İsrail, Ortadoğu’daki savaş çemberini yaymaya devam ediyor. Lübnan’ın Balbeek bölgesine düzenlenen aralıksız soykırım bombardımanında aralarında kadınların da olduğu 50’den fazla kişi yaşamını yitirirken 63 kişi de yaralandı. Batı medyası bölgede bulunan yaklaşık 30 köye ilk önce Tel Aviv askerleri tarafından tahliye emri verildiğini iddia etti, bunun doğru olup olmadığı tartışılırken savaş uçakları 45 dakika boyunca masum sivillerin üzerine bomba yağdırdı.
İSRAİL, LÜBNAN’DA HAVALİMANINI HEDEF ALDI
Sonrasında İsrail bu kez de Lübnan’ın hava trafiğini hedef aldı. Beyrut basınında yer alan haberlere göre, savaş uçakları Beyrut Uluslararası Havalimanı yakınlarındaki bölgelere bir dizi bombardıman saldırısı gerçekleştirdi. Yaşanan patlamalar nedeniyle havalimanında küçük çaplı hasar meydana geldiği duyurulurken, ilk belirlemelere göre herhangi bir can kaybı ya da yaralanma yaşanmadığı kaydedildi. Havalimanının faaliyette olduğu sırada piste yalnızca metrelerce uzaklıkta meydana gelen patlamalar amatör kameralara yansıdı.
FİLİSTİNLİLER EVLERİNE DÖNEMEYECEK
Bunun yanısıra İsrail Savunma Kuvvetleri, Başbakan Benjamin Netanyahu hükümetinin Filistinlileri bölgeden sistematik olarak çıkardığını ilk kez resmî olarak kabul etti. İsrail ordusundan Tuğgeneral Itzik Cohen dün gece düzenlediği basın toplantısında İsrail kara kuvvetlerinin Gazze'nin kuzeyini “tamamen boşaltmaya” yaklaştığını ve bölge sakinlerinin evlerine dönmelerine izin verilmeyeceğini söyledi.
“ARTIK SİVİL KALMADI”
Askerlerin Cibaliye kampı gibi bazı bölgelere iki kez girmek zorunda kalması nedeniyle “Kuzey Gazze sakinlerinin evlerine dönmelerine izin verme niyetinde olmadıklarını” belirten Cohen, insani yardımın “düzenli olarak” bölgenin güneyine girmesine izin verileceğini ancak “artık sivil kalmadığı” için kuzeye girmesine gerek kalmadığını söyledi.
“GENERAL PLANININ BİR PARÇASI”
Uluslararası hukuk uzmanları bu tür eylemlerin savaş suçları anlamına geldiğini belirtiyor ve bunun Tel Aviv'in, sivillere ayrılmaları için bir süre tanıyıp, geride kalanları savaşçı olarak görmeyi öngören sözde “generallerin planının” bir parçası olduğunu öne sürüyor.
“BATI ŞERİA’DA ZAFER VAKTİ GELDİ”
Öte yandan İsrail’de aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Donald Trump'ın ABD’nin 47’nci başkanı seçilmesiyle, işgal altında tuttukları Batı Şeria'da "egemenliğin ve tam zaferin" vaktinin geldiğini ifade etti. The Times of Israel gazetesinin haberine göre, Knesset’te konuşan Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir, Trump'ın seçim zaferinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ben-Gvir, Trump'ın seçim zaferiyle birlikte işgal altında tuttukları Batı Şeria'da "egemenliğin ve tam zaferin" vaktinin geldiğini savundu.
“HER TÜRLÜ YASAYI ÇIKARMA ZAMANIDIR”
Knesset'ten aralarında "teröristlere idam cezası" dahil daha sert yasaların çıkartılmasını isteyen Ben-Gvir, "ABD başkanının bizimle aynı fikirde olacağından hiç şüphem olmayan her türlü yasayı çıkarma zamanıdır” ifadelerini kullandı. Ben-Gvir daha önce de Batı Şeria'da daha fazla askeri kontrol noktası kurulması ve Filistinlilerin sokaklarda dolaşmasına izin verilmemesi çağrısı yapmış, İsrail hapishanelerindeki Filistinlilere idam cezasının kabinenin gündemine alınmasını istemişti.