Deprem psikolojimizi nasıl etkiliyor? Prof. Dr. Nevzat Tarhan’dan yer bilimcilere uyarı

Ekol TV’de yayınlanan Balçiçek ile Şimdi’de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yer bilimcilerin ekranlarda yaptıkları açıklamaları eleştirdi. Tarhan, “Ekranda konuşulacak bir şey değil bu. Bir araya gelip konuşsalar, tartışsalar toplumu rahatlatacak bir sonuç çıkarırlar” dedi.
Deprem psikolojimizi nasıl etkiliyor? Prof. Dr. Nevzat Tarhan’dan yer bilimcilere uyarı

Ekol TV’de ekranlara gelen ve Balçiçek İlter’in sunduğu Balçiçek ile Şimdi’nin konuğu Prof. Dr. Nevzat Tarhan oldu. Nevzat Tarhan, İstanbul’da meydana gelen ve büyük endişe yaratan 6,2 büyüklüğündeki deprem hakkında ekranlarda yapılan tartışmaların vatandaşların psikolojisine etkisini yorumladı.

“YER BİLİMCİLER KENDİ ARALARINDA MUTABAKATA VARMALI”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Her uzman söylemlerinde o da haklı o da haklı noktasında söylüyorlar. Birçok veriye dayanarak söylüyorlar. Aslında bununla uğraşan yer bilimcilerin kendi arasında bunu tartışması lazım. Kendi arasında tartışıp konuşup mutabakata vararak resmî açıklama yapması lazım” ifadelerini kullandı.

ekran-goruntusu-2025-04-26-184236.png

“EN KÖTÜ SENARYOYA GÖRE HAREKET EDİYOR”

Bazı bilim insanlarının beklenen büyük deprem beklentisi nedeniyle İstanbul’un terkedilmesi gerektiği yönünde açıklamalarını değerlendirerek sözlerini sürdüren Tarhan, “Bunu söylerken en kötü senaryoya göre hareket ediyor, kendi penceresinden bakıyor. Burada az, orta, yüksek riskler var. Bilimsel olarak tahmin edilirliği az. Hava tahminlerinde bir iki gün sonrayı yüzde 90 tahmin edebiliyorsunuz ancak 10-15 gün geçince yüzde 60-70 oranlarına düşüyor. Yer hareketlerinde de aynı şekilde. Şu anda öngörüler, ipuçları var ama bunu tahmin edebilirlik az” diye konuştu.

“EKRANDA KONUŞULACAK BİR KONU DEĞİL”

Nevzat Tarhan, “Bu insan ilişkilerinde de vardır, en kötü senaryoya karşı hazırlanmak. Kendi ruh halini topluma yansıtıyor. Onun için deprem uzmanlarının söylediklerinin hepsine sorgulamadan inanmamak lazım. Fazla iyimser olana da fazla kötümser olana da. Benim buradaki yaklaşımım şu, bana da sorduklarında diyorum ki: Uzmanlar kendi aralarında konuşup, bu konuda bilimsel verilere göre hareket edip öngörülerini, verileri tartışırlar. Ekranda konuşulacak bir şey değil bu. Bir araya gelip konuşsalar, tartışsalar toplumu rahatlatacak bir sonuç çıkarırlar” değerlendirmesinde bulundu.