Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 155.000 Konut Anahtar Teslimi ve Kura Çekimi Töreni'ndeki açıklamaları şöyle;
Kahramanmaraş'ın yiğit evlatları sizleri en kalbi duygularımla hasretle muhabbetle selamlıyorum. 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı'na güvendiğiniz için teşekkür ediyorum. 31 Mart'ta Maraşlı kardeşlerim bir kez daha AK Parti ve Cumhur İttifakı'yla yola devam dedi. Rabbim sizlerden razı olsun. Rabbim aramızdaki dayanışmayı daim eylesin. Biz de sizin için aşkla çalışmaya devam edeceğiz. Kahramanmaraş'a mahcup olmayacağız.
"BİR AN OLSUN ELİMİZİ DEPREM BÖLGESİNDEN ÇEKMEDİK"
Asrın felaketini yaşamalarına rağmen asla pes etmediniz, el ele vererek dayanışmanın en güzel örneklerini sergilediniz. 6 Şubat'ta yaşadığımız asrın felaketini sarmak için gece gündüz çalışıyoruz. Şehrimizi eskisinden daha güzel, dayanıklı hale getirmenin gayretindeyiz. Asrın inşasını başlattık. Bir an olsun elimizi deprem bölgesinden çekmedik. Bugün bu büyük seferberlikte yeni bir adım atıyoruz.
"GELECEK YIL 68 BİN 876 KONUT VE İŞ YERİ TESLİM EDİLECEK"
Bugünkülerde birlikte 22 bin 228 konut ile 5 bin 170 köy evinin kurasını çekmiş oluyoruz. Gelecek yıl Kahramanmaraş'ta 68 bin 876 konut ve iş yerinin teslimatı yapılacak. Rabbim bu hanelerimizde oturacak tüm ailelerimize huzur ve bereket nasip eylesin. Bu konutların yapımında emeği olan herkese, teşekkür ediyorum.
"GELDİĞİMİZ HER MAKAMI HİZMET İÇİN FIRSAT OLARAK GÖRÜYORUZ"
Bu kardeşiniz yaklaşık yarım asırdır bir şekilde siyasetin içinde. Geldiğimiz her makamı bir zıplama tahtası olarak değil eser ve hizmet kazandırmak için bir fırsat olarak gördük.
6 Şubat'ta asrın felaketini yaşadık. Depremden Maraş, Hatay, Adıyaman başta olmak üzere 11 ilimiz etkilendi.
"SİYASET BOŞ ATIP DOLU TUTMA YERİ DEĞİL"
Ana muhalafet genel başkanının bize sataşmasına ne demeli? Hükümetimizi insafsızca eleştirmenin kime ne faydası var. Özel çıkmış deprem konutları 10 yılda bitmez diyor. Buradan kendisine soruyorum; siyaset boş atıp dolu tutmasını beklemek midir? 6 Şubat'tan beri deprem turistliği dışında ne yaptınız? Hangi işi bitirdiniz? Hangi icraatınız oldu.
Biz bugün Maraş'ta 155 bininci konutumuzun kurasını çekiyor, anahtarını teslim ediyoruz. Eski genel başkanınız bedava konut vereceğiz diyordu? Madem bedava konut verebiliyorsunuz belediyeleriniz aracılığıyla yapın. Bunlar yapamazlar. Bunlar millete hizmet edemezler. Bunlar para balyalarını dizme dışında taş üstüne taş koyamazlar.
Bunların devrik genel başkanı, hükümet bu enkazın altında kalır diyordu.
"ŞEHİR HASTANEMİZİN PROJESİNE BAŞLADIK"
Yeni bir müjdeyi şehir hastanemizle veriyoruz. Şehir Hastanemizin proje çalışmalarına başladık.
Bizi kendinizle karıştırmayın. Seçim meydanlarında ne söylediysek hepsinin arkasındayız. Çok daha modern bir Maraş'ı el birliğiyle yine biz inşa edeceğiz. 21 aylık sürede afetlere dirençli, çevre dostu akıllı şehirleri inşa ediyoruz.
AK PARTİ İL KONGRESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, anahtar teslim töreni sonrasında AK Parti Kahramanmaraş İl Kongresi'ne katıldı. Burada konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle;
Maraş'ın kahramanlığı sadece adında değil, sadece dilinde değil, sadece cesaretinde değil; kanındadır, canındadır, gönlündedir, DNA'larındadır. Maraş'ın kahramanlığı acılara ve felaketlere karşı onurlu duruşundadır. Maraş'ın kahramanlığı, çığırtkanlık yapmadan, tabiatına yakışır şekilde, felaketlerin ve acıların üstesinden gelme kabiliyetindedir.
Bu kahraman şehir… Bu yiğit şehir… İstiklal Mücadelesinin öncüsü bu şehir… Azimle, ilimle, irfanla, vatan ve millet sevgisiyle yoğrulmuş bu şehir maalesef, 6 Şubat depremlerinde sarsıldı, yıkıldı, nice evladını kara toprağın bağrına verdi. Bu vesileyle bir kez daha, depremde hayatını kaybeden kardeşlerime Allah'tan rahmet, Maraşlılara ve milletimize başsağlığı diliyorum. Bilhassa Kahramanmaraş Kadın Kolları İl Başkanımız Gül Çitil Okur hanımefendi ile eşini ve kızını burada rahmetle yad ediyorum. Mevla, kayıplarınıza dayanma gücü ihsan eylesin, sabır versin diyorum.
"KAHRAMANMARAŞ'I HİÇBİR ZAMAN YARI YOLDA BIRAKMAYACAĞIZ"
Yârimiz olan, diğer yarımız olan Kahramanmaraş'ı, Allah'ın izniyle yarı yolda bırakmadık, bırakmıyoruz; hiçbir zaman da bırakmayacağız. Acıların paylaştıkça azalacağı, sevinçlerin paylaştıkça çoğalacağı inancıyla, yüreklerimizi birleştiriyor, kalplerimizi birbirine kenetliyoruz. Rabbim; ülkemizi, milletimizi, şehirlerimizi her türlü afetten, felaketten, husumetten muhafaza buyursun. Rabbim, salonlara sığmayan şu muhabbetimizi de daim eylesin.
"MARAŞ'I BERABERCE YENİDEN İNŞA EDİYORUZ"
Büyük acılar, aynı zamanda yol açtığı büyük sonuçlarla milletlerin kader çizgilerindeki kritik yol ayrımlarını ifade eder. Maraş'ın çektiği acıları bir destan olarak önceden anlatan Merhum Orhan Şaik Gökyay, bakınız ne diyor: "Maraş'ı görünce yandım, yakıldım kan, yaş oldum, yüzden gözden döküldüm, oda düşen bir saç gibi büküldüm. Ben bildiğim Maraş, bu Maraş mıdır? Maraş mıdır, ataş mıdır, taş mıdır?"
Allah'ın izniyle o kara günleri geride bıraktık. Bildiğimiz, sevdiğimiz, mamur ve bayındır Maraş'ı, adeta küllerinden yeniden doğarcasına, beraberce yeniden inşa ediyoruz.
"155 BİNİNCİ KONUTUMUZU HAK SAHİBİ KARDEŞİMİZE TESLİM ETTİK"
Kongremize gelmeden önce deprem konutlarımızın kura çekiliş törenini gerçekleştirdik. 155 bininci konutumuzun kurasını çekerek, anahtarını hak sahibi kardeşimize teslim ettik. Bu konutlardan 3 bin 499'u Kahramanmaraş'taydı. Ayrıca şehrimizde 17 bin 500 kişilik stadyumun da olduğu büyük bir spor kompleksinin yapımına başlıyoruz. Hem konutlarımızın hem de spor tesisimizin şimdiden sizlere hayırlı olmasını diliyorum.
"ŞEHİRLERİMİZİN ÇOĞUNUN YENİ SİLUETLERİ ŞEKİLLENMEYE BAŞLADI"
Burada şunu özellikle vurgulamak arzusundayım: Biz, başarıları büyüdükçe, tevazuu da büyüyen bir kadroyuz. Tekebbürden, kibirden, böbürlenmekten daima Allah'a sığındık. Hiç mütevazı olmayacağımız bir husus varsa, o da ülkenin tüm hayati meseleleri gibi, deprem yaralarını saracak inanca, iradeye, birikime ve dirayete bizim sahip olduğumuzdur. Depremin üzerinden henüz 21 ay gibi kısa sayılabilecek bir süre geçmesine rağmen, şehirlerimizin çoğunun yeni siluetleri şekillenmeye başladı. Yeni binalarımız, konutlarımız, köy evlerimiz, yollarımız, meydanlarımız birer birer yükseliyor.
"BU ŞEAMET TELLALLARIN BAŞINDA DA ESKİ CHP GENEL BAŞKANI VARDI"
Hatırlarsanız birileri, milletimizi umutsuzluk bataklığına itmek için kalplerindeki öfkeyi depremzedelerimize hakaretle dışa vurmuşlardı. Aynı çevreler, sadece bununla kalmamış, yaraları daha da kanatmak için şehirlerimizin imarının mümkün olmadığı yalanını körüklemişlerdi. Bu şeamet tellalların başında da eski CHP Genel Başkanı vardı.
Peki, sonra ne oldu? Bize "enkazın altında kalacak" diyen zatın bizatihi kendisi, önce seçim sandığının, sonra da kurultay sandığının altında kalarak "bay bay" oldu. Şimdi ne yüzüne bakan, ne kapısını çalan var, ne mikrofon uzatan var. Prim kazanmak, gündeme gelmek için sürekli bize sataşıyor. Ama artık bize sataşması da kendisine hiçbir fayda sağlamıyor.
"YAPICI MUHALEFET DİYE BİR KAVRAM LÜGATLERİNDE YOK"
Eski genel başkanın kötü mirasını, maalesef, yeni genel başkan da aynı şekilde devam ettiriyor. "Yapıcı muhalefet" diye bir kavram lügatlerinde yok. Ya yapılan işe takoz oluyorlar ya da milletin umutlarını kırmak için akla ziyan yollar deniyorlar.
Konuttan hastaneye, okuldan parka kadar gözlerinin önünde yükselen yeni yerleşimleri inkâr eden bir zihniyetle karşı karşıyayız. Ortada parmakla gösterebilecekleri hiçbir eserleri yok; ama iş çamur atmaya, milletin moralini bozmaya gelince, maşallah hep en ön saftalar. Ne demişler "Vermeyince mabut neylesin Sultan Mahmut." Bizim de bunlara yapabilecek hiçbir şeyimiz yok.
Gözü olup görmeyene, hakkı bilip konuşmayana verilebilecek en güzel cevap, evlerine yerleşen vatandaşlarımızın bize ettikleri hayır dualardır. Maraş'ı tekrar ayağa kaldırmak için gecesini gündüzüne katan kamu kurumlarımıza, sivil toplum örgütlerimize, işçilerimize, firmalarımıza, bu şehre gönül veren herkese teşekkür ediyorum.
Aynı şekilde, bu zorlu süreçte, fedakârca çalışan, yaraları kapatmak, gönülleri tamir etmek, kalpleri ferahlatmak için koşturan teşkilatımızın her bir mensubuna da şükranlarımı sunuyorum.
Son dönemde dünyada ve bölgemizde yaşanan hadiseleri sizler de takip ediyorsunuz. Bölgemizde yanan ateşi ülkemize sıçratmak için her yolun denendiğini biliyorsunuz. Türkiye geçmişte soğuk savaş politikalarının bir uzantısı olarak küresel güç rekabetinin laboratuvarı olarak görüldü. Ülkemiz üzerinde farklı zamanlarda çok sayıda toplumsal ve siyasal mühendislik projesi denendi. Aynı mahallede yaşayan, aynı bayrağın gölgesinde huzur bulan insanlarımızın arasına nefret tohumları saçtılar.
Artık herkes biliyor ki Türkiye birilerinin deneme tahtası, gerginlik hattı, istikrarsızlık üretme alanı değildir. Türkiye artık 'Hadi çocuklar günü geldi' deyince harekete geçinilen, kuklalarla darbe yapılacak, siyaseti, ekonomisi, sosyal düzeni dizayn edilecek istikameti belirlenecek bir ülke değildir. Türkiye artık terör ve şiddet sopasıyla kolayca hizaya sokulacak bir ülke de değildir. Geldiğimiz seviye itibarıyla milletimizin arasındaki kardeşliği ve muhabbeti bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
Cumhur İttifakı olarak terörü kaynağında çözme irademiz güçlüdür. Terörsüz Türkiye'yi birlikte inşa edeceğiz. Evlatlarımıza içeride ve dışarıda terör tehdidinin tamamen sıfırlandığı bir ülke teslim etmekte kararlıyız. Son 40 yıldır olduğu gibi Türkiye'nin gelecek vizyonlarına ayak bağı olan terör prangasını parçalayıp atmak istiyoruz. Gerek bölgemizdeki kritik gelişmeler, gerek küresel sistemde başlayan sarsıntılar, gerekse iç siyasetimiz bunun için oldukça elverişlidir.