Yapay plasenta prematüre bebekler için bir umut ışığı mı?
Sağlıklı bir hamilelik yaklaşık 40 hafta sürüyor. 37. haftadan itibaren bebekler zamanında dünyaya gelmiş kabul ediliyor. Ancak bazen hamilelikte yaşanan sorunlar yüzünden bebeklerin erken dünyaya getirilmesi gerekebiliyor.
Neyse ki yeni doğan bebeklerin sağlığına odaklanan neonatal tıpta geçtiğimiz yıllarda kat edilen yol sayesinde çoğu prematüre bebek hayatta kalıyor ve çok az rahatsızlıkla taburcu ediliyor. Güncel verilere göre 22. haftada dünyaya gelen bebeklerin dahi yüzde 30’u yoğun bakımda tedavi gördükleri takdirde hayatta kalıyor.
900 GRAMDAN AZ DOĞUMLAR RİSKLİ
Kabul edilebilir sınırda doğan bebekler genelde ciddi sağlık sorunları yaşıyor. Doğumda 900 gramdan az tartılan bu bebeklerin kalpleri, akciğerleri, sindirim sistemleri ve beyinleri, yoğun bakım desteği olmadan vücutlarını hayatta tutacak kadar gelişmemiş oluyor. Sık karşılaşılan kısa vadeli hastalıklar arasında Nekrotizan Enterokolit (NEK) de var. NEK, bağırsaklardaki dokunun enflamasyon yapmasına ve bebeğin ölmesine yol açıyor. Bu yaştaki bebeklerin enfeksiyon, kan zehirlenmesi ve septik şok geçirme riski de artıyor. Tansiyonlarının bir anda ölümcül şekilde düşmesi hayati organlarına hasar verebiliyor. Aşırı prematüre bebeklerin karşılaştığı uzun vadeli rahatsızlıklar arasındaysa beyin felci, orta ya da aşırı öğrenim zorluğu, görme ve işitme sorunları ve astım gibi hastalıklar var.
AMAÇ AKCİĞERLERİ DENKLEMDEN ÇIKARTMAK
Hayat kurtarmak için tasarlanan oksijen ve solunum desteği gibi teknolojiler bile bir bebeğin narin akciğerlerine zarar verebiliyor. Michigan Üniversitesi’nin C.S. Mott Çocuk Hastanesi'nde görev alan doğum bilimi ve jinekoloji profesörü George Mychaliska şunları söyledi: “Bu erken gebelik döneminde ciğerler hala gelişiyor ve içlerinin sıvı dolu olması gerekiyor. Ama çok prematüre doğduklarında soluk borularına endotrakeal tüp bağlayıp kuvvetli ve yüksek basınçta hava ve oksijen veriyoruz, bunun yaralanmalara yol açtığı çok iyi biliniyor. Zaman içinde bu hasar akciğerlerin yaralanmasına ve bir kronik akciğer hastalığı olan Bronkopulmoner Displazi’ye yol açıyor. Bu bebekler taburcu edildiklerinde hayatları boyunca oksijen ve mekanik ventilasyon desteğine muhtaç kalıyor. Solunum desteği aynı zamanda retinal körlük riskini de artırabiliyor. Yapay rahim ve plasentanın amacı, akciğerleri tamamen denklemden çıkarmak, böylece bebeğin ilk nefesini alacağı ana kadar fetüsün güvenli bir ortamda büyümeyi sürdürmesine olanak sağlamak."
SIVI DOLU KAPSÜLLERE KONULACAKLAR
Bu teknoloji üzerinde çalışan üç ana grup var. Üçü de, akciğerleri ve kalbi olması gerektiği gibi çalışmayan bir kişiye yardımcı olabilecek bir tür yapay yaşam desteği olan, "Ecmo" adı verilen mevcut bir tedaviden iham alıyor. Ecmo'da kan, hastanın vücudunun dışına, karbondioksiti uzaklaştıran ve oksijen ekleyen bir makineye pompalanır. Oksijenli kan daha sonra vücuttaki dokulara geri gönderilir. Bu yöntem, organların dinlenmesine ve iyileşmesine olanak tanır. Ecmo daha büyük bebeklerde kullanılabilse de aşırı prematüre bebekler için uygun değil. Her üç ekip de teknolojiyi uyarlamaya çalışıyor. Ancak geliştirilmekte olan farklı cihazlar arasında ince farklar var. Philadelphia Çocuk Hastanesi'ndeki bilim insanları, prematüre bebekleri rahimdeki sıvıyı taklit edecek şekilde tasarlanmış sıvı dolu kapsüllere sokmayı umuyor.
NORMAL DOĞUMU ENGELLEYEBİLİR
Bunun yanı sıra etik tartışmaları da var. Örneğin hem Eve hem de Chop ekiplerinin yapay rahimlerinde göbek kordonuna bir sıvı borusu takılması gerektiğinden, göbek atardamarının doğumdan sonra hızla kapanması nedeniyle bebeklerin hemen anneden cihaza nakledilmesi gerekiyor. Aksi takdirde normal doğum yapabilecek annelerin bu nedenle erken sezaryen yaptırmaları gerekiyor. Normal doğumla karşılaştırıldığında bu prosedürle ilgili daha fazla risk olduğu belirtiliyor.
Bir bebeği hemen "Extend" sistemine aktarmanın bir diğer sorunu da, bebeğin geleneksel tedavide nasıl performans göstereceğini değerlendirme fırsatının olmaması. Bebek henüz doğmadan ne durumda olduğunun bilinmediğini söyleyen uzmanlar, normalde geleneksel tedavilerle başarılı olabilecek bebeklerin, riski henüz çok ölçülememiş yeni bir teknolojiyle karşı karşıya kalacağını söylüyor.
Yine de, "Extend"in daha riskli olan 22-23 haftalık gebelik haftasındaki prematüre bebeklerin çoğu için faydalı olabileceğine inanılıyor. Teknolojilerin başarılı olması halinde, üçü de, beklenmedik bir şekilde erken doğuma giren ebeveynlere önemli bir kurtarıcı olacak.