Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Bakü Olimpiyat Stadyumu’nda düzenlenen COP29 Dünya Liderleri İklim Eylemi Zirvesi’nin (WLCAS) açılış töreninde konuştu. Azerbaycan'ın COP29'a ev sahipliği yapmasının 200'e yakın ülkenin oy birliğiyle kararlaştırıldığını belirten Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, “Bu, ülkemize duyulan saygının bir göstergesidir ve uluslararası alanda aktif rolümüzün takdir edildiği anlamına gelmektedir. Azerbaycan 120 ülkenin desteğiyle BM'den sonra en büyük örgüt olan Bağlantısızlar Hareketi'ne başkanlık etti. Azerbaycan ayrıca yaklaşık 60 ülkeyi birleştiren İslam İşbirliği Teşkilatı'nın da aktif bir üyesidir. Azerbaycan, 10 Avrupa Birliği üyesi ülkeyle stratejik ortaklık konusunda anlaşmalar imzaladı ve bildiriler kabul etti. Aynı zamanda, Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı ile birlikte kültürlerarası diyalogda aktif rol oynuyoruz. Her iki yılda bir Bakü'de çok kültürlülük için kültürlerarası diyalog düzenliyoruz. Bu bizim devlet politikamız ve aynı zamanda yaşam tarzımızdır. Azerbaycan halkı, etnik veya dini kimliğinden bağımsız olarak, tek bir aile olarak barış ve uyum içinde yaşıyor” ifadelerini kullandı.
“240 MEGAVATLIK GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALİ İNŞA EDİLECEK”
Azerbaycan'ın yenilenebilir enerji projesi hakkında bilgi veren Aliyev, “Yenilenebilir enerji için teknik potansiyelimizin karada 135 gigawatt, denizde ise 157 gigawattır. Geçtiğimiz yıl Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından bölgemizin en büyüğü olan 230 megavatlık güneş enerjisi santrali hizmete açıldı. Suudi Arabistan'dan ‘Aqua Power’ şu anda 240 megavatlık potansiyele sahip rüzgar enerjisi santrali inşa ediyor. COP29 sırasında, 4 yıl önce Ermeni işgalinden kurtarılan Cebrayıl bölgesinde 240 megavatlık güneş enerjisi santrali inşa etmek için İngiltere'den BP ile anlaşma imzalanacak. Bu proje, dünyanın en büyük petrol ve gaz terminallerinden biri olan Sangaçal terminalinin karbondan arındırılmasını sağlayacak. 2030 yılına kadar yaklaşık 6 gigawatt kapasiteli güneş, rüzgar ve hidroelektrik santralleri, inşa etmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
“NAHÇIVAN, KARABAĞ VE DOĞU ZENGEZUR YEŞİL ENERJİ BÖLGELERİ”
Azerbaycan’ın yenilenebilir enerji projelerinin bunlarla kısıtlı kalmadığını belirten Aliyev, “10 gigawattlık yenilenebilir enerji projeleri, sözleşmeleri ve mutabakat zaptları imzalandı. Ayrıca alanında uzman pazarlara bakıyoruz ve bir diğer önemli enerji güvenliği projesi olan ‘Karadeniz-Hazar Enerji kablosu’ projesini hayata geçirmek için ortaklarımızla aktif olarak çalışıyoruz. Bu, yeşil enerjiyi Avrupa'ya ihraç etmemizi sağlayacak ve bu kablonun teknik potansiyeli fizibilite çalışmalarına göre 4 gigawatta yakın, ancak yine de bu sadece başlangıç. Yeşil gündemimiz Azerbaycan'ın farklı bölgelerini de kapsıyor. Yani Nahçıvan, Karabağ ve Doğu Zengezur bölgeleri yeşil enerji bölgeleri olarak ilan edildi” dedi.
“YALAN HABER YAPAN MEDYA KURULUŞLARININ HEDEFİ OLDUK”
Aliyev enerji güvenliğinin bir diğer bileşeni olan petrol ve gaz hakkında konuşmak istediğini vurgulayarak, “Bu konunun İklim Değişikliği Konferansı'nda çok popüler olmadığını anlıyorum, ancak bunlar olmadan yorumlarım tamamlanmazdı. Dünyanın ilk endüstriyel petrolü 1846'da Azerbaycan'da, Bakü'de çıkarıldı. İlk açık deniz petrol kuyusu da 20. yüzyılın ortalarında Azerbaycanlı petrolcüler tarafından Hazar Denizi'nde açıldı. 19. yüzyılda Azerbaycan küresel petrol üretiminin yarısından fazlasını üretti ve eğer bazı Batılı politikacılar ve yalan haber yapan medya bizi o dönem bir petrol devleti olarak adlandırsaydı, muhtemelen bu kabul edilebilir olurdu. Ama bize petrol devleti dedikleri zaman bugün, bu adil değil ve sadece siyasi kültür ve bilgi eksikliğini gösteriyor. Kendilerine veya en azından Azerbaycan’dan 10 kat daha fazla petrol üreten komşularına bakmaları daha iyi olur. Azerbaycan’ın küresel gaz emisyonlarındaki payı sadece yüzde 0.1’dir. Bu rakamları izleyicilerimizin dikkatine sunmalıyım, çünkü Azerbaycan’ın COP29'un ev sahibi ülkesi olarak seçilmesinden hemen sonra Batı merkezli yalan haber yapan medya kuruluşlarının koordineli, iyi organize edilmiş iftira ve karalama kampanyasının hedefi olduk. Ülkemizde 250'den fazla güneşli gün olmasına rağmen bizi daha çok petrol ülkesi olarak adlandırdılar” ifadelerini kullandı.
“AVRUPA, 2 YIL ÖNCE BİZDEN YARDIM İSTEDİ"
Azerbaycan’ın yeşil dönüşümün güçlü bir savunucusu olacağını belirten Aliyev, “Ayrıca bir diğer suçlama noktası da 2 yıl önce Azerbaycan ve Avrupa Komisyonu'nun enerji alanında stratejik ortaklık hakkında bir bildiri imzalamasıydı, ancak bu bizim fikrimiz değildi. Avrupa Komisyonu'nun bir önerisiydi.
Avrupa Komisyonu Başkanı 2 yıl önce jeopolitik durumdaki değişiklik nedeniyle doğal gazımıza ihtiyaç duydukları için bizimle bu belgeyi imzalamak üzere Bakü'ye geldi ve bizden yardım istedi. Biz de yardımımıza ihtiyaç duyulursa her zaman yardım etmeye hazırız dedik ve Avrupa'ya enerji güvenliği konusunda yardım edeceğimizi söyledik. İki yıl önce bu bildiriyi imzaladığımızda gazımızı alan Avrupa ülkelerin sayısı 2'ydi. Şimdi ise bu ülkelerin sayısı 8’e yükseldi. Avrupa Komisyonu ayrıca 2027'ye kadar Avrupa'ya gaz arzını ikiye katlamamızı istedi ve bu, Avrupa Komisyonu Başkanı ve benim 2 yıl önce Bakü'de imzaladığımız bildiriye yansıtıldı” ifadelerini kullandı.