İzmir'in Konak ilçesinde sağanaktan korunmaya çalışırken elektrik akımına kapılan 2 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili soruşturmada yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Facianın yaşandığı bölgede yapılan altyapı çalışmalarındaki ihmaller şüphelilerin ifadelerine yansıdı. Akımına kapılarak yaşamını yitiren Özge Ceren Deniz'in babası ise olayda kusuru olan kişi, kurum ve kuruluşların yargılanmasını istedi. İşte soruşturmadaki son durum ve şüphelilerin ifadeleri...


İzmir'in Konak ilçesinde 12 Temmuz'da sağanak sırasında su birikintisine basan Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesiyle ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma devam ediyor.


İZSU, Gdz Elektrik ve altyapı işlemlerini yürüten firmalardan çalışanların bulunduğu 35 şüpheliden 14'ünün tutuklandığı olayda zanlıların emniyette verdikleri ifadeler ve hazırlanan fezlekede, ölümü getiren ihmaller dikkati çekti.


Fezlekede, güvenlik kamerası incelemesi sonucu olay yerinde 4 Ocak 2024'te İZSU ile çalışan mühendislik firmasından görevlilerin mazgalları inşa ettikleri, 9 Ocak'ta da mazgaldan duman yükseldiği şikayetleri sonrası Gdz Elektrik görevlilerinin çalışma yaptığının görüldüğü belirtildi.


MALZEME OLMADIĞI İÇİN BORUYU DEĞİŞTİRMEMİŞLER


Bu iki çalışmayı yapan ekipte yer alan şüpheliler de ifadelerinde kablonun yüzeye yakın olduğunu, koruyucu borusunun kesik olduğunu gördüklerini, elde malzeme olmadığı için borunun değiştirilemediğini ifade etti.


Mazgalın yapım işini üstlenen mühendislik firmasında inşaat mühendisi olan D.K, işi tamamlamaları sonrası kendilerine bir şikayet gelmediğini, mazgalın yerinin İZSU tarafından belirlendiğini, bu süreçte elektrik kablolarına zarar vermediklerini savundu.


D.K. polis ekiplerinin yönelttiği "Mazgalın döşenmesi esnasında kablonun yüzeye yakınlığı ile ilgili herhangi bir tespitiniz oldu mu?" sorusuna ise "Mazgalın döşenmesi esnasında kablonun yüzeye yakınlığını fark ettim ancak uzmanlık alanıma girmediği ve problem olduğunu anlamadığım için bir bildirimde bulunmadım. Izgara içerisinden geçen kablo hatlarına kesinlikle zarar verilmeden ızgaralama işlemi yapıldı." yanıtını verdi.


"BETONLARI ŞANTİYEYE GETİRDİK"


Mazgal yapımında çalışan ekiptekilerden Z.T. ise kepçe operatörü olarak çalıştığını, kazı çalışması yaparken bölgede elektrik hattı fark etmeleri üzerine çalışmayı durdurduklarını, İZSU ile telefon görüşmesi sonrası kepçeyi durdurup kürek yardımıyla çalışılması talimatı verildiğini söyledi.


Zemine yakın kablolar görüldükten sonra Gdz Elektrik'e haber verilip verilmediğini bilmediğini ve o gece kepçenin ışıklarıyla arkadaşının çalıştığını anlatan Z.T. savunmasına şöyle devam etti:


"Mazgal yapım işi esnasında genel olarak mazgalın altına 50 cm bağlantı betonu konulur ancak çalışma yaptığımız yerde yeterli alan olmadığı için bu çalışmada bu betonları koymadık ve getirmiş olduğumuz betonları şantiyeye geri getirdik. Betonun konulup konulmaması konusunda karar İZSU'nundur ancak çalışma yaptığımız saat gece geç saat olduğu için İZSU ile görüşme yapılmadı. Şirket yetkilisi, yeterli alan olmadığı için 300'lük plastik borunun kesilerek mazgalın altına yerleştirilip beton atılması talimatını verdi. B.S. bu talimata uygun olarak boruyu kesti ve mazgal altına yerleştirerek beton attı ve üstüne mazgal yerleştirdi."


Şüpheli B.S. de 4 Ocak'ta olay yerinde kanal çalışmasını yaptıklarını vurgulayarak, işlem sırasında hiçbir elektrik hattına ya da altyapıya zarar vermediklerini ileri sürdü.


"KONTROLLERDE BİR ARIZA TESPİT ETMEDİK"


Gdz Elektrik'te arıza onarım ustası olarak çalışan M.T. ise 9 Ocak günü gelen ihbar nedeniyle olay yerine gittiklerini ve duman çıkan yeri tespit ederek enerjisini kestiklerini, tamiratı yaptıklarını ve kontrollerde bir arıza tespit etmediklerini söyledi.


Gdz Elektrik'te arıza onarım personeli olarak görev yapan F.A. da mazgalın yanındaki kaldırımdan duman geldiğini öğrenmesi üzerine gittiğini belirterek, kabloya ulaşana kadar kazma işlemi yaptıklarını aktardı.


F.A. savunmasını şöyle sürdürdü:


"Kabloya ulaşınca kablonun dış koruyucu borudan çıkık olduğunu ve kabloda izole yanığı olduğunu, borunun içerisinde su olduğunu gördüm. Orada bizim dışımızda mazgalı döşerken büyük ihtimal kabloyu yana çektikleri için bu koruyucu borunun zarar görmüş olduğunu anladım. Tamir ettikten sonra kaçak olmadığını tespit ettik. Koruyucu borunun tahrip olduğu doğrudur. Kimin yaptığını bilemem. Elimizde malzeme olmadığı için boruyu değiştirme gibi bir işimiz yoktur. Kim bu tesisatı döşedi bilemem, benim işim sadece arıza gidermektir. Bu kontrolü kablo test ekipleri yapar."


AKIMA KAPILARAK HAYATINI KAYBEDEN ÖZGE'NİN BABASI KONUŞTU


Soruşturma sürerken akıma kapılarak yaşamını yitiren Özge Ceren Deniz'in babası Ahmet Abi (51), kızının ve ona yardım etmeye çalışırken elektrik akımına kapılan İnanç Öktemay'ın yaşamını yitirdiği sokağa geldi.


Duygulu anlar yaşayan baba, kızına yardım etmeye çalışan esnafı da ziyaret ederek, teşekkür etti.


AA muhabirine canının yandığını söyleyen baba Ahmet Abi, "Osmaniye'den olay yerini görmeye geldim. İnsanın yüreği burkuluyor, dayanamıyorsun çok zor bir durum." dedi.


Abi, sorumluların kasıtla yargılanmasını istediğini belirterek, şunları kaydetti:


"Benim evladım gitti. Bizim canımız yanıyor. Olayda kusuru olan bütün kişi, kurum ve kuruluşların hepsinin yargılanmasını istiyorum. Hafif sebeplerle değil kastla yargılanmalarını istiyorum. Bunu gerekli yerlere de söyledim. Ülkemize de bildirmek istiyorum, insanlarımız da bilsin. Başka insanlar ölmesin." diye konuştu.