katılım payı vermiyor, para veren diplomatik üstünlüğü kazanıyor. Diplomatik yetenekten ziyade parasal üstünlüğün yer edinebildiği bir platform. Tamamen böyle işliyor diyemeyiz ama etkisi var. BM’de uluslararası hukuk tarafından değersizleşme aslında İsrail’in yapmış olduğu hukuk tanımazlık ve ABD dış politikasının siyasi ve ekonomik faaliyetleri maksimize etmesinden kaynaklı” ifadesinde bulundu.

“GÜVENLİK KONSEYİ'NDE VETO SAVAŞLARI”

Bununla birlikte Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Barış Adıbelli de Guterres’in malumun ilanını yaptığını yineleyerek “Gazze’de saldırılar başladığından beri BM teşkilatını, anlaşmasını ve ruhunu İsrail çiğnedi geçti. Bunu BM düzeni adını verdiğimiz 1945 sonrası dünya düzenini kuran ve onun mimarı olan ABD de izledi. Peki Güvenlik Konseyi ne için kurulmuştu? Dünyadaki güvenlikle, uluslararası güvenlikle ilgili meselelerin çok hızlı bir şekilde ele alınarak müdahale edilmesi için kurulmuştu. Bugün gelinen noktada ülkeler arasındaki veto savaşlarından dolayı BM Güvenlik Konseyi çalışamıyor” dedi.

“İSRAİL’E MÜDAHALE EDİLMELİYDİ”

BM Güvenlik Konseyi’nin meseleleri çözmek yerine daha karmaşık hale getirdiğini söyleyen Adıbelli “Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın 51. Maddesi’ne göre saldırıya uğrayan bir ülke meşru müdafaa farkını kullanır. Peki ne zamana kadar? Mesele, Güvenlik Konseyi tarafından ele alınana kadar. Gazze meselesinde İsrail'in kendini koruma hakkı var dediler. Halbuki İsrail’in çok uzun zaman geçmeden elinden bu gücünün alınıp Güvenlik Konseyi’nin meseleye müdahil olması lazımdı” dedi.

“ABD’NİN EN BÜYÜK SİLAHI VETO HAKKI”

BM Güvenlik Konseyi tarih boyunca doğru çalışmadı diyen Adıbelli “Yanlış mantıkla kuruldu, ayrıcalıklı statü var. Dünya 1945’ler dünyası değil artık daha güçlü ülkeler var. Hindistan, Japonya, Türkiye, Mısır var. Artık bambaşka jeolopolitik denge var. BM ve Güvenlik Konseyi bugünkü dengeleri çözmekte zorlanıyor. Öncelikli olarak veto hakkı ellerinden alınmalı, ABD ne kadar karşı çıksa da en büyük silahları bu” dedi.

“BM’YE GÜÇ VEREN KENDİ İLKELERİ DEĞİL GÜÇLÜ DEVLETLER”

 BM’de artık reform yapılması gerektiğine dikkat çeken Adıbelli “Böyle giderse çok yakında BM sistemi çökecek. İsrail meselesi kötü bir emsaldir. Çünkü tüm kuralları yıktılar. BM Suriye’de hiçbir şey yapamadı, ABD ve Rusya orayı parçaladı; Bosna ve Sbrebretnitsa katliamlarına göz yumdu.  Ayrıca Arakan Müslümanlarına yönelik katliamları engelleseydi bugün gelinen noktada güç sahibi olurdu BM’ye güç veren kendi ilkeleri değil güçlü devletlerin varlığı” diye konuştu. BM’de her şeyin 5 ülkeye ve ABD kontrolüne göre tasarlandığını söyleyen Adıbelli “En tehlikeli şey, Güvenlik Konseyi’nin kutuplaşmasıydı ve o da oldu. Bir tarafta ABD, İngiltere ve Fransa, diğer tarafta Rusya ve Çin” dedi.

DÜNYA ÜLKELERİNE PROTESTO ÇAĞRISI

Adıbelli dünya ülkelerine çağrıda bulunarak gelecek günlerde düzenlenecek olan BM Genel Kurulu toplantısına gitmeyip protesto edilmesini söyleyerek “BM’yi protesto edin. Bırakın Genel Kurul’a sadece ABD ve İsrail gitsin. Tel Aviv, BM saygısızlığına karşı boykot edilmeli. Diğer ülkeler kurula katılmamalı. Başka ülkede bir araya gelip BM reformlarına karşı ne yapılabileceğinin gayriresmi toplantısı yapılsın.  Bunu şu ana dek hiçbir devlet başkanları söylemedi. Boykot edelim demedi. Güvenlik Konseyi meseleleri çözülene dek boykot çağrısında bulunuyorum” diye konuştu.