Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Üstad Necip Fazıl'ın işaret ettiğin Ayasofya'yı açmak bize nasip oldu"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri Töreni'nde açıklamalarda bulundu. "Üstad Necip Fazıl, Sultanahmet'te konuşma yaparken 'Ayasofya bir gün açılacak' diyordu. Allah'a hamdolsun üstat ufku böyle açık bir insandı. Oradan o şekilde haykırırken takdim etmek bize açmak da bu fakire nasip oldu" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Üstad Necip Fazıl'ın işaret ettiğin Ayasofya'yı açmak bize nasip oldu"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri Töreni'nden açıklamalarda bulundu.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

"Dört elle sarılan siz kıymetli kardeşlerime, hocalarıma, büyüklerime yürekten teşekkür ediyorum. Şair, mütefekkir, dava ve aksiyon adamı Üstat Necip Fazıl'a bugün bir kez daha Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Ufkumuzu açan fikirleriyle, hepimize emsal teşkil eden mücadele azmiyle Üstat Necip Fazıl davamızın abide isimlerinden biriydi. Üstat, milletimizin ruh kökü olarak gördüğü İslam'ı bu topraklardan, bu aziz milletin hafızasından kazımaya çalışan müstebili uşaklarının karşısına cesur bir kumandan edasıyla dikildi.

Sayısız takibata uğradı. Karşısına nice engeller çıkarıldı. Zindanlara, yılanlı kuyulara kapatıldı. Fakat hakkı ve hakikati savunmaktan asla geri durmadı. Günün birinde hakim, artık bıktık, ne zaman kurtulacağız senden deyince, üstadın verdiği cevap çok manidardır. Siz bu yolda hancı, ben de yolcu olduğu müddetçe kurtulamayacaksınız.

"SABIRLA YÜKSELTTİĞİMİZ FİKİR VE SANAT BİNAMIZIN SER LEVHALARINDAN BİRİYDİ"

Basiretli, virayetli, ferasetli duruşuyla Anadolu'nun cesur evlatlarına rehberlik etti. Kitlelere yol gösterdi. Mücadele ruhu aşıladı. Sabırla yükselttiğimiz fikir ve sanat binamızın ser levhalarından biriydi. Rabbim kendisinden razı olsun. Emini, cehdini, çilesini katında inşallah kabul buyursun diye dua ediyorum. 2023 yılında dünya defterini kapatıp dar-ı bekaya irtihal eden Üstadımızın emaneti Mehmet Kısakürek'i de aynı şekilde rahmetle anıyor. Rabbim taksiratını sanata tebdil eylesin diyorum. Bu vesileyle daha önce Necip Fazil Ödülleri'ni tevdi ettiğimiz ama artık aramızda olmayan edeplerimize, sanatçılarımıza, mütefekkirlerimize de Mevla'dan rahmet niyaz ediyorum.

Her biri ardında önemli izler, kıymetli eserler ve kült metinler bırakan bu isimler fikir ve kültür dünyamızın hacmini, zenginliğini, bereketini bizlere tekrar tekrar gösteriyor. Her fırsatta ifade ettiğim bir hususu bugün tekrar sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu topraklar onlarca asırdır ilmin, hikmetin ve erdemin o geniş teknesinde yoğrulmuştur. Bu topraklarda doğmak bu millete, bu medeniyete, bu ümmete mensup olmak bize Allah'ın bir lütfudur, bir hediyesidir, ikramıdır.

"FAZIL'IN ŞİİRLERİ MEDENİYETİMİZE DÜŞÜLMÜŞ BİRER DİPNOT HÜKMÜNDEDİR"

Bu hakikati ancak nasipli olanlar idrak edebilir. Bu mesuniyeti, bu mensubiyet bilincini yalnızca muhlis olanlar, bu millete sevdalı olan gönül erleri taşıyabilir. Bu bakımdan sizler, yüzyıllara sari derin bir tekamülün, köklü bir birikimin, velud bir mazininin sahipleri, varisleri, temsilcilerisiniz. Fikir ve sanat eserlerinizle, örnek duruşunuzla bu emaneti hakkıyla omuzladığınız için her birinize yürekten teşekkür ediyorum. Üstat Necip Fazıl'ın hatırasına sahip çıkarak bu kıymetli ödül törenini tertip eden Star Gazetesini ve Kültür Bakanlığımızı tebrik ediyorum. Birazdan ödüllerini takdim edeceğimiz yazarlarımızı, şairlerimizi, fikir emekçilerimizi, sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyor. Rabbim yollarını da, bahtlarını da açık etsin diyorum. Yoğun bir değerlendirme süreci neticesinde ödüle layık görülen isimleri belirleyen jüri üyelerimizi de aynı şekilde kutluyor. Emeklerinden ötürü her birine teşekkür ediyorum. Değerli misafirler, medeniyet köklerinden kopmamış, sinesinden çıktığı milletle gönül bağını kesmemiş şairler, halkın ve hakikatin zamanı aşan coşkun sesleridir. Şairin yüreğinden doğan şiir, millet irfanının sese, söze, fikre dökülmüş halidir. Onlar birbirini ismen, şeklen ve ruhen tanımayan insanların kalpleri arasında kelimelerle bağ kurar, yol açar, yoldaş olurlar. Öz değerlerinden beslenen bu şairler, mısralarıyla milli şuuru besler, milli kimliğin ihyasına ve inşasına hizmet ederler. Üstad tam olarak işte böyle bir şairdir. Fazıl'ın şiirleri medeniyetimize düşülmüş birer dipnot hükmündedir.

"'AYASOFYA BİR GÜN AÇILACAK' DİYORDU AÇMAK BİZE NASİP OLDU"

Allah rahmet eylesin. Sultanahmet Meydanı'nda, malum ısı kulesi, Üstad konuşuyor, fakir de o gün taklimini yapıyor. Ve oradan eliyle Ayasofya'yı gösteriyor. Ayasofya bir gün açılacak, bir gün açılacak, bir gün açılacak diyordu. Üstat böyle ileri görüşlü biriydi ve açmak da bu fakire nasip oldu.

Üstadın zamanı aşan şiirleri bizi anlatır. Davamızı, ülkümüzü anlatır. Derinlerdeki cevherimizi ortaya çıkarır. Necip Fazıl'ın şiirlerini okuyan bir yabancı dahi bizi ve tarihimizi net bir şekilde görür. Yaşadığımız acıları, çektiğimiz çileleri anlatır. Necip Fazıl şiirleriyle, fikirleriyle, idealleriyle önder olan, kendisinden sonraki nesilleri bile peşinden sürükleyen bir aksiyon adamı olabilmiştir. Çünkü Üstad, bentleri yıkıp atan şiirleriyle milletin yüreğine ayna tutabilmiş, gerçek bize samimi bir kalple seslenebilmiştir. Necip Fazıl'ın en büyük kavgası, bu milletin geleceğine kast edip toplum mühendisliğine soyunanlarla olmuştur. Üstad, tek parti zihniyetinin köklerinden koparılmış, gençlik projesine karşı çıkmış, kim olduğunu, nereden geldiğini, neler yapabileceğini bilen bir neslin yetişmesi için son nefesine kadar emek vermiştir. Üstad'ın ideal gençliği, zaman ve mekan bana emanettir, şuurunda olan bir gençlik.

Gerçek hürriyeti Hakk'a kullukta gören bir gençlik, kökleri ezele, dalları ebede uzanan bir gençlik, dilinin, dininin, ilminin, kininin davacısı bir gençlik, bütün insanlığa model teşkil edecek bir gençlik. Kim var diye seslenildiğinde sağına soluna bakmadan ben varım diye ortaya çıkacak bir gençliktir.

"ÜSTADIN GENÇLİĞİ KIZIL ELMAYA UZANACAK"

Ustadın uğruna ömrünü adadığı gençlik, binlerce yıllık, kadim tarihimizden süzülüp gelen ecdadın cevherini, maneviyatını, imanını, ahlakını, kahramanlığını ve hayalini, benliğini harç etmiş, hıfz etmiş bir gençliktir. İşte bu gençliktir ki, modern zamanlarda milli benliğini ve öz değerlerini koruyarak, evvela kendisini yükseltecek, sonra da milletini yüceltecek ve kızıl elmaya uzanacaktır.

"YAKTIĞI BU MEŞALE BİZE YÖN GÖSTERMEYE DEVAM EDECEKTİR"

Bu yönüyle Üstad'ın ideal gençliği bizim de idealimizdeki gençliktir. Türkiye Yüzyılı hedeflerine kilitlendiğimiz bu tarihi dönemek, Üstad Necip Fazıl'ın Büyük Doğu ismiyle kavramlaştırdığı hedefle aittir. Bugünkü klavye kahramanlarının ve sosyal medya şovmenlerinin bunu anlaması elbette zordur. Sınır ötelerinden okyanus ötelerinden esen rüzgarlarla yelkenlerini şişirenler, milletinin duygularına tercüman olmuş Necip Fazıl'ın zaman geçtikçe daha da büyüyen mirasını kavrayamazlar. Çünkü Üstad, hakir görülen, değersiz gösterilen milletimizin hasletlerine seslenmiş, o hasletleri söz ve fikir sancağı haline getirmiştir. Şiirleriyle milletimizin yüreğindeki konuları dışarı çıkarmış, hepimizin takip ettiği, yarınlarda da takip edilecek işaret fişeklerine dönüştürmüştür. Bizim kuşağımızı uyandıran Üstad'ın yaktığı bu meşale, bugün de yarın da yolumuzu aydınlatmaya, bize yön göstermeye devam edecektir.

Necip Fazıl, fikirletiyle kendisinden sonraki nesilleri peşinden sürükleyen bir aksiyon adamı olmuştur. Üstadın yaktığı bu meşale, bize yön göstermeye devam edecektir. Mevla gençlerimiz başta olmak üzere bizleri ve milletimizin her bir ferdini bu yolda sabit kadem eylesin diyorum.

FERDİ TAYFUR'A BAŞSAĞLIĞI

Dün gece aramızdan ayrılan Ferdi Tayfur'a Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Ülkesine ve milletine sevdalı bir sanatçıydı."

Kaynak:EKOL TV