Aydilge'den 'Cıstak' tepkisi: Eleştirme özgürlüğüme neden bu kadar saldırı oluyor

Ekol TV’de ekranlara gelen ve Balçiçek İlter’in sunduğu Balçiçek ile Şimdi programına konuk olan sanatçı Aydilge ve yazar Metin Hara önemli açıklamalarda bulundu.
“BENİM KARŞI OLDUĞUM CİNSİYETÇİ SÖZLER”
Toplumsal konularda sosyal medyada beğeni toplayan ve takdir gören paylaşımları olan, son olarak ‘Cıstak’ isimli şarkıyı eleştiren Aydilge, “Bunun rap müziğe karşı bir şeymiş gibi algılanmasına ben üzüldüm. Önemsediğim şey türler değil. Benim karşı durduğum cinsiyetçi sözler. Kadını aşağılık bir varlık olarak görmek, kadını cinsel objeden ibaret saymak, uzuvlarından orijinal kasa diye bahsedilmesi ve bunun normalleşmesi. Bunların artık en popüler şarkıların içerisinde sıradan bir konuymuş gibi yer alması ve kadın tiplemesinin stereotip bir şekilde tabiri caizse, kendi deyimleriyle söylüyorum, ‘Natasha’ formülüyle ortaya konulması benim gücüme gidiyor. Üzülüyorum” ifadelerini kullandı.
“SİSTEME ÇOMAK SOKULDUĞU ZAMAN…”
Aydilge, “Şarkı deyip geçiyoruz ama istiyorum ki bütün bunlar yapılıyor, tamam, özgürlüklerin tamamen yanındayım ama eleştirme hakkıma da saygı duyulsun. Benim eleştirme özgürlüğüme neden bu kadar saldırı oluyor? Bir şey sorgulandığı, bir giden sisteme, düzene çomak sokulduğu zaman oradan kar eden insanlar tepki gösterir” diye konuştu.
“KADINLAR KADIN OLDUKLARI İÇİN ÖLDÜRÜLÜYOR”
Ünlü sanatçı, “Ülkemizde geçtiğimiz yıl 394 kadını kadın cinayeti nedeniyle kaybettik. Korkunç bir boyutta. Dünyada ne olduğunu bırakalım, bize gelelim. Bizim ülkemizde çok ciddi bir sorun var. Kadınlar gerçekten erkekler tarafından öldürülüyor, kadın olduğun için öldürülmek demek ‘kadın cinayeti.’ Aile içi şiddet çok yüksek oranda. Burada kadının bir şekilde öldürülebilir olması söz konusu” dedi.
“İÇSEL YOLCULUK ADINA FARKLI YOLLAR ORTAYA ÇIKTI”
Yazar Metin Hara, “20 küsür yıl oldu ben bu eğitimleri ve seminerleri vermeye başlayalı. Pek fazla insan hatırlamıyorum. Gerçekten yoktu. Şimdi içsel yolculuk adına bir sürü farklı yol ortaya çıktı. Tabii ki bunların kötü örnekleri olduğu gibi insanlar bir şekilde çıkmazda olduklarının farkındalar. Çıkmazda olduğunun farkında olmak bir çözüm arayışını getiriyor” değerlendirmesinde bulundu.
“HASTALAR KENDİ SORUMLULUĞUNU ALMALI”
Metin Hara, “Ben 2-25 yıldır televizyona çıkıyorum ve diyorum ki: ‘Sağlıkla ilgili sadece sağlık uzmanına bırakmayın, hastalar da kendi sorumluluğunu almalı.’ Şimdi insanlar araştırıyor, beslenmesini düzeltmeye çalışıyor. Gidip sihirli değnek aramak diye bir şey yok” diyerek insanların hayatlarının kendi sorumluluklarında olduğunu hatırlattı.
“DİJİTALLEŞME ÇOK BÜYÜK BİR YOKSUNLUK GETİRDİ”
Hara, “Dijitalleşme çok büyük bir kirlilik varken çok büyük bir yoksunluk da geldi. O yoksunluk, 'Bir dakika, karşımda dürüst ve iyi bir insan var. Ben bunun değerini bileyim’ düşüncesini de getirecektir. Sadece ham olmayan gönüllere. Bizim sorumluluğumuz gönlümüzü biraz demlemekte, birazcık sevgi dilini anlamakta, birazcık cesurca sevebilmekte ve bence aşk çok değerlidir. İnsanı çok geliştiren bir şey” sözleriyle sevginin ve aşkın insan için önemini vurguladı.
“HER DİNDEN İNSAN MEDİTASYON YAPIYOR”
Hara, “20 yıl önce bu konular konuşulmuyordu. Orada bir bariyer vardı. Meditasyon dediğimizde ‘Acaba dini bir şey mi?’ deniyordu. Her dinden insan meditasyon yapıyor, Sufiler de meditasyon yapıyor ve vecd hali deniyor buna. Ben de ‘Sufi nefesi’ diye çıktım. Bunun dışında insanlar bir noktada çok hızlı sonuç istiyor. Manevi yolculuğun, içsel doğanın, hayatın doğası hızlı sonuç veren bir doğa değil” ifadeleriyle sözlerini sürdürdü.