Bebekleri anlaşmalı oldukları özel hastanelerde yoğun bakım servisine yatırarak haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarla bebeklerin ölümüne neden olan Yenidoğan çetesinin yargılanmasına bugün başlandı.
MAĞDUR ANNE VE BABA DEHŞETİ ANLATTI
Açılan davanın ilk duruşması Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Duruşma öncesi Bakırköy Adalet Sarayı önüne gelen ve çocukları 27 Ocak günü Bağcılar Şafak Hastanesinde doğduktan sonra yoğun bakıma alınan ve 18 gün sonra çıkarılan Ahsen ve Adem Açıkyürek çifti, yaşadıkları süreci gözyaşları içerisinde anlattı. Bebeğini Bağcılar Şafak Hastanesi'nde dünyaya getirdiğini ifade eden anne Ahsen Açıkyürek, bebeğinin hiçbir sağlık sorunun olmadığını belirtti.
“SÜREKLİ ‘SENİN ÇOCUĞUN YAŞAMAYACAK’ DİYORLARDI”
Ahsen Açıkyürek, “Doktora soruyordum, doktor ‘ters bir doğum olacak, ters dünyaya gelecek, normal doğum yapamazsın' dedi. Bende sezaryen olmak istemiyordum. Tabii bu isteğimi kimse kabul etmedi. Çok ısrar etti doktor, o kadar çok ısrar ediyordu ki, sürekli ‘sen normal doğum yapamazsın' diyordu. Sonra ben orada doğum yaptım. Cumartesi günüydü, hiç unutmam saat 10'u 44 geçe doğum gerçekleşti. Ben hemşireye sordum. Erken doğum olduğu için bebeğim kuvöze alınacak mı diye, bana hiçbir sağlık sorunu yok dendi, sonra çocuğum kuvöze alındı” ifadelerini kullandı.
“SİZİN ÇOCUĞUNUZ BURADA CANLI BOMBA, AMBULANSLA ALACAKSINIZ”
Sözlerini sürdüren acılı anne, “Ben hastaneden çıktım, her gittiğimde süt götürüyordum. Ne olduysa her gitmemde çocuğumun ölecek haberlerini alıyordum. Sürekli ‘ölecek, senin çocuğun yaşamayacak' diyorlardı. Oranın başhekimi Semiha Yavuz'du. Hamile insanların çocuklarını alıp, bebeklerin canına kıymak için iş birliği yapıyor. Bir de bize dendi ki, ‘bizim başka hastanemiz var, buradan oraya sevk verebiliriz' Her gün ölecek deniyordu. Birinci, ikinci, üçüncü gün entübe, her gün sağlıksız. Hipertansiyon, böbrek yetmezliği, bize her gittiğimizde bunları ifade ediyorlardı. Bu çocuk hiç mi iyi olmadı, bu çocuk hiç mi düzelmedi? Her hastaneye gittiğimde daha çok ilerliyordu hastalığı. Biz çocuğu alacağız deyince tedirgin oldu, surat yapısı falan değişti. Eşim belediyede çalıştığı için belediye başkanlarını devreye soktuk. Bize epikriz raporlarını vermediği için ‘sizin çocuğunuz burada canlı bomba ambulansla alacaksınız, ona göre gidin' şeklinde sözler söylediler” diye konuştu.
“SESİ ÇIKMAYAN BİR BEBEĞİ ÖLÜME TERK ETMİŞLER”
Mağdur anne Açıkyürek, “Çocuğumun kollarını morartmışlar bant yapıştıra yapıştıra çocuğumun kolları durmuyor diye. Çocuğum acıdan bağlı olduğu kabloları çekiyormuş. Ayaklarından topuk kanı alınan yerden kanı yanlış almışlar, mosmor olmuş çocuğun ayakları, ölüme terk etmişler küçücük sesi çıkmayan bir bebek, o kadar kötü bir şey ki, Allah kimsenin başına vermesin” dedi.
“CENAZE ALMAYA GELİYORSUNUZ, YAVAŞ GELİN”
Gelen ambulans yetkililerinin kendilerine çocukları için “cenaze almaya geldik” dediğini belirten baba Adem Açıkyürek ise, “Bize, ‘cenaze almaya geldik' diyorlardı. Sonrasında içeri giriyorlar, biz giremiyoruz tabi yeni doğan ünitesi olduğu için. Bize, ‘bu çocuğun hiçbir şeyi yok, içeriden cenaze almaya geliyorsunuz, yavaş gelin' diyorlardı. Yani çocuğu orada öldürmek istemişler. Bize bunu Semiha Yavuz söyledi. Adil Can Şenay'la beraber Semiha Yavuz ortak çalışıyorlar zaten” diye konuştu.
FARKLI HASTANEYE SEVK EDİLEN ÇOCUĞUN SAĞLIK DURUMU İYİ
Adem Açıkyürek, “Eşimin doğumu olduğu sırada, 10 tane daha aynı şekilde kuvöze çocuk alındı. Çocuğu sevk ettireceğimiz o gün ikizlerden bir tanesi ölmüştü. Annesi yalvardı Kolan Hastanesine çocuğunun bir tanesini götürmek için bana ‘ne olur bu çocuğu buradan al' dedi. Ben o gün çocuğu oradan aldım. Zaten alacaktım ama devlet hastaneleri dolu, özele sevk ediyorlardı. Bağcılar Belediyesi personeliyim, Belediye Başkanımız yardımcı oldular. Çocuğumun sağlık durumu şu anda iyi. Herhangi bir sıkıntısı yok. Bu olay 27 Ocak'ta meydana geldi” ifadeleriyle sözlerini sürdürdü.