MHP, Türkiye Toplantıları'na Erzurum'da başladı. ‘Bir ve Birlikte Hilale Doğru Türkiye’ sloganı ile yapılan toplantıların ilki, bugün saat 12.30'da Cemal Gürsel Spor Salonu’nda düzenlendi. Yalçın, "Bir ve Birlikte Hilale Doğru Türkiye Toplantıları"nın ilkinin düzenlendiği Erzurum'da, Kazım Karabekir Spor Salonu'ndaki konuşmasında, gerek Türkiye'nin, gerekse bölgenin ve yeryüzünün zorlu bir tarih cenderesinden geçtiğini, insanoğlunun, belki de görebileceği en büyük küresel imtihanlardan biriyle sınandığını söyledi.
"MHP SİYASİ HAYATI BOYUNCA OYUN KURMUŞTUR"
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi'nin (TUSAŞ) Kahramankazan'daki yerleşkesine yönelik terör saldırısına değinen Yalçın, "MHP, siyasi hayatı boyunca oyun kurmuş, oyun bozmuş ama oyun oynamamıştır. Şurası bir hakikattir ki büyük hamleleri, büyük çıkışları, büyük liderler ve büyük siyasi partiler yapar. Siyaset, korkakların işi değildir. O bakımdan onlar, siyaseten risk alır, cesur davranırlar. MHP lideri de öyle yapmıştır. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, bütün siyasi riskleri göze alarak yaptığı çağrının ne kadar yerinde ve anlamlı olduğu, bölücü terör örgütü PKK'nın TUSAŞ'a yaptığı alçakça saldırıyla ortaya çıkmıştır. Malum çağrının, çok önemli temellere, sağlam gerekçelere ve liderlik ferasetine dayandığı hemen anlaşılmıştır" ifadesini kullandı.
GENEL BAŞKANIMIZ DÜĞMEYE BASMIŞTIR
"Sayın Genel Başkanımızın tarihi daveti kamuoyunda ciddiyetle değerlendirilirken ve bu hususta geniş bir konsensus hasıl olmaya başlamışken küresel emperyalizm, başlamakta olan müspet iç süreci sabote etmek üzere düğmeye basmıştır" diyen Yalçın, Cumhuriyet'in kuruluşunun 101. yıl dönümünün idrak edildiği bugünde, bu tür hainane saldırıların, ülkeyi, "21. Yüzyılda Lider Ülke Türkiye" hedefinden döndüremeyeceğini vurguladı.
Semih Yalçın, terör eylemlerinin, yılgınlığa ve korkuya kapılmak yerine azimlerini tetiklediğini, varlık iradelerini bilediğini, egemenlik yolundaki kararlılıklarını arttırdığını belirtti. TUSAŞ'a gerçekleştirilen saldırının bir mesaj içerdiğine dikkati çeken Yalçın, saldırıya uğrayan kurumun Türkiye'yi yeni yüzyılda tam bağımsızlık hedefine götürecek devasa bir savunma sanayisi tesisi olduğunu, terör eyleminin, aynı zamanda devlet aklının çalışmasını ve iç barışın sağlanmasını, milli mutabakatın takviyesini engelleme girişimi olduğunu kaydetti.
TÜRKİYE ZORLU BİR TARİH CENDERESİNDEN GEÇİYOR
Türkiye'nin zorlu bir tarih cenderesinden geçtiğini söyleyen Yalçın, "Kaybetmekte olduğu evren jandarmalığını elinde tutmak için keçeyi suya atan baş emperyalist ABD, bütün riskleri göze almış görünmektedir. ABD ve arkasından sürüklediği Batılı ikincil sömürgeci artıkları, av köpekleri gibi sahaya saldıkları taşeron ve vekillerini kör bir iştiha ve arzuyla desteklemektedir. Kimi devlet görünümünde, kimi de müttefik adı altında yapılandırılıp teşkilatlandırılmış olan taşeron ve vekiller, ağababalarının koruması ve gölgesi altında, büyük bir serbesti içinde kıyım ve katliamlar sahneye koymakta, kanlı terör eylemleri düzenlemektedir" diye konuştu.
"SÖZ MİLLETİNDİR"
Birlik ve toplumsal barış çağrısı yapan Yalçın, Devlet Bahçeli'nin siyasi tarih açısından dönüm noktası oluşturacak bir çağrıda bulunduğunu anlattı.
Bahçeli'nin her kesimi gönül seferberliğine davet ettiğini dile getiren Yalçın, şunları kaydetti:
"Bu davet, içeriye olduğu kadar dışarıya da dönük mesaj taşımaktadır. Bu davet, yerel siyasi aktörler kadar uluslararası güç odaklarına da yönelik bir hamledir. Genel Başkanımızın daveti, ABD başta olmak üzere milli bütünlüğümüzü hedef alan küresel aktörlerin bölgeye dönük planlarını buruşturup çöpe atmıştır. Kirli hesapları boşa çıkarmıştır. Oyun kökünden değişmiş, tuzaklar bozulmuştur. Coğrafyamızda sözün ve egemenliğin sahibinin kim olduğu, millet vicdanını yansıtan, varlık refleksini temsil eden en kararlı siyasi partinin liderinin ağzından duyurulmuş, hatırlatılmıştır. Her ne kadar kelam ve tavır Devlet Bahçeli'ninse de söz, hakimiyetin sahibi olan milletindir"
"KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ"
Bahçeli'nin devlet aklını temsil ettiğini vurgulayan Yalçın, "Bu, iktidar olma hırsından ve siyasi basiretsizliklerinden ötürü ülkenin gerçeklerini görmeyenler için bir nevi ikazdır. Yaklaşan küresel tehdidi algılamayanları uyarmayı, uyandırmayı amaçlayan, 'köprüden önceki son çıkış' hatırlatmasıdır" görüşünü paylaştı.