Şehit Şeyda Yılmaz'ın karakoluna soruşturma! İşte polislerin ifadesi...

İstanbul'da katil Yunus Emre Geçti tarafından şehit edilen Şeyda Yılmaz'ın karakolundaki polis memurları hakkında 'Görevi ihmal etme' suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında karakoldaki başkomiser ve komiser şüpheli sıfatıyla, diğer bazı memurlar ise tanık olarak dinlendi.
Şehit Şeyda Yılmaz'ın karakoluna soruşturma! İşte polislerin ifadesi...

Ekran Haber'in özel haberine göre; Ümraniye'de 23 Eylül 2024 tarihinde motosiklet hırsızlığı suçundan yakalanan ve Dudullu Polis Merkezi'ne getirilen Yunus Emre Geçti, hava alma bahanesiyle dışarı çıkarak karakoldan kaçtı. Şüpheliyi yakalamak için başlatılan çalışmaya polis memuru Şeyda Yılmaz da katıldı. Şeyda Yılmaz ve ekip arkadaşı K.H.S., şüpheli Geçti'yi yakaladı ve gözaltı işlemi başlattı. Polislere mukavemet gösteren Geçti, çıkan arbedede polis memuru K.H.S.'nin silahını alarak polislere ve etrafa ateş açtı.

ŞEYDA YILMAZ ŞEHİT OLMUŞTU

Şüphelinin açtığı ateş sonucu Şeyda Yılmaz, polis memuru K.H.S. ve şüphelinin annesi yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralılar arasında kurşunun başına isabet ettiği Şeyda Yılmaz şehit oldu.

KATİL YUNUS EMRE GEÇTİ TUTUKLANDI

Olay yerinden kaçan katil Yunus Emre Geçti, polis ekipleri tarafından kısa sürede yakalandı. Soruşturma kapsamında daha sonra hakim karşısına çıkan Geçti, ağırlaştırılmış müebbet ve 26 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

8.jpg

GÖREVLİ MEMURLARA SORUŞTURMA

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu, Şeyda Yılmaz'ın şehit olduğu olayla ilgili karakolda görevli memurların ihmali olduğu iddiaları sonrası soruşturma başlattı.

6 POLİS MEMURU TANIK OLARAK YER ALDI

Soruşturmada, Dudullu Polis Merkezi'nde görevli başkomiser Hamit D., komiserler Abdullah A., Recep Ali Y. ve polis memurları Ramazan A., Kürşat Hakkı S. ile Mikail Ö. şüpheli sıfatıyla, diğer 6 polis memuru ise tanık olarak yer aldı.

88.jpg

İFADELERİNE EKRAN HABER ULAŞTI

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla şüpheli polislerin ifadeleri Cinayet Büro Amirliği tarafından alınırken, tanıkların ifadeleri ise görev yaptıkları Dudullu Polis Merkezi'nde alındı. O ifadelere ise Ekran Haber ulaştı.

"OLAYI KOMİSERDEN ÖĞRENDİM"

Şüpheli Başkomiser Hamit D.'ye Şeyda Yılmaz'ın şehit olduğu günü anlatması soruldu. Olay günü izinli olduğunu, Polis Merkezi Gündüz Grup Amiri Recep Ali Y.'nin kendisini arayarak Yunus Emre Geçti'nin yakalandığını haber verdiğini belirten Hamit D. ifadesini şöyle sürdürdü:

"Saat 23.36'da Asayiş Büro Amiri olan Başkomiser İbrahim R. aradı. Telefonu açtığımda bana 'Abi yaralanmışlar, ben olay yerine geçiyorum' dedi. Telefonu kapatarak polis merkezi akşam grup amiri Abdullah A.'yı aradım. Abdullah Komiser bana 'hırsızlık' suçundan getirilen Yunus Emre Geçti isimli şahsın polis merkezinden kaçtığını, kendisinin de şahsın yakalanması için arkasından ekip çıkarttığını, Kürşat ve Şeyda'nın yaralandıklarını söyledi. Bir süre sonra gelen ekip ile Şehit Şeyda Yılmaz'ın kaldırıldığı Ümraniye Hisar Hastanesine geçtim."

888.jpg

"BUNU KİM DIŞARI ÇIKARDI?"

Grup Amiri Komiser Abdullah A. ifadesinde polis merkezinin bahçesinde şüpheli Yunus Emre Geçti ile polis memuru Muhammet Ş.’yi gördüğünü belirterek, "Bunu kim dışarı çıkardı? Bu şahıslar dışarı çıkmayacak" diye uyardığını söyledi. Daha sonra lavaboya çıktığını söyleyen A., “Sonrasında Geçti’nin firar ettiğini öğrendim. Grup Amir Vekili Ramazan A.’ya sorduğumda annesinin yemek getirdiğini, bu sebeple görüştürdüğünü ve o esnada kaçtığını söyledi. Geçti nezarete atılmadığı için nezarethane defterine kaydı yapılmamıştır” dedi.

YAKALAMA İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPTIM"

Neden nezarete atılmadığıyla ilgili soruya ise “Kaçan şahısın polis merkezine girerken yanında Polis Memuru Muhammed Ş. varken uyardım. Sonrasında polis memuru Ramazan A.’ya gerekli ikazları yaptım, 'nezarethaneye atın' dedim. Bana işlemlerinin devam ettiğinin ve bitmediği için atmadıklarını ancak bittikten sonra atacağını söyledi. ‘Ben yeni memur değilim, biliyorum, talimatlarını takip ettim’ dedi. Haliyle firar eden kişinin annesinin geldiğini de görmedim. Ben tuvalet ihtiyacı giderirken firar eylemi gerçekleşmiş. Yakalama için elimden geleni yaptım” diye yanıt verdi.

"TÜM POLİSLERLE BİREBİR KONUŞMAM MAKUL DEĞİL"

Yılmaz ve Kürşat H.S.’yi, Geçti’nin annesiyle birlikte gidebileceği yerlerin kontrolünü yapması için görevlendirip görevlendirmediği sorusuna ise “Aşağı inerek firar eden şahısın annesi ile görüşmelerini, nereye kaçabileceğini, nerede gizlenebileceğini, adresini sorun diye talimat vererek aşağı yanlarına geleceğimi söyledim. Bu süreçte herkes ile birebir görüşüp uzun uzun konuşmamız makul değildir” diye yanıt verdi.

"WHATSAPP'TAKİ YAZIŞMALAR SONRASI HABERİM OLDU"

Olay günü Beşiktaş ile Eyüpspor arasındaki karşılaşma için görevli olduğunu, hırsızlık şüphelileri Yunus Emre Geçti ve Doğukan Onur Ayvaz'ın yakalandığını Başkomiser Hamit D.'ye haber verdiğini anlatan Komiser Recep Ali Y., "Saat: 16.10 sıralarında Polis Merkezinden ayrıldım. Daha sonra saat 23.50 sıralarında WhatsApp grubumuzdan şüpheli Yunus Emre Geçti isimli şahsın fotoğrafı atılarak ilçemizdeki bilinen polis konusunun şüphelisi yazıldığını görünce şahsı tanıyarak polis merkezi amirliğini aradım. Olaydan bu şekilde haberim oldu" dedi.

"EN ESKİ SİCİLLİ MEMUR OLDUĞUM İÇİN GRUP ŞEFİ YAPTILAR"

2018’de Polis Okulundan mezun olarak Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde göreve başladığını ve 2021 yılında Ümraniye Dudullu Şehit İsmail Akkoyun Polis Merkezine atandığını belirten Ramazan A. ifadesinde, "Ben olay öncesine kadar 9 ay boyunca mukayyittim. Ancak karakolda en eski sicilli memur ben olduğum için beni grup şefi yaptılar. Ben deneyimim olmadığını, yapamayacağımı karakol amiri Hamit D.’ye ve grup amiri Ahmet A.’ya defalarca söyledim ancak ‘En eski sicilli sensin, yapacak bir şey yok’ diyerek zorla grup şefi yapıldım" diye konuştu.

"2 AYLIK POLİSİ PEŞİNDEN YOLLADI"

Aynı gün komiser Abdullah A.’nın olayı öğrendikten sonra karakol içinde herkese bağırdığını ve strese soktuğunu belirten Ramazan A., "Olay günü Yunus Emre kaçtığında Abdullah komiser yukarıda odadaydı. Olay meydana gelince aşağı inip daha 2 aylık memur olan Fatih A.’ya ‘yanına 2 bekçi al peşinden git’ dedi. Bende 'komiserim daha 2 aylık memur sıkıntı olmasın’ deyince beni tersledi. Abdullah komiser sürekli bağırdığı ve polis arkadaşlar deneyimsiz olduğu için panik yaşandı” dedi.

"EMİR VERMEKTE ZORLANIYORDUM"

Olayın istemeden yaptığı grup şefliğinin 9. gününde meydana geldiğini belirten Ramazan A., “Grupta çalışan arkadaşlarla daha önce beraber çalıştığım için emir vermekte zorlanıyordum. Onlar da samimiyet adı altında söylediklerimi değil bildiklerini yapıyorlardı" ifadelerini kullandı.

"ŞEYDA’NIN ASALETİ BİLE YOKTU"

Olayda yaralanan Kürşat ile Şeyda’nın sürekli karakol görevi yaptığını anlatan Ramazan A., “İkisi de sokak polisliği yapmamışlardı, tecrübesizlerdi. Hatta Şeyda’nın asaleti bile tasdik olmamıştı” dedi.

"ELEKTRİKLER KESİK OLDUĞU İÇİN İŞLEM YAPAMADIK"

Olay günü saat 18.00 sıralarında göreve başladığını, Yunus Emre Geçti ve Doğukan Onur Ayvaz isimli şüphelilerin yakalandıklarını öğrendiğini kaydeden polis memuru Mikail Ö. ise ifadesinde şunları dile getirdi:

"Polis merkezinde elektrik kesintisi mevcuttu. Akşam saat 20.00 gibi elektrik tamir edildi ve geldi. Kesinti dolayısıyla Polnet çalışmadığından mukayyitler de biz de herhangi bir işlem yapamadık. Bu sırada şüpheliler polis merkezinin muhafaza odasında bulunuyorlardı. Daha sonra elektrikler geldikten sonra grubun mukayyitlerinden Kürşat ile Şeyda işlemlere başladılar. Saat 20.30-21.00 civarında Nöbetçi Cumhuriyet Savcısından gözaltı formu geldi. Doğukan'ın ifadesi bitiminde nezarethaneye koydum."

"ŞÜPHELİNİN KAÇTIĞINI BİLSEYDİM BEN GİDERDİM"

Aynı gün saat 23.15 sıralarında WhatsApp grubundan Yunus Emre Geçti isimli şüphelinin polis merkezinden kaçtığını öğrendiğini kaydeden Mikail Ö., "Bir süre sonra Abdullah Komiser Aile İçi ve Kadına Şiddetin Önlenmesi Büro Amiri Ebru Komiser, sivil ekip otosu ile polis merkezinden ayrılarak olay yerine gittiler. Yunus Emre'nin kaçtığını bilseydim ben yakalamak için dışarıya giderdim, kağıt üzerinde nezarethane görevlisi olduğum için kendimi sorumlu hissediyorum. Böyle bir olay yaşandığı için çok üzüntülüyüm keşke böyle bir olay yaşanmasaydı. Şeyda'nın şüpheli şahsı yakalamak için dışarıya çıktığını bilseydim ne pahasına olursa olsun onu göndertmez kendim giderdim" dedi.