Ekol TV'de yayınlanan ve Oylum Talu'nun moderatörlüğünü yaptığı Özgür İrade programında Pınar Hacıbektaşoğlu, İhsan Aktaş, Gürkan Zengin ve Murat Sarı gündeme dair merak edilenleri yanıtladı. Programda öne çıkan başlıklar ise şu şekilde oldu:

ERDOĞAN ESAD İLE NE ZAMAN GÖRÜŞECEK?

Pınar Hacıbektaşoğlu: Muhalefetin her alanda gösterdiği sığınmacı meselesi var. Çok fazla gündeme getiriyor. Gökten meteor düşse sebebi sığınmacılar gibi söylüyor. Bunu halka anlatmak da kolay. Halkın ekonomik sıkıntısı da ortada.

İktidar da bu sorunu çözüyorum algısı veriyor. Sığınmacılar üzerinden sadece Esad ile iktidar görüşecekse hiç görüşmesin diyebilir. Dün ile bugün arasında ne fark var ki Esad için? Esad zaten o insanları gözden çıkarmıştı. O insanları allayıp pullasalar da Esad için kabul edilemez.

Diğer kısım ise İsrail'in genişleme politikaları. Bu bölgelerde bu anlamda hareketlilik olacaktır. Kuzey Suriye'de terör örgütü bağlantılı yapılar, Amerika'nın etkisi vs gibi unsurlar hem Esasd'ın iktidarını hem de Suriye'nin topraklarını korumak istiyorsa Türkiye ile konuşmak zorunda. Türkiye'yi tehdit eden unsurlar aynı zamanda Suriye'nin üniter yapısını tehdit eder hale geldiğinde Esad zaten Türkiye ile konuşmak zorunda. Özgür Özel de randevu alarak görüşmeye gitmesi de önemli. Sözler üzerinden politika yapan Özel yerine daha aktif politika yapan Özel görüntüsü var.


"ESAD SIĞINMACILARIN DÖNMESİNİ İSTEMEZ"

Gürkan Zengin: Esad diye biri yok, Putin var. Esad'ın zaten sığınmacıların geri dönmesi konusunda bir isteği yok. Türkiye'nin sığınmacıların nereye gideceği ve sınırda terörle mücadele konusunda talepleri var. Esad'ın bunlarla mücadele edecek gücü var mı? Yok. Ama Putin'in var. Esad zaten şu an nüfus yapısından memnun. Bu görüşmeden bir sonuç çıkacağını düşünmek bana komik geliyor. Özgür Özel'in bu görüşmeye gitmesi bana akıllıca değil. Ne sığınmacı ile ne de terör örgütü ile mücadele edecek gücü yok.

Özel'in "Elini taşın altına koyuyor, sığınmacı konusunda adıma atıyor" görüntüsü var. Ama gerçeklerin bu dünyada hiç mi kıymeti kalmadı?

Esad savaş suçlusu olarak yargılanacak. 10 bin, 100 binlerce insanı katletmenin cezası olmayacak mı? Bu adamın yeni katliamlar yapmayacağının garantisi yok. Esad lanetli. Yıllardır ne Avrupa ülkesine gidebiliyor ne de bir Avrupa ülkesinden Şam'a ziyarette bulunuluyor. Kasten bu insanları zaten öldürmek ve demografiyi değiştirmek isteyen birisine neden gidiyorsunuz?


"SURİYE VE İRAN BİR ARAYA GELMELİ"

İhsan Aktaş: Kamuoyunun sığınmacılarla ilgili desteği zayıf. Suriye yaklaşık 10 yıldır iç savaş nedeniyle bu hale geldi. Suriye ile İran bir araya gelerek Esad'ın liderliğinde bir Suriye kurulmalı. Gelinen noktada İran sistemin içerisinde, Rusya da öyle. Ama Rusya daha baskın. İki devletin de sıkıntıları var. Rusya, Ukrayna savaşı için fazlaca enerji harcıyor. İran'ın gerek iç ve dış alanda (Lübnan-İsrail savaşı gibi) ciddi sorunları var.

Şunu soruyorum; ABD ve PKK, Rusya ve İran için ne zaman sorun olacak? İran ile Türkiye de bir karara varmak durumunda. Türkiye tüm devletlerle geçmişi olan bir ülke ve ticaretle geçiniyoruz. Bölgedeki istikrar bize de katkı sağlar.


"ŞAM'I YÖNETEN KİMSE SÜRECİN İÇİNDE OLMALI"

Murat Sarı: Sığınmacı sorunu çok boyutlu. ABD, İran, Rusya ve Türkiye bu sorunun içerisinde. Gölge olarak Çin ve Avrupa bu işin içinde. Şam'ı yöneten kimse sorun çözülecekse bu işin içinde olması lazım. O kadar zor bir iş ki. Diyelim ki Esad'ı ikna ettiniz, Esad'ı ne yapacaksınız? AB'yi ne yapacaksınız? Hiçbiri Türkiye'nin iyiliğini istemez. Putin bu işi asla kabul etmez.


TÜRKİYE KİMLE DİYALOG KURACAK?

Gürkan Zengin: Sahada Rusya, ABD, İran ve Türkiye belirleyici. İstihbarat olarak İngiltere, Almanya da var. Şam yok. Tahran ve Moskova'nın muazzam etkisi var. Hayat öyle akmıyor. Esad'ın gücü yok. Dolayısı ile onla konuşmanın anlamı yok. Türkiye "Çözeceğiz" diyorsa da 40 yıldır neden PKK'yı çözemediniz? Öcalan'ı bize neden verdiler? Ancak konjektür değişikliği yapılabilir. Bunu bekleyecek miyiz? Entegrasyon yapılabilir, güvenli alanlara sığınmacılar gönderilebilir.

Sadece Rusya ile de bu sorun çözülebilir mi? İsrail, Lübnan'a saldırıyor. Lübnan demek Suriye sınırı demek. İsrail sınırları genişletiyor ve tehlike varsa o zaman söylenen görüşme olur.

"CHP'DE KILIÇDAROĞLU SORUNU VAR"

Pınar Hacıbektaşoğlu: CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu sorunu var. Kazanması mümkün değilken neden bu hırs akıl almıyor. "Kılıçdaroğlu aday olursa kaybeder" derim. Tayyip Erdoğan karşısında kazanması mümkün değildi. Kılıçdaroğlu seçmen için acı fındıktır.

Gürkan Zengin: Kemal Bey 12 sene CHP'nin genel başkanlığındaydı. Hiçbir seçimden birinci parti olarak çıkamadı. Milletin kanı Kemal Bey'e bir türlü ısınmadı. 50 milletvekili konusunda haklı olabilir. CHP'nin milletvekili isimlerinin belirlenmesinde kim etkili oldu? 50'den fazla olabilir. Kemal Bey, ülkenin siyasetinde de CHP'nin siyasetinde de geçmişte kalmış biridir artık. Ezici şekilde kazanması muhtemel olan seçimi kaybetmesi ile, adaylığını dayatması ile de bu böyledir. Kılıçadroğlu, Atatürk, İnönü, Hikmet Çetin dönemleri ile kıyaslamıyorum, CHP'nin en kötü genel başkanıydı. Kılıçdaroğlu delege yapısına değil Meclis kurumuna güveniyor. Ama Özgür Özel iyi gidiyor. Mitingler yapıyor, normalleşme adımları atıyor, dış politika hariç iyi gidiyor. Dış politika konusunda uyarılması gerekir.

CHP'NİN EN BAŞARILI GENEL BAŞKANI KİM?

Murat Sarı: Bana göre Atatürk ve İnönü'den harici CHP'nin en başarılı genel başkanıydı. Kılıçdaroğlu bir daha genel başkanlığa aday olmaz. Seçimde yüzde 48'den fazla oy aldı. Partileri bir araya getiren ve hepsinin oyunu alan kişi oldu. Bu kadar yüksek oy oranına ulaşamayabilirdi. Bu kadar rezil bir parti genel başkanıysa yüzde 30-35'te kalırdı. Bu oyu alamazdı.

İşin aslı Sayın Kılıçdaroğlu ne yapıyor? 12 sene Türkiye'nin en kritik döneminde CHP Genel Başkanı olmuş, yüzde 26 oranına kadar (sadece CHP özelinde) oy oranını yükseltmiş bir çizgi oluşturdu. Pek çok seçim kaybetti ve çok fazla deneyimi var. Benim gördüğüm şey, Sayın Kılıçdaroğlu üzerinden CHP'yi yıpratma çabasıdır. CHP'nin genel başkanı artık Özgür Özel'dir.

"CHP HİZİPLERİNİ TASFİYE ETMEDİ"

İhsan Aktaş: CHP enerjisini hep kendi iç kavgalarından üretti. CHP hiziplerini tasfiye etmedi. Kılıçdaroğlu da bu hizipçi geleneğin bir parçası. Siyasette oy almak amaçlanır. İktidar yüzde 50,5 alırsa sizin yüzde 49 almanızın bir anlamı olmaz.