CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan'ı partisinin genel merkezinde ağırladı. Görüşmenin ardından kameraların karşısına geçen parti liderleri dikkat çeken açıklamalarda bulundular.
"ÖZGÜR ÖZEL'İN KÜRT MESELESİNDEKİ SÖZLERİNİ ÖNEMSİYORUZ"
Tuncer Bakırhan şöyle konuştu:
"DEM Parti olarak muhalefet partilerini ziyaret ediyoruz. En son bugün CHP ile görüştük. Ev sahipliklerinden, samimi ve sıcak sohbetlerinden ötürü CHP'ye ve genel başkanına teşekkür ediyoruz. CHP Türkiye'nin kurucu partisidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda Türkler, Kürtler, diğer halklar büyük emek verdiler. Bir ittifak oluşturdular.
Özgür Özel'in Kürt meselesindeki sözlerini önemsiyoruz. CHP Kürt meselesinin çözümünde çok önemli rol oynayabilir. Bugün ortak paydaları nasıl büyütebileceğimizi, Türkiye'de demokratik bir zeminin oluşturulması için neler yapılabileceğinin üzerinde durduk.
"KAYYUM HEPİMİZİN MESELESİ"
Bir diğer gündemimiz kayyumdu. Kayyum yavaş yavaş yönetim rejimine doğru yol alıyor. Daha önce sadece DEM Partili belediyelere kayyum atanırken artık CHP'li belediyelere de kayyum atanıyor. Bu mesele sadece DEM Parti'nin değil hepimizin meselesi. CHP'nin kayyumlar konusunda ortaya koyduğu pratik değerli ve kıymetli. Umuyoruz ki Meclis'e sunulan yasa tasarısı iktidar tarafından doğru okunur ve Türkiye demokrasisi bu kayyum lekesinden yasal düzenlemeler yapılarak kurtulur. Ortak tarihi olanların ortak sözü olur. Kürt meselesinin diyalogla çözülmesi için umarım iyi çalışmalar olur"
Özgür Özel ise şöyle konuştu:
"KAYYUM ATAMALARI VATANDAŞIN VİCDANINDA HOŞ KARŞILANMIYOR"
"Bugün buraya İstanbul'dan geliyorum. Türkiye'nin en büyük ilçesi Esenyurt'a seçilmiş olan Ahmet Özer'i cezaevinde ziyaret etti. Kendisi haksız bir tutuklamayla karşı karşıya ve kayyum atanmış durumda. Bu OHAL döneminden kalma bir uygulama. Toplam 7 belediyeye kayyum atadılar. Esenyurt'ta seçimi 51 oyla kazandık. Esenyurt'un yüzde 82'si kayyuma karşı. AK Parti'ye oy verenler de Ahmet Özer'e haksızlık yapıldığın düşünüyor. Kayyum atamalarının vatandaşın vicdanında hoş karşılanmadığını görüyoruz.
İktidara mensup olmayan muhalefet partileri tarihi bir adım attı. 10 muhalefet partisi hep birlikte bir kanun teklifi verdi kayyumlara karşı. İmzası olmayan partiler AK Parti ve MHP. Ama dün MHP'li Feti Yıldız da kayyumlara karşı yasal düzenleme yapılması gerektiğini söyledi. Bu da çok kıymetli. MHP'nin kurumsal tavrını belli etti.
"AK PARTİ'NİN ÜZERİNE DÜŞEN BİR ŞEY VAR"
Buradan AK Parti'nin üzerine düşen bir şey var. Yeni kayyum adımlarının milletin vicdanında yeri yok. Bunu yapmamaları lazım. Mevcut durumu yasal olarak düzeltecek çalışmayı da bir günde yapabiliriz. Buradan AK Parti Genel Başkanı ve grup yöneticilerine çağrımızı tekrar ediyoruz. Muhalefetin attığı bu adıma AK Parti'nin olumlu adımını bekliyoruz. Grup başkanvekillerimiz AK Parti'nin grup yönetimiyle hızla görüşecek. Bu mesele hızla çözülsün.
TOPLUMUN EN KIRILGAN KESİMLERİ DE GÖZETİLMELİ
Sayın Devlet Bahçeli'nin Meclis kürsüsünde gündem oluşturan açıklamasından sonra CHP'nin tutumunu tarif etmiştim. Biz şeffaf, samimi, toplumsal mutabakata dayanan bir sürecin işletilmesini, bu sürecin yerinin mutlaka TBMM olması gerektiğini, toplumun hiçbir kesimini dışlamaması gerektiğini düşünüyoruz. Toplumun en kırılgan kesimleri de gözetilmeli. Şehit aileleri ve gazilerin olmaz dedikleri bir sürecin olmayacağını, onların da bu sürece katılmalarını söylemiştim. Kendilerine yaptığımız ziyaretlerde 'gerekirse yüreğimize taş basarız, başka şehitler gelmesin terör bitsin diye her türlü sorumluluğu alırız ama bunun siyasete alet edilmesi durumunda hakkımızı helal etmeyiz' dediler. Bu yaklaşımı önemsiyorum.
40 YILLIK SÜREÇ TOPLUMSAL BARIŞ SÜRECİNE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR
Samimiyet ve şeffaflıkla davranılırsa 40 yıldır devam eden süreç toplumsal barış sürecine dönüştürülebilir. Türkiye'yi birçok riskten de kurtarır bu. İlk günkü tutumumuzda değişen bir şey yok. Üzerimize düşen bütün adımları atmaya hazırız. Ümit ediyoruz ki tüm siyasi partiler birbiriyle diyalog kurabilir. CHP olarak geçmişteki tüm kötü tecrübelere rağmen üzerimizi düşeni yapma noktasında tarihsel tutarlılığımızdan farklı bir noktada değiliz.