Eşini 30 bıçak darbeli öldürmeye “tahrik indirimli” ceza! Gerekçesi belli oldu
Acı olay, 21 Ağustos’ta saat 18.00 sıralarında Konya Süleyman Çelebi Mahallesi İsmail Kaya Caddesi'nde meydana geldi. Çiftçi Bekir Durmaz, çocuklarına alışveriş yapma bahanesiyle ikna ettiği boşanma aşamasındaki ayrı yaşadığı eşi Elif Durmaz'ı, otomobilde arka koltukta oturan 11 yaşındaki zihinsel engelli oğlu Ö.F.D.'nin gözleri önünde vücudunun 30 yerinden bıçakladı. Ardından polis merkezine gelip, otomobildeki eşini bıçakladığını söyleyerek sağlık ekibi çağrılmasını istedi. Ekipler yaptığı kontrolde Elif Durmaz'ın öldüğünü belirledi. Gözaltına alınan Bekir Durmaz da çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
"BEN BAŞKASINI SEVİYORUM"
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, Elif Durmaz'ın 4'ü öldürücü olmak üzere 30 bıçak darbesiyle öldüğü anlatıldı. Bekir Durmaz'ın ifadesinde, Elif Durmaz'ın kendisine karşı aksi ispat edilemeyen şekilde, "Ben senin eşin değilim. Bu gece bu evde kalmayacağım. Sen bana 3 kez 'Boş ol' dedin. Ben başkasını seviyorum" dediğine yer verilen iddianamede, sanık hakkında 'Haksız tahrik altında eşe ve kadına karşı kasten öldürme' suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
"İYİ HAL" İNDİRİMİ
Mahkeme heyeti, Durmaz'ı önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ardından suçun haksız tahrik altında işlendiğine kanaat getirilerek, ceza 21 yıla düşürüldü. Heyet, 'sanığın yargılama sürecindeki davranışları ve verilecek cezanın fail üzerinde olumlu etki yapacağı hususunda olumlu kanaat hasıl olduğunu' belirterek, 'iyi hal' indirimi uygulayarak 17,5 yıl hapis cezasına karar verdi.
"SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN İHLALİ"
Maktulün tanık olarak dinlenen Hilmi Tunç ile Konya’ya yerleştikten 10 sene kadar sonra yeniden görüşmeye başlamış olması ve tanık Hilmi'nin beyanlarına göre en az 7-8 kez baş başa tanığın ablasının evinde bir araya gelmiş oldukları dikkate alındığında, sadakat yükümlülüğünün kadın tarafından ihlal edildiği açıktır. Sadakat yükümlülüğünün ihlali nedeniyle evlilik birliğinin temelinin sarsıldığı ve sanık lehine haksız bir saldırı olduğu da ortadadır. Olay günü de maktulün sanığa yönelen ‘gavat’ kelimesini kullanması da bu haksız eylemi kuvvetlendirmiş ve sanığın kendisini kaybetmesine neden olmuştur.
"HAKSIZ TAHRİK"
Olayın maktulden kaynaklı haksız bir eylem neticesinde gerçekleştiği mahkememiz vicdani kanaatinde olduğundan, sanık lehine 'Haksız tahrik' hükümleri indirim nedeni olarak kabul edilmiş, haksız eylem olarak kabul edilen sadakatsizliğin boyutu ile olay günü gerçekleşen hakaret eyleminin ağırlığı birlikte değerlendirilerek tahrik hükümleri uygulanırken takdiren sanığın cezası 21 yıl olarak belirlenmiştir. Sanığın yargılama sürecindeki davranışları ve verilecek cezanın fail üzerinde olumlu etki yapacağı hususunda mahkememizde olumlu kanaat hasıl olduğundan 5237 sayılı TCK'nın 62’nci maddesi hükmü uyarınca cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 17 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir” denildi.
Kaynak:DHA