Tarih 20 Temmuz 1974'i gösterdiğinde dönemin Başbakan'ı Bülent Ecevit’in emriyle Türk Silahlı Kuvvetleri Kıbrıs'ta askeri harekat başladı. Kıbrıs Barış Harekatı üzerinden tam 50 yıl geçti. Kıbrıs'a harekat kararını alan 37. Hükümette Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak görev yapan 97 yaşındaki Abdülkerim Doğru, harekata giden tarihi süreci anlattı. Kıbrıs gazileri de o günlerde neler yaşadıklarını aktardı.


DÖNEMİN BAKANI TARİHİ SÜRECİ ANLATTI

İstanbul Teknik Üniversitesinde hocası olan Necmettin Erbakan'ın ısrarıyla siyasete girdiğini belirten Doğru, 1973 Genel Seçimlerinde Milli Selamet Partisinden (MSP) Kars Milletvekili seçildiğini, ardından 1974'te Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile MSP'nin koalisyonuyla kurulan 37. Hükümette Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak görev aldığını söyledi.


CHP-MSP Koalisyon hükümetinin karşısına Kıbrıs meselesinin çıktığını, Rumların 1974 Kıbrıs Darbesi karşısında Ada'ya çıkarma yapılıp yapılmamasının gündeme geldiğini anlatan Doğru, harekat öncesi yaşananlara dair şu bilgileri verdi:


"1963'te İsmet İnönü'nün Başbakanlığı döneminde Kıbrıs'ta benzer olaylar olmuştu. O dönem gazeteciler Başbakan İnönü'ye 'Paşam çizmelerini ne zaman giyeceksin?' diye sormuştu. İnönü de bunun üzerine 'Çizmem yok ama aklım var' cevabını vermişti. Yani aklı olan insan Kıbrıs'a çıkarma yapamaz. Bir ordunun mahvolması için askeri harp tarihinde üç ihtimal varmış. Bunlardan ilki deniz çıkartması, ikincisi hava indirmesi, üçüncüsü ise bunların ikisinin beraber olması. Kıbrıs'ta bu üç ihtimal de vardı."


"YA KURTARIRIM YA DA ŞEHİT OLURUM DİYE DÜŞÜNÜYORDUK"


Bülent Ecevit'in başbakanlığındaki kabine toplantısında olası bir harekatın başarısız olması halinde koalisyon hükümetinin dağılabileceği, ülkede iç karışıklıkların başlayabileceği, Yunanistan'ın Trakya'dan karşı bir harekata başlayabileceği gibi risklerin tartışıldığını dile getiren Doğru, toplantıda harekat karşısında İngiltere, ABD ve Birleşmiş Milletler'in tutumunun da görüşüldüğünü vurguladı.


Etraflı değerlendirmelerin ardından Genelkurmay Başkanlığından da harekata hazır olunduğu bilgisini aldıklarını aktaran Doğru, "Başbakan Ecevit haklı olarak harekatın bütün mesuliyetlerini düşünüyordu. Biz ise orada bir kardeşimiz ölüyor, onun ölümüne razı olamayız ya kurtarırım ya da şehit olurum diye düşünüyorduk." diye konuştu.


"KIBRIS'TA TOPRAĞI ÖPTÜM"


Rumların, Türkiye'deki koalisyon hükümetini kendilerince fırsat görüp 1974 Kıbrıs Darbesi'ni yaptığını ifade eden Doğru, buna karşın 37. Hükümetin Kıbrıs'a harekat kararını oy birliğiyle aldığına dikkati çekti.


Doğru, "Koalisyon hükümeti olmasaydı çıkarma yapılamazdı. MSP de tek başına iktidarda olsaydı yapamayacakmış, CHP de tek başına iktidarda olsa yapamayacakmış. Koalisyon sırasında bu şeyin (1974 Kıbrıs Darbesi) çıkması Allah'ın lütfudur bize." dedi.


Vatan topraklarının mübarek olduğunu ifade eden Doğru, harekattan yıllar sonra Kıbrıs'a gittiğinde toprağı öptüğünü söyledi.


YİNE EN ÖN SAFTA KOŞARIZ


Mersin'in Toroslar ilçesinde yaşayan 72 yaşındaki gazi Celal İnan, 1974'te Bayburt'ta askerlik eğitimini çavuşluk rütbesiyle yaptı. Eğitiminin ardından Barış Harekâtı'na katılan İnan, çıkarma gemisiyle adaya gittiklerini anlattı: "Tüm engelleri aştık. Gece-gündüz demedim, aklımın, gücümün yettiği kadarınca yapabildiğimi yaptım. Yine savaş olsa en başta koşar, en ön saflarda giderim"

AYŞE TATİLE ÇIKSIN MESAJIYLA HAREKETE GEÇTİK

Kıbrıs gazilerinden emekli Hava Kıdemli Başçavuş Reşat Çolak, 20 Temmuz 1974'te, Ankara'nın Etimesgut ilçesindeki 11. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı'nda görevli olduğunu ve "Ayşe tatile çıksın" mesajıyla harekete geçtiklerini belirterek, "Beşparmak Dağları'nın üzerinden 20 tane uçak geçtik.

Yoğun uçaksavar atışıyla karşılaştık. Şuna inanıyorum, Cenab-ı Allah'ın lütfu, İstiklal Harbi'nde de aynı şey olmuş. Bir kuvvet o mermileri sağa sola itiyor ve biz 20 uçakla arasından geçiyoruz. İsabetler var ama can alıcı yerlere isabet etmiyor. Salimen o paraşütçüleri yere indirdik ve döndük" diye konuştu.

VATAN UĞRUNA CANIMIZ FEDA OLSUN

Çankırı'da yaşayan 70 yaşındaki Kıbrıs gazisi Mehmet Erdoğmuş hayatını, Kıbrıs Barış Harekâtı'nda diz kapağına saplanan şarapnel parçalarıyla sürdürüyor. Erdoğmuş, "Ben Beşparmak Dağları'nda yaralandım, kanımı döktüm. Vatan uğruna canımız da kanımız da feda olsun" dedi.