DİLAN POLAT SON DURUM: Dilan Polat hapisten çıktı mı, cezaevinden tahliye olacak mı?
Dilan Polat'ın tahliye talebi, mahkeme tarafından değerlendirildi. Dilan Polat ve Engin Polat hakkında hazırlanan MASAK raporunda, Dilan Polat'ın son üç yıl içinde üç mülk edindiği ve 5 milyon 400 bin lira hesabına aktarıldığı belirtilmişti. Ancak raporda herhangi bir şüpheli bulguya yer verilmediği vurgulanmıştı. "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve diğer suçlamalardan yargılanan Dilan Polat'ın avukatları, 19 Temmuz'da tutukluluğuna itirazda bulunmuştu. Mahkeme, Polat'ın tutukluluk durumunu gözden geçirdi ve tahliye talebini reddederek, tutukluluğun devamına karar verdi. Dilan Polat'ın hapisten çıkıp çıkmayacağına dair son durum gelişmeleri dikkatle takip ediliyor. İşte Dilan Polat son durum…
DİLAN POLAT TAHLİYE Mİ OLACAK?
Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da aralarında olduğu 5 tutuklu sanığın avukatları, dava kapsamında düzenlenen Mali Suçları Araştırma Kurulu raporunun ardından 19 Temmuz'da müvekkillerinin tutukluluğuna Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinde itirazda bulundu. Aynı gün itirazı değerlendiren mahkeme, Engin Polat'ın da aralarında yer aldığı 4 sanık hakkındaki itirazı reddetti.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Dilan Polat için ise eksik evrak bulunduğu gerekçesiyle değerlendirmenin pazartesi günü yapılmasına karar verdi..
Mahkemenin pazartesi günü nöbetçi olmadığı için değerlendirmede bulunmaması üzerine Dilan Polat'ın avukatı, Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesine itirazda bulundu.
Mahkeme heyeti dün dosyanın yetkili ve görevli itiraz yerinin Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi olduğuna karar verdi. Dosya, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere davanın görüleceği Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesine iade edildi.
Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi, itiraz hakkında karar vermesi için dosyayı Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
Bugün dosyayı yeniden ele alan mahkeme heyeti, Dilan Polat hakkındaki itirazı reddederek, tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
MASAK RAPORUNUN DETAYLARI ORTAYA ÇIKMIŞTI
Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili hazırlanan 908 sayfalık son raporda Dilan Polat'ın 2020-2023 yılları arasında 3 gayrimenkul aldığı, hesabına 5 milyon 400 bin lira girdiği fakat hesaplarında şüphe uyandıracak bir verinin olmadığı aktarıldı.
Raporda, Dilan Polat'ın ticari ve finansal işlemlerde karar yetkisinin olmadığı, karar vericilerinin Engin ve Sezgin Polat olduğu kaydedildi.
Engin Polat'ın hesabına ise 2020-2023 yılları arasında 71 milyon 904 bin lira giriş, 144 milyon 208 bin lira ise para çıkışı olduğu, bu yıllar arasında 3 araç ile 6 gayrimenkul aldığına dikkati çekilen raporda, yasa dışı bahse ilişkin bir tespitin bulunmadığı ifade edildi.
Aile şirketlerinin genel ticari kapasiteleri dikkate alındığında mal varlığı konusunda gerçekleşen işlemlerin elde edilen gelirlerle orantılı olduğu bilgisi verildi.
Engin Polat'ın yasal defterin yanı sıra vergi matrahını azaltıcı şekilde kayıtlarının diğer kayıt ortamlarında kaydetmesiyle hesap dönemlerinde kaçakçılık (çift defter tutma) suçunu işlediği belirtilen raporda, yasa dışı bahis ve kara para aklamaya ilişkin bir tespit bulunmadığı da vurgulandı.
İddianamede ise soruşturmaya konu şahıs ve şirketlerin hesaplarına yasa dışı yoldan devşirilen paranın açık ve kolayca tespit edilebilir şekilde gönderilmesini beklemenin doğru bir yaklaşım olmayacağının altını çizen savcının şu değerlendirmeleri yer aldı:
"Soruşturma konusu şahıs ve şirketlerin profesyonel bir taktik ve organizasyonla nihai amaçlarını perdelemek için güzellik ve kozmetik sektöründe faaliyet gösteren onlarca şirketi kurup hatta hatırı sayılır rakamlara ulaşan gerçek ticari faaliyetlerde de bulunup, bu faaliyetler sırasında şirketler arasında paraların gezdirilmesi sırasında gerek sahte faturalardan gerekse nakit para çekimi ve yatırımı şeklindeki eylemlerden istifade ederek gerçek ticari faaliyetlerden elde edilen paralarla yasa dışı yoldan akan paraların adeta harmanlanması suretiyle kontrolü imkansız hale getirmeye çalıştıkları değerlendirilmektedir. Nitekim bir kısım yüksek tutarlı paranın da gerçek durumun ortaya çıkmaması amacıyla kripto cüzdanlar eliyle muhafaza edilip ilgilisine aktarıldığı yahut uhdede tutulup ihtiyaç halinde lüks yaşam içerisinde kullanıldığı, bu suretle aklama sürecinin işletildiği kanaatine ulaşılmıştır."