Ekol TV'de yayınlanan ve Yasin Erçağlayan'ın moderatörlüğünü yaptığı Kontrol Noktası programında, Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Mehmet Müftüoğlu, Canan Sezenler ve Nihal Bengisu Karaca gündemin sıcak başlıklarını değerlendirdi. Programda öne çıkan başlıklar ise şu şekilde:

ERDOĞAN'IN NATO ZİRVESİ SONRASI MESAJLARI

Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu: NATO bir simetrik örgüttür. Onu var eden karşı tarafıdır. Jeopolitik örgüttür ve Atlantik'i korumakla yükümlüdür. Varşova Paktı dağılsa da NATO devam etmek istedi. Bu zirvede biraz farklı olan şey şeu; Rusya zaten düşman olarak konumlandırılmıştı ama coğrafyayı genişletme görüldü. Japonya, Yeni Zelanda gibi yerlerden üye kaydına yönelik eğilim ortaya çıktı. Çin'in Rusya ile enerji zemininde daha sıkı fıkı hale gelmesi, Hindistan'ın Şangay Zirvesi'ne katılmaması gibi durumlar oldu. Henüz bloklu bir dünya yok ortada ama. Blokların derinleşmesi ve yeni eklemlemeler olacak gibi bir duruma doğru gidiyor. Güvenlik, savunma ve barış çıkmalıydı bu zirveden. NATO için Gazze'de olanlar savaş değil mi, güvenlik zafiyeti değil mi, savaş değil mi? Ukrayna da tabi ki konuşulmalı. Ama ABD yönlendirmesi ile yapılmış bir zirve.

Nihal Bengisu Karaca: Dünyadaki adaletsizliğe Putin'in "Ben de varım" saldırganlığı ile Ukrayna'yı işgal etmesi ile yaklaşması çözüm üretmesi. NATO'nun varlığı sorgulanırken, "NATO gerekli ve Rus tehdidi hep var" şeklinde yeniden kanlı canlı bulmasına neden oldu. Pasifik'te faklı bloklaşmalar olabiliyor. Terör meselesine gelince, kimin terörü ve neye göre terör konusunda uzlaşılamamış bir durum var. PKK ve PYD bizim için terördür. Destek vermediler. Buna rağmen Türkiye, Rusya ve ABD ile yaptığı küçük anlaşmalarla terörle mücadele etti.


"ERDOĞAN NATO'YA GÖZDAĞI VERDİ"

Mehmet Müftüoğlu: Sayın Erdoğan'ın ve NATO'nun gündemi farklıydı. Erdoğan, terörle mücadele konusuna değindi. NATO'nun bu konuda Türkiye'yi yalnız bıraktığı hatta destek verdiğini söyledi. Aynı zamanda NATO ülkelerinin Türkiye'ye sözleri vardı. Bu sözlerin tutulmadığı konusunda "Sözünüzü tutun" çağrısında bulundu. Bana göre yine tutmayacaklar ama Sayın Erdoğan orada terör barındıran ülkeleri saydı. İlk başta Almanya'yı söyledi. İngiltere ve Fransa'yı da söyleyerek devletleri ifşa etti. Erdoğan "Bumerang gibi sizi de vuracak bu terör örgütleri" dedi. Vuruyor ama akıllanmıyor. Erdoğan ayrıca Şangay beşlisinden bahsederek NATO'ya gözdağı da verdi. Orada Ukrayna'nın desteklenmesi söz konusu. NATO'da Rusya ve Ukrayna savaşının devam etmesi desteklendi. Kanın akmasını durdurmak için bir gayret yok. Türkiye ise arabuluculuğa soyunarak "Bu savaş bir an önce dursun" diyor. Sayın Cumhurbaşkanı Şangay beşlisine üye olmaktan bahsederek gerekirse NATO'dan ayrılabilme mesajını da veriyor.

Canan Sezenler: Gazze'de yaşananlar artık soykırımla bile tabir edilmiyor. İnsanlığın kırımı olarak ifade ediliyor. Mülteci kamplarında insanların, çocukların üzerine, BM alanlarına atılan bombalar oldu. Dünya ve BM ise hiçbir şey yapmadı. İnsanlarda da "Bu örgütler sadece sözle hareket ediyor, nevi şahsına münhasır şeklinde kendilerine gelince harekete geçen kurumlar" olarak düşünce yarattı ve kurumlara olan güven dünya genelinde azaldı.


TÜRKİYE-SURİYE İLİŞKİLERİ YENİDEN NASIL KURULACAK?

Canan Sezenler: Hakan Fidan'ın girişimleri karşılık bulacaktır. Putin'in de devreye girmesi ile Esad'ın da süreyi daha da kısaltarak görüşmeyi yapacaktır. Özel'in Esad ile görüşmesi birçok kişiyi rahatsız. Erdoğan'ın ve Özel'in görüşmesinden rahatsızlık duyanlar, terör örgütlerinin orada yapılanmasından rahatsız olmadıklarını gösterdi.

Mehmet Müftüoğlu: Esad tek başına karar veremez. Rusya çağrısı üzerine harekete geçildi ve Erdoğan ile görüşme gündeme geldi. Rusya Esad'a "Türkiye ile olan meseleni çöz" demiş olabilir. Rusya uzun süredir Suriye üzerinde meşgul olamıyor. Esad bu duruşu ile Türkiye haksızlık ve ihanet ediyor, ettiriliyor. Türkiye ise hiçbir şekilde vazgeçmiyor. Türkiye Cumhuriyeti olarak terörü kurutmak konusunda kararlı.

Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu: Esad bir taahhüt vermişti. İçerisinde PKK dahil tüm örgütlerle mücadele sözü vermişti. Bu mutabakat genişletilmişti. Suriye'deki durumun İran boyutu da var. Suriye'de defacto durumu var. Çökmüş bir devlet var Suriye'de. Esad'ın bir yanda ABD ile çelişen bir durumu yok. Rusya istediği için Erdoğan ile görüşmeyi yapıyor.


PUTİN'İN SURİYE'DEKİ ROLÜ

Mehmet Müftüoğlu: Rusya, bir Ukrayna için "Dünyayı yakarım" diyordu. İnsanlarda korku imparatorluğu kuruluyordu.

Canan Sezenler: NATO ve diğer ülkeler üzerine gidiyordu. Çok sıkıştırırsanız bu olur.

Nihal Bengisu Karaca: NATO'nun genişlemesi haklı ve rasyonel hale döndü. Ukrayna savaş arenası ve feda edilmiş topraklar gibi oldu. Putin'in karizmasından başka bir şeyi yok. Rusya'nın ordusu zayıftır. Rus ordusunun dağınıklığını Suriye'de gördük. Putin'in siyasi gücü hala devam ediyor. Ama karizması da zarar gördü. NATO stratejisi iyi değil. Putin'in elinde Avrupalı insanların soğuktan donma korkusu var. Bu da sahici bir korkudur.