Ortadoğu’da tansiyon yükselmeye devam ediyor. İsrail, Gazze ve Lübnan’da masum sivilleri hedef alarak soykırım saldırılarını sürdürürken Amerikan basını bomba gibi bir iddiada bulundu.
ATEŞKES SAĞLANMAK ÜZERE
ABD merkezli haber sitesi Axios’a konuşan Tel Avivli üst düzey yetkililerin aktardığına göre, İsrail ile Hizbullah aralarındaki çatışmaları sona erdirmek için anlaşmanın eşiğinde. Haber sitesine verilen bilgilere göre taslak ateşkes anlaşması, İsrail ordusunun güney Lübnan’dan çekilmesini, Lübnan ordusunun sınıra yakın yerlere konuşlanmasını ve Hizbullah’ın ağır askeri teçhizatlarını Litani Nehri’nin kuzeyine taşıyacağını yaklaşık 60 günlük bir geçiş sürecini içeriyor.
NETANYAHU NASIL ANLATACAĞINI DÜŞÜNÜYOR
İsrail’in resmî devlet televizyonu KAN ise Washington destekli ateşkes konusunda Tel Aviv ve Lübnan’ın prensipte anlaşmaya vardığını fakat Başbakan Benjamin Netanyahu’nun bunu kamuoyuna nasıl sunacağı üzerinde çalıştığını aktardı. Yine İsrail basınının aktardığına göre Netanyahu bunu bir uzlaşı olarak değil de İsrail’in lehine bir anlaşmaymış gibi halka sunacak. İsrail merkezli Times of Israel gazetesi ise İsrail’in Lübnan-Suriye sınırında askeri operasyon düzenleme yetkisinin saklı kalmasına dair anlaşma bir madde olduğunu da öne sürdü.
DAVASININ ERTELENMESİNİ İSTİYOR
Öte yandan Netanyahu, 2 Aralık’ta abluka altındaki Doğu Kudüs’te olan davasını ertelemek için avukatları aracılığıyla talepte bulundu. Netanyahu'nun avukatları, 2 Aralık olarak belirlenen ifade tarihine kadar savunma hazırlıklarını yetiştiremeyecekleri gerekçesiyle erteleme talep etti. Avukatlar, mahkemenin 13 Kasım'da bir önceki erteleme talebini reddetmesinden bu yana savunmaya hazırlık için çaba gösterildiğini ancak Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) tutuklama kararı çıkarmasıyla hazırlıkların aksadığını belirtti.
“ASKERLERİN HEDEF ALINMASI ATEŞKESİ BALTALIYOR”
Bunun yanısıra Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Tel Aviv’in Beyrutlu askerleri hedef almasının ateşkese dair tüm çabaları düşürdüğünü ifade etti. Mikati, "İsrail'in bugün ülkenin güneyindeki bir ordu merkezini doğrudan hedef alması, ateşkese ulaşmak için süregelen tüm çabaları ve iletişimleri, ordunun güneydeki varlığının güçlendirilmesi ve Birleşmiş Milletler’in 1701 sayılı kararının uygulanmasını reddeden doğrudan kanlı bir mesajı temsil ediyor” ifadelerini kullandı.
“İSRAİL ÇÖZÜMLERİ REDDEDİYOR”
Bu doğrudan saldırının "Lübnan ordusunun ve sivillerin defalarca maruz kaldığı saldırılara eklenerek, ülkede yaşananlara sessiz kalan uluslararası toplumun resmini çizdiğini" belirten Mikati “İsrail'in her türlü çözümü reddeden mesajları devam ediyor. Tıpkı eylül ayında Amerikan-Fransız ateşkes çağrısında olduğu gibi yine Lübnan kanıyla gündemde olan çözüme utanmazca ret cevabı veriyor” diye konuştu.