Eskiler bilirler, sobanın üzerinden ıhlamur demliği hiç eksik olmaz, her gelene şifa niyetine ıhlamur sunulurdu. Ancak ıhlamurun rengi kırmızıya dönmemişse henüz demlenmediği düşünülür, rengi çıksın diye de özellikle bekletilirdi. Fakat bunun çok yanlış bir uygulama olduğu yıllar sonra ortaya çıktı…
Peki neden kırmızı renkteki ıhlamur içilmemeli? Çünkü uzmanlar, ıhlamurun uzun süre kaynatılmasının içindeki faydalı bileşenleri yok ettiğini belirtiyor. Yani eğer ıhlamur kıpkırmızı bir renk aldıysa bilin ki içindeki besin değerleri çoktan ölmüştür. Ruhuna Fâtiha okuyabilirsiniz.
İşte ıhlamurun besin faydalarından tam anlamıyla almak, sağlığınıza sağlık katmak istiyorsanız ıhlamurun rengini de dikkatle takip etmelisiniz. Bununla birlikte uygun bir ıhlamur demleme biçimi de tüm sağlık faydalarının alınmasını sağlayacaktır.
Bunun için tarif ettiğimiz şu birkaç basit adımı takip edebilirsiniz…
Ihlamuru sadece içeceğiniz kadar demleyin. Bunun için suyu küçük bir demlikte kaynatın.
Kaynattığınız suyun içine 1-2 tatlı kaşığı ıhlamur eklemek yeterli olacaktır.
Kaynar suya atılmış ıhlamurları yaklaşık 10 dakika demlemeye bırakın. Demleme süresi arttıkça ıhlamurun rengi değişecek, kırmızıya dönmeye başlayacaktır. İşte bu süre içinde renk kızardıkça ıhlamurun faydasının azaldığını unutmayın.
Yaklaşık 10 dakika bekledikten sonra ıhlamuru taze olarak tüketin.
Ihlamurdan maksimum seviyede faydalanabilmek ve içim keyfini artırabilmek için içine “Şeker” hariç birçok doğal malzeme eklenebilir.
Örneğin, bal ve limon ile lezzetlendirilmiş bir ıhlamur, soğuk algınlığı ve gribe karşı bağışıklık sistemini güçlendirecektir.
Adaçayı eklenmiş bir ıhlamur ise boğaz ağrısına iyi gelecektir.
Ihlamura tarçın eklediğinizde öksürüğünüzün hafiflediğini görebilirsiniz.
Doğal bir C vitamini kaynağı olan kuşburnu ise ıhlamurla birlikte boğazları yumuşatacaktır.
İşte ıhlamuru doğru şekilde demleyip, doğru şekilde tüketmediğimizde içeriğindeki besinlerin yok olmasından dolayı faydasından çok zararını görmek mümkündür.