Takvimler 325 yılını gösterdiğinde, Hristiyanlık Ortadoğu sınırlarını aşmış ve Avrupa'ya yayılmıştı. Ancak kilisede büyük bir huzursuzluk vardı. İskenderiye Kilisesi'nin en önemli isimlerinden Athanasyus ile Aryus, Hz. İsa'nın yaratılmış mı, yoksa yaratılıştan bu yana tanrıyla beraber mi var olduğunu tartışıyorlardı. İki büyük kuramcının tartışması Hristiyan alemini de ikiye bölmüştü.



HRİSTİYAN DÜNYASINI BİRLEŞTİREN TOPLANTI

Doğu Roma İmparatorluğu hristiyanlığı benimsedikten hemen sonra adeta Hristiyan dünyasının hamisi olmuştu. Daha sonra İstanbul'u Doğu Roma'nın başkenti yapacak 1. Konstantin Doğu Roma tahtında oturuyordu. Tüm dünyadaki Hristiyan din liderlerini, Doğu Roma için çok önemli bir kent olan İznik'e davet etti. İmparator da, Birinci İznik Konsili olarak adlandırılan toplantıya bizzat katıldı.



ATANASYUS'UN FİKİRLERİ GALİP GELDİ

Uzun tartışmalardan sonra, konsey, İsa’nın Tanrı’yla aynı öze sahip olduğu görüşünü benimsedi yani Atanasyus'un sözleri onaylanmış oldu. Aryus'un savunduğu fikirleri ise reddedildi. Konsilin saptadığı ve imanın kısa özetini içeren Credo (Amentü-İman ikrarı) da Tanrı Kelâmının bir yaratıktan değil, Tanrı’nın gerçek doğasından ileri geldiği belirtildi.



ORTAK BİLDİRGE HAZIRLANDI

Konseyin sonunda İsa’nın Tanrı olduğu ortak bir bildirgeyle kabul edilmiştir. MS 325’te İznik’teki konseyde hazırlanan ve Hristiyanlığın mezheplerinin hemen hemen hepsince kabul edilen inanç bildirgesinde şöyle yazıldı: “Her şeye gücü yeten, görülen ve görülmeyen, bütün şeylerin yaradanı olan bir tek Baba Tanrı’ya inanıyoruz; bir tek Rab İsâ Mesih’e inanıyoruz: Tanrı’nın Oğlu, Baba’dan doğan biricik Oğul, yani Baba’nın özvarlığından oluşan Tanrı’dan Tanrı, Nurdan Nur, gerçek Tanrı’dan gelen gerçek Tanrı, yaratılmış değil, doğurulmuş, Baba’nın aynı öz varlığına sahip olan, kendi aracılığıyla gökteki ve yerdeki her şey yapılmış, biz insanlar için ve kurtuluşumuz için gökten inmiş, insan bedeni almış ve insanlar arasında yaşamış, sıkıntı çekmiş ve üçüncü günde ölümden dirilmiş, göğe yükselmiş, dirilerle ölüleri yargılamaya gelecek olan O’dur; ve Kutsal Ruh’a da inanıyoruz.”



TÜM KİLİSELER KABUL EDİYOR

İznik Konsili'nde konuşulan konular arasında Paskalya (Diriliş) Bayramı'nın tarihi, Roma ve İskenderiye'deki patriklerin özel yetkileri ve piskoposların nerelere atanacağı oldu. İznik'te toplanan kilise önderlerinin kararlarıyla yazılan İznik İnanç Bildirisi'ni Katolik, Ortodoks ve Protestan Kiliseleri halen kabul ediyor ve onaylıyor.