Doktorları şaşırtan olay: 3 yıl süren astım ve zatürre tedavisinin nedeni karpuz çekirdeği çıktı

İstanbul'da 4 yaşındaki Abdullah Majzoub, öksürük şikayetiyle hastaneye kaldırıldıktan sonra üç yıl boyunca zatürre ve astım tedavisi gördü. Ancak yapılan detaylı incelemelerde, Abdullah'ın nefes borusunda bir karpuz çekirdeğinin kaldığı ortaya çıktı.
Doktorları şaşırtan olay: 3 yıl süren astım ve zatürre tedavisinin nedeni karpuz çekirdeği çıktı

İstanbul Bağcılar’da yaşayan Maryam Majzoub’un en küçük çocuğu Abdullah (4), henüz bir yaşındayken kardeşiyle karpuz yedikten sonra öksürmeye başlaması üzerine acile götürüldü. Yapılan tetkiklerinde her şey normal çıktı ve üst solunum yolu enfeksiyonu düşünülerek taburcu edildi. Fakat anne Maryam Majzoub, bu olaydan sonra sık sık hastalanan oğlunu sürekli hastaneye götürmek zorunda kaldı.



DURUMU BİR TÜRLÜ DÜZELMEDİ


Küçük çocuk defalarca zatürre tedavisi gördü, durumu düzelmedi. Bir süre sonra nefes darlığı nedeniyle alerjik astım tedavisi uygulandı. 3 yıl boyunca pek çok ilaç kullanmak zorunda kalan Abdullah’ın nefes darlığı geçtiğimiz günlerde nüksedince ailesi bu kez Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Çocuk Acil Servisine başvurdu.



Sağ akciğerin neredeyse yarısının sıvıyla dolduğu anlaşılınca Çocuk Cerrahi Kliniği’nin de görüşüne başvuruldu. Hekimlerin dikkati sayesinde çekilen tomografi sonrası, küçük Abdullah’ın nefes borusuna yıllar önce yabancı cisim kaçtığı anlaşıldı.



KARPUZ ÇEKİRDEĞİ İLE 3 YIL!


yıl boyunca nefes borusunda karpuz çekirdeği ile yaşayan Abdullah, üzerinden bu kadar uzun zaman geçmiş olmasına rağmen, girişimsel bir işlem olan bronkoskopi ile ameliyata dahi gerek kalmadan sağlığına kavuşturuldu.



AMAN DİKKAT! UZMANI UYARIYOR...


Çocuk Cerrahi Kliniği’nden Opr. Dr. Mehmet Çakmak kendilerini en çok, bu kadar uzun süre geçmiş olmasına rağmen karpuz çekirdeğinin nefes borusunda mukoza tabakasının içine gömülmeden kalabilmiş olmasının şaşırttığına değindi. Çakmak, sözlerini şöyle sürdürdü:"Çünkü üzerinden uzun süre geçmiş yabancı cisim aspirasyonlarında, vücut bir nevi kamufle edebilmek adına, yabancı cismin mukoza tabakasının altına gömülmesine sebep olur. O bölgedeki akciğer lobu atelektazi dediğimiz çökmeye doğru ilerlemişti. Eğer cismi çıkarmasaydık, o akciğer lobu tamamen söner ve kullanılamaz hale gelirdi. Biz yabancı cisim aspirasyonlarında en çok kuruyemiş ve fındık çıkarıyoruz. Kuruyemişlerin yüzde 70-80'ini fındık oluşturuyor. Bronkoskopide bizi en fazla zorlayan yabancı cisim ise leblebi tarzı şişen ve ilerleyici tıkanıklığa sebep olan kuruyemişler. Bunlar kolaylıkla parçalanıyor, soluk borusuyla akciğerin çeşitli dallarına yayılabiliyor. O da işlemin uzamasına sebep oluyor. Bir hastamızın sağ soluk borusundan iki tane beton çivisi çıkarmıştık. Yine yakalara takılan çengelli iğnelerin aspirasyonu oldukça riskli. Ayrıca toplumumuzda yaygın olarak kullanılan ve diş ağrısını geçireceğine inanılan kehribar kolyesi de bebekler için oldukça tehlikeli. Biz, Çam ve Sakura Çocuk Cerrahisi Kliniği olarak Avrupa yakasında oldukça fazla hastaya bronkoskopi yapıyoruz. Çeşitli kongrelerde de yayınladığımız çalışmalarda, aile öyküsünde yabancı cisim aspirasyonu şüpheli hastaların yaklaşık yüzde 90'ında sonuç pozitif çıkıyor. O nedenle ailenin dikkati burada çok önemli."