Minguzzi Ailesi'nin Avukatı Rezan Epözdemir, Ekol TV'ye açıkladı: Hiyerarşik yapı var

Minguzzi Ailesi'nin Avukatı Rezan Epözdemir, Ekol TV'ye açıklamalarda bulunurken "fikir birliği" ve "suç işleme" iradesine dikkat çekerek davanın organize suç kapsamına alınması gerektiğini vurguladı.

Ekol TV'den Mehtap Özkan Tekin'in sorularını yanıtlayan Minguzzi Ailesi'nin Avukatı Rezan Epözdemir, cinayette hiyerarşik yapı olduğunu belirterek davanın organize suç kapsamına alınması gerektiğini söyledi.

Sosyal medyadan da bir paylaşım yapan Epözdemir; müvekkil ailenin, aile üyelerinin ve bazı gazetecilerin de tehdit edilmesi nedeniyle, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından faillerin örgütlü bir yapı olup olmadığının tespiti için soruşturulma başlatıldığını kaydetti.

Rezan Epözdemir'in açıklamaları şöyle:

"HİYERARŞİK YAPI VAR"

"Başvurdum. Asayiş şubelere ifade verdim. Sonrasında bir kısım gazeteci arkadaşlar bu konuyla ilgili hassasiyet gösteren arkadaşların tehdit edildiği iddiası oldu. Candaş Tolga da bunlardan biri ki biz yarın akşam zaten Candaş'ta yayında olacağız. Ben ve Yasemin Minguzzi. Dolayısıyla bunun üzerine Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı ve bu sürecin bir organize süreç olabileceğinden bahisle ki biz de öyle diyorduk. Yani eylem üzerinde ortak hakimiyet var; fikir eylem birliği var, suç işleme iradesi var, hiyerarşik yapı var, emir talimat bağı var, minimum 3 kişi var, bu insanların birbirini tanımıyor olması, hayatın olağan akışına mantık fizik kurallarına eksik, verilen ifadeler cezayı minimize etme yönelik, kurgulanmış, ezberlenmiş ifadeler, kerameti kendiliğinden menkul ifadeler, tabiri caizse aksakallı dedenin eksik olduğu bir hikaye anlatılıyor. Mesela 67 yaşındaki mezara saldıran fail, sosyal medya hesabı yok, telefonu yok. Beyanında diyor ki ben ayağım takıldı o yüzden mezara saldırdım."

"TEHDİTLERLE İLGİLİ BAŞVURUMUZU YAPTIK"

"Çiftlere takılınca yani düşünün duruşmanın olduğu gün onlarca mezar arasından siz Minguzi'nin mezarına, katledilen evladımızın mezarına saldırıyorsunuz ve bunu da şöyle meşrulaştırıyorsunuz. Ayağım takıldı ve bizim buna inanmamız bekleniyor. Sonrasında da bir yapı ve organizasyon olduğundan şüphelendiğimiz değişik aktörler bir kısmı bu failleri mahalleden tanıdığını söyleyen aktörlerin yoğun tehditleri oldu. Yani teyzeye, anneye, babaya, bana bunların hepsi kayıtlarda mevcut. Mesaj yoluyla, sosyal medya yoluyla bunların hepsini savcılığa intikal ettirdik. 7 tutuklama var bu konuda. 5'i 18 yaşından küçük faillerin. Mezarla birlikte 8 tutuklama var biliyorsunuz. Hukuk işte devam ediyor. Bu yeni sosyal medyaya yansıyan tehditlerle ilgili de biz başvurularımızı yaptık. Ama burada temelde bir sosyolojik ve toplumsal sorun var. O sorunu da Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı iyi tespit etmiş. 18 yaşın altında olan çocuklar, anne baba yok, ebeveyn yok, eğitim yok, para pulu yok, ekonomik olarak bir travma içerisinde suç örgütleri çekim merkezi olduğu için onlara katılıyor."

"BİR ORGANİZASYONUN OLDUĞU KANAATİNDEYİZ"

"Suç örgütleri de Türk ceza kanunu 31 yaş küçüklüğü gibi kurumlardan faydalandığı için 18 yaşından küçük failler onları kullanıyor. Önce kriminalize ediyor, sonra suç makinesi haline getiriyor ve bu Türkiye'de artarak büyüyen derin bir toplumsal yara. Ve bu yaranın yarattığı tahribat ve travma belki ilerleyen dönemlerde kamuoyu vicdanı tarafından çok daha net görecek bir yara ortaya koyuyor. Bunun önüne geçmek için varsa böyle bir organizasyon tam ve gereği gibi zamanla müdahale etmek çok isabetli olur ki biz böyle bir organizasyonun olduğu kanaatindeyiz. İkinci duruşma 8 Mayıs'ta. Erken de bir duruşma günü verildi. İtibariyle 17 gün var yaklaşık. Belki bir sonraki duruşmada, artık üçüncü duruşmada esas hakkında mütalaa gelirse karar verilecek. Çünkü bizim tespitlerimiz vardı."

8 MAYIS'A DİKKAT ÇEKTİ

"Kemik yaşı tespitine ilişkin taleplerimiz vardı. Bunlar gitti geldi ve 18 yaşının failinin ikmali etmediğine dair adli tıp raporu geldi. Şimdi kan örnekleri alınmasında uyuşturucu, uyarıcı ve alkolün etkisiyle işlenip işlenmediği bu suçun ortaya çıksın demiştik. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. Bir sonraki duruşmada 3 tanık dinlenecek. Eğer bu tanıklar dinlenirse başsavcılık esas hakkında mütalaasını verir ve ya 8 Mayıs ya da bir sonraki duruşmada mutlaka dosya kararı çıkar diye tahayyül ediyoruz. Bu arada İstanbul Valiliği hem Sayın Vali hem Sayın Emniyet Müdürü Selami Yıldız hem Davut Gül Valimiz bu konuyla geçip hassasiyet gösterdiler. Defalarca Yasemin Hanım'ı Ziyaret ettiler. Bir bir ziyarete biz de bulunduk. Aynı zamanda bu tehdit süreçleriyle ilgili sonuna kadar üzerine gidiyorlar bu süreçlerin. Aile biliyorsunuz anneye, babaya ve teyzeye yakın koruma da devlet tarafından tahsis edildi. Hem Sayın Valimiz Davut Gül, hem de Sayın Emniyet Müdürümüz Selami Yıldız'ın çok ciddi hassasiyeti var. Bu vesileyle ailenin vekili olarak kendime de şükranlarımı arz etmek istiyorum."