RAHİME EVİN ÖZBEY / EKOLTV.COM.TR
3 Kasım Salı günü Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayımladığı Kasım ayı enflasyon raporuna göre; enflasyon aylık yüzde 2,24 olurken, yıllık bazda 47,09’a geriledi. 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre en çok azalan ana grup yüzde -0,25 ile giyim ve ayakkabı olurken; en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 5,10 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu. Dönemlere göre enflasyondan en çok etkilenen ve en az etkilenen gruplar değişkenlik gösteriyor. İstanbul Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Adil Salepçioğlu, ekoltv.com.tr'de Rahime Evin Özbey'e Kasım ayı enflasyon verilerini ve enflasyondaki değişikliklerin nedenini açıkladı.
"HER DÖNEMİN YARATTIĞI BİR ENFLASYON PARADİGMASI VAR"
Dr. Salepçioğlu, Türk halkında genellikle davranışsal enflasyonun etkilerinin görüldüğünü açıklayarak, her dönemin yarattığı bir enflasyon paradigması olduğunu şu sözlerle açıkladı:
"Genellikle mevsimin, her dönemin yarattığı bir enflasyon paradigması var. Özellikle iklim değişiklerinin yaşandığı, sonbahar ve ilkbahar aylarında daha çok giyim kuşama yöneliriz. Bu davranışsal hareket tarzı bizim Türk insanında geçmişte de olan bir şeydir. Yaza girerken, kışlık ürünlerde kampanya yapılır ve bir sonraki kış için gider, kışlık ürün alırız. Yaz biter, kışa giriyoruz. Kışlık kıyafet almak yerine kampanyalarla yazlık kıyafetler bir sonraki yaz için alınır. Ancak bu israf değil, bir sonraki yıl ürünlerin fiyatı artacağı için şimdiden tedarikli olma eğilimidir"
"EYLÜL AYINDA EN ÇOK EĞİTİM ENFLASYONU GÖRÜLDÜ"
Okullar açıldığı için Eylül ayında enflasyonun en çok eğitim üzerinde hissedildiğini ifade eden Dr. Salepçioğlu, "Eylül ayında en çok hangi enflasyondan daha çok bahsediyoruz? Okullar açıldığı için eğitim ve öğretim enflasyonundan bahsediyorduk. Okul fiyatlarından bahsediyorduk" diye örnekte bulundu.
HEM GIDA HEM ENERJİ ENFLASYONU
Aralık ayında gıda enflasyonuna ek olarak, enerji enflasyonunun gündeme geleceğine dikkat çeken Dr. Salepçioğlu, şunları vurguladı:
"Aralık ayında, yani bu ay hem gıda enflasyonundan hem de yakıt, enerji enflasyonundan bahsedeceğiz. Neden? Kaloriferler yandı. Hanelere yakıt paraları gelmeye başlayacak. Yani her dönemin kendine özgü bir harcama kalemi var. Bunun yarattığı bir enflasyon oluyor"
"KASIM ENFLASYONUNDA KİRA ARTIŞLARI OLDUĞUNU GÖRDÜK"
Kasım ayında yalnızca gıda değil, aynı zamanda enflasyonun kira artışlarını da etkilediğini belirten Dr. Salepçioğlu, "Mesela bu Kasım ayı enflasyonunda, özellikle İstanbul bazlı kira artışlarının olduğunu da görüyoruz. Çünkü insanlar enflasyon artacak korkusuyla, kiraları arttırıyor. Aslında insanlar karşısındakini düşünmüyor değil, kendini düşünmek zorunda kalıyorlar" dedi.
"GIDA VE MAL ENFLASYONUYLA KARŞI KARŞIYAYIZ"
Dr. Salepçioğlu, ortaya çıkan maliye politikalarında israf yaşandığına dikkat çekerek, enflasyonla mücadelede çözüm yollarını şu şekilde açıkladı:
"Bizim en büyük sıkıntımız kamu harcamalarıdır. Kamu harcamalarının kısılması ve kamu yatırımlarının teşvik edilmesi gerek. Çünkü bir tarafta gıda bir tarafta da mal enflasyonuyla karşı karşıyayız. Kamuda kredilerle veya başka yapısal reformlar gerçekleştirerek, imalat sektöründe ve diğer sektörlerde yatırım kanalları açılmalı. Tarımda, plantasyon tarımını gündeme taşımamız gerekir. İmalat sektöründe, enerji açısından yeşil dönüşüme odaklanmak gerekir. Bunlar için de, bir yandan maliye politikalarıyla yatırımlar teşvik edilmeli diğer taraftan da kamu harcamalarındaki israfın önüne geçilmeli. Kamu israfının önüne geçilirse, zaten yeni vergilere de gerek kalmayacaktır"
"ARZ YÖNLÜ ENFLASYON YAŞIYORUZ"
Ülkede yaşanan enflasyon hakkında bilgi veren Dr. Salepçioğlu, arz yönlü bir enflasyon yaşandığını ifade ederek şunları belirtti:
"İktisat kitaplarında yazan enflasyonun iki sebebi var: Maliyet tabanlıdır, talep enflasyonu vardır. Maliyet enflasyonunu son on, on bir aydır yaşamıyoruz. Dünya’da kurlar sabit, emtia fiyatları aynı ve petrol varil fiyatları da çok değişmedi. Demek ki maliyet enflasyonu açısından bir sıkıntımız yok. Talep yönlü enflasyona ise sıkı para politikaları cevap verir. Politika faizini yüzde 50 yaptık, talebi kıstık. Bu soğuma ekonomide hissediliyor mu? Dün PMA verileri dipten döndü ama hala yüzde 50’nin altında. Dolayısıyla bu kapasite kullanım oranlarında, imalat sektöründe üretimin düşmekte olduğunu gösteren verilere sahibiz. Yapılması gereken şey ise, talep enflasyonunu düzenlemektir"
"ÇOK SIKINTILI BİR EVREDEN GEÇECEĞİZ"
Ekonomide 2025’in küresel belirsizliklerinden dolayı, Dünya’da ve Türkiye’de sıkıntılı bir döneme girildiğini belirten, Dr. Salepçioğlu, "Özellikle Trump ekonomisinin, ticaret savaşlarını körükleyecek olmasından, Avrupa’nın çok ciddi bir resesyon eşiğinde olmasından dolayı, çok sıkıntılı bir evreden geçeceğiz" diye dikkat çekti. Dr. Salepçioğlu, enflasyonla mücadelede maliye politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini şu sözlerle açıkladı:
"Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik istikrarsızlıkta arz yönlü bir enflasyon içinde iken; arzı ve üretimi katma değerli olarak arttırmamız gerekir. Dolayısıyla bundan sonra politika faizleriyle değil, yatırımlara ilişkin teşvik, kredilerle bu sürecin desteklenmesi ve maliye politikalarının adım adım hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum"