İki ay boyunca vegan beslenmenin, biyolojik yaşı geriye çevirebileceği belirlendi. Biyolojik yaş, hücrelerin işlevindeki gerilemeyi ifade eder ve kronolojik yaştan farklı olarak tersine çevrilebilir. Bilim insanları, biyolojik yaşı hesaplamanın kesin bir yolu olmamakla birlikte, DNA'daki bazı değişimleri inceleyerek hücrelerin yaşlanmasını değerlendirir.

ABD'deki Stanford Üniversitesi'nden araştırmacılar, kısa süreli vegan beslenmenin biyolojik yaş üzerindeki etkilerini araştıran yeni bir çalışma gerçekleştirdi. Bu araştırma, vegan diyetin biyolojik yaş üzerindeki olumlu etkilerini ortaya koyarak yaşlanma süreçlerini nasıl etkileyebileceğini gözler önüne serdi.

Et, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi hayvansal gıdaların tüketilmediği vegan beslenme, giderek yaygınlaşırken bu yaşam tarzının sağlık üzerindeki etkilerine yönelik araştırmalar da artıyor.

BMC Medicine adlı hakemli dergide 29 Temmuz'da yayımlanan çalışmada, ortalama yaşı 40 olan 21 ikiz kardeş 8 hafta boyunca takip edildi. Çalışma, vegan diyetin biyolojik yaş üzerindeki etkilerini inceleyerek bu beslenme tarzının sağlık üzerindeki potansiyel faydalarını ortaya koymayı amaçladı.

Bu süre zarfında ikizlerden biri vegan beslenirken, diğeri hepçil (omnivore) diyet uyguladı. Çalışmanın ilk yarısında katılımcılar kendilerine hazırlanan yiyecekleri tüketti; son 4 haftada ise kendi yemeklerini hazırladılar.

Araştırmacılar, her iki beslenme biçiminin etkilerini değerlendirmek için hem kan testleri hem de DNA metilasyonunu ölçme yöntemlerini kullandı. Bu analizler, vegan ve hepçil diyetlerin biyolojik yaş üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde incelemeyi amaçladı.

DNA metilasyonu, kimyasal bir değişim olup, metil grubu adı verilen bir molekülün DNA'ya veya proteinlere eklenmesiyle gen ifadesinin engellenmesi veya tetiklenmesi sürecini ifade eder.

Çalışmanın başında ikiz kardeşlerin biyolojik yaş değerleri yakınken, vegan beslenenlerin 8 hafta sonunda biyolojik yaşının ortalama 0,63 yıl (yaklaşık 7,5 ay) gerilediği gözlemlendi. Bazı katılımcılarda ise biyolojik yaş neredeyse bir yıl geriledi.

Ayrıca, vegan beslenmenin kalp, hormon, karaciğer, enflamatuar ve metabolik sistemler gibi çeşitli sistemlerin yaşındaki azalmayla bağlantılı olduğu belirlendi. Bu grubun biyolojik yaşlanma hızında da bir miktar düşüş gözlemlendi.

Çalışmanın başyazarı Dr. Varun Dwaraka, bu bulgular hakkında şu ifadeleri kullandı:

Dwaraka, "Bu durum, bu kişilerin yaşlandığı her yıla karşılık vücutlarının genellikle beklenenden biraz daha az yaşlandığını gösteriyor" dedi.

Öte yandan, çalışma süresince vegan beslenen katılımcıların, hepçil beslenenlerden ortalama 2 kilo daha fazla zayıfladığı gözlemlendi. Araştırmacılar, biyolojik yaştaki değişimin vegan beslenmeden değil, kilo kaybından kaynaklanmış olabileceğini belirtiyor.

Dr. Dwaraka "Bu çalışmada vegan beslenmenin hangi yönlerinin, DNA metilasyonunda gözlemlenen değişikliklere katkı sağladığını tam olarak belirlemek mümkün değil" diyerek ekliyor:

Çalışma, bu beslenme biçimlerindeki belirli besinleri veya gıda gruplarını ayırmadan bunları (vegan ve hepçil) genel olarak karşılaştırmak üzere tasarlandı.

Ekip, bulguların diğer çalışmalarla tutarlı olduğunu belirtiyor, ancak yine de temkinli yaklaşılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, katılımcı sayısının azlığı çalışmanın önemli bir sınırlılığı olarak görülüyor. Bilim insanları, beslenme biçimi, kilo ve biyolojik yaş arasındaki ilişkiyi, ayrıca vegan beslenmenin uzun vadeli etkilerini inceleyen daha fazla araştırma yapılması gerektiğini ifade ediyor.