Yazın artan ishal vakalarında antibiyotik kullanılmaması uyarısı

Uzman Doç. Dr. Murat Doğan, yaz aylarında artan çocuklarda görülen akut ishal vakalarının tedavisinde antibiyotik kullanımının doktor önerisi olmadan sakıncalı olduğunu vurguladı.
Yazın artan ishal vakalarında antibiyotik kullanılmaması uyarısı

Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Acil Uzmanı Doç. Dr. Murat Doğan, yazın gelmesiyle çocuklarda artan akut ishal vakalarının tedavisinde, doktor önerisi olmadan antibiyotik kullanılmaması gerektiğini belirtti.


Doç. Dr. Doğan, AA muhabirine, yaz aylarında çocuklarda en çok akut ishal şikayetiyle karşılaştıklarını söyledi.


Çocuklarda günde 3'ten fazla dışkılamanın ishal olarak değerlendirildiğini dile getiren Doğan, ancak anne sütü veya mamayla beslenenlerde 6'nın üzerinde dışkılamanın Dünya Sağlık Örgütünce ishal kabul edildiğini aktardı.


Mevsimsel olarak ishal vakalarında artış yaşandığını belirten Doğan, "Bunun sebebi kontamine sular, gıdalar, tarihi geçmiş ilaçlar, besin zehirlenmeleridir. Okulların da kapalı olmasıyla ishal şikayetiyle gelenlerin sıklığı acil servislerde arttı." dedi.


İshalin sebeplerine değinen Doğan, "Bunların başında enfeksiyöz nedenler geliyor, en sık nedeni virüslerdir. Bunun yanında bakteriler, parazitler, mantarlar, diğer enfeksiyöz nedenlerdir. Enfekte olmayan nedenlerin başında da kontamine su ve su ürünleri, kontamine havuz, göl, dere suları, pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri, iyi pişirilmemiş ve iyi yıkanmamış sebze ve meyveler, tarihi geçmiş ürünler, açıkta uzun süre kalmış gıda ürünleri, kontamine olmuş kuyu suları gibi durumlar gelmektedir." diye konuştu.


"ÇOCUK AĞLIYOR ANCAK GÖZYAŞI YOKSA VÜCUTTA SIVI AZALMIŞTIR"


İshal olan çocukların 24-48 saat boyunca evde bol sıvı tüketip, doğal beslenip dinlenmelerini önerdiklerini vurgulayan Doğan, şöyle devam etti:


"Fakat bunları yapmasına rağmen ailede veya çocukta kusma varsa, her yediğini çıkarıyorsa, beslenemiyorsa, cildi kuruysa, mesela ağlıyor ama gözyaşı yoksa, tükürük salgısı iyice azalmış, idrar yapımı azalmışsa, cildinde alacalı görünüm varsa, düşmeyen dirençli ateşi varsa, bilinci bozulmuşsa bu gibi durumlarda büyük ihtimalle çocuğun sıvı kaybı çok fazladır. En yakın sağlık kuruluşuna başvurması gerekir. Bunlar vücutta sıvının tükendiğini gösterir. En önemli belirtilerden biri, cildin hamur kıvamında olması. Cildi buruşturduğumuz zaman eski yerine gelmiyorsa yeteri kadar sıvı yok demektir. İshalde sıvı kaybı yaşandığı için sıvıyla birlikte vücuttaki tuz ürünlerinde de azalma yaşanır. "


İshal tedavisinin en büyük kısmını ev tedavisinin oluşturduğunu anlatan Doğan, sıvıyı yerine koymak için çocuklara tuzlu ayran, ev yapımı limonata ve potasyum açısından zengin muz, patates gibi gıdalar verilmesi gerektiğini dile getirdi.


Doğan, hastanede ciddi kusmalara karşı kusma ilacı verdiklerini, sıvı kaybı için de damardan sıvı tedavisi önerdiklerini belirtti.


 AİLELERE ANTİBİYOTİK UYARISI


İshalin en sık görülen nedeninin virüsler ve besinler olduğuna dikkati çeken Doğan, şunları kaydetti:


"Yapılan tetkikler sonucunda ishalin sebebi bakteri ise tedaviye antibiyotik ekliyoruz ama doktor önerisi olmadan, en sık sebebi besinler ve virüsler olduğu için antibiyotik mümkün olduğunca kullanmıyoruz. Fazla kullanılan antibiyotik, bağırsak mukozasını bozarak ishali daha fazla artırmaktadır. Antibiyotik gerektiren durumlarda, daha çok düşmeyen dirençli ateş, çocuğun hasta görünümü, kanlı ishal ve buna ek olarak laboratuvar tetkikleri bizi yönlendiriyor. Yoksa ailenin veya başka kişilerin verdiği antibiyotik, ishal sıklığını ve süresini daha fazla artırmakta. Biz sıvı tedavisinin yanında probiyotik dediğimiz faydalı bakterileri içeren ürünler, çinko gibi destek ürünleri öneriyoruz. İshalin sıklığını ve süresini azaltmaya yardımcı oluyor."


Doğan, ishale karşı uygulanan aşıların hastalığın çok şiddetli geçmesini engellediğini, süresini kısalttığını, bazı çocukları da tamamen koruduğunu belirtti.


Ailelerin, kaynağına çok güvenmediği, temiz bulmadığı su kaynaklarından çocuklarını uzak tutması gerektiğini vurgulayan Doğan, "Havuz, dere, göl gibi su kaynaklarına ulaşım arttı. Bağ, bahçede meyve, sebze sezonu açıldı. Sebze ve meyveler bol suyla yıkamadan yenmemeli. Açıkta uzun süre özellikle sıcakta kalmış besin ürünlerinden, pastörize edilmemiş ürünlerden uzak durulmasını öneriyoruz. Yemekten önce ve sonra aile bireyleri, çocuklarıyla birlikte el yıkamayı alışkanlık haline getirmeli." ifadelerini kullandı. (AA)