İran'ın başkenti Tahran'da Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin suikast sonucu öldürülmesinin ardından Orta Doğu'yu ne bekliyor? Siyaset kulislerinde konuşulanlar... eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun planı adaylık mı? İktidar ile muhalefetin gerilim anları... Türkiye'nin konuştuğu konular Tartışma Zemini'nde değerlendirildi. 

İSRAİLLİ BAKAN NEDEN İMAMOĞLU'NU ETİKETLEDİ?
İhsan Aktaş: Birkaç cümleyle İsrail'in analizini yapalım. Şu anda kainat, dünyamız bir haydut devletle karşı karşıya. Haydut devlet sadece kendisi baş edemediği bir avuç Hamaslı vatanperverle savaşmıyor, kendi toprağını savunan adamlarla savaşmıyor. Aynı zamanda dünyayı kan gölüne çevirmek için orada başaramadığı şeyi işte Lübnan'a  saldırmak isteyerek, İran'ı oyunun içerisine kayarak üçüncü dünya savaşını başlatmak istiyor. Diğer taraftan da insanlık için bence en karanlık gün diye tarif etmek istiyorum. Varsayın ki Hitler ABD Kongresine gitmiş, ayakta alkışlanıyor. Varsayın ki El Kaide'nin lideri gitmiş orada konuşuyor. Çünkü vasıf olarak bu adamın ne İŞİD'den farkı var ne Hitler'den farkı var. Yani dünyanın gelmiş geçmiş en büyük canisi kimse ondan daha büyük cani bir adamı dünyanın en büyük devleti, sözüm ona dünyaya demokrasi, adalet, insanlık, refah getirecek bir devletin parlamentosunda ayakta alkışlanması insanlığın yüz karasıdır. Ben şöyle nitelendiriyorum, ABD Kongresi 40 bin sivilin ölümünü ayakta alkışladı, başka bir şey alkışlamadı. Diğer taraftan da adama şunu söyledi, sen istediğin hukuksuzluğu, istediğin soykırımı, istediğin suikastı yapabilirsin, ben arkandayım, ben buradan bunu çıkardım. 
İSRAİLLİ BAKANIN HADSİZ SÖZLERİ
Peki bir terör devletinin, bir haydut devletinin demecinden ne anlaşılır? O herhalde Türkiye'ye dönük tehdit yaparken Arap ülkelerinin liderlerini tehdit ettiğini zannediyor. Kusura bakmasınlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti köklü bir devlet. 10 bin yılına dayanan Türk geleneği, 600 yıla dayanan Osmanlı devleti, 100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti hesabını kitabını yapar, hesabını tutar bir gün o sözü o adama yedirir. Diğer taraftan da kendi soykırımcılığına, katilliğine bakmadan Türkiye'ye akıl veriyor. İşte Tayyip Erdoğan'ı yerecek, Atatürk Türkiye'sini yok ettin diyecek, herhalde bir şey mi bekliyordu; Mustafa Kemal Atatürk bu ülkede İngilizlerle, Fransızlarla, Yunanla savaşmıştır. Ve Gazze'de İngilizlere karşı savaşmıştır. Yani Atatürk Türkiye'si olunca İsrail'in yanında durup Filistin'in karşısında olduğunu mu zannediyor insan? 
İMAMOĞLU'NUN CEVABI GAYET YERİNDE
Bence İmamoğlu'nun cevabı gayet yerinde, gayet sağlıklı. Ve şunu artık batıdakilerin de buradakilerin de bilmesi lazım; Türkiye'de hükümetleri CIA, ABD ya da İngilizler değiştirmiyor, Türkiye'deki hükümetleri Türk halkı kendi oylarıyla var ediyor yok ediyor. Bizim soykırımcılardan alacağımız ne akıl ne ders vardır. Onlar kendi devletlerini ayakta tutmaya çalışsınlar. Ve hiçbir zaman İsrail'in bundan sonraki hiçbir günü bundan önceki gibi olmayacak. Bugün başka bir arkadaş kullandı bu deyimi çok da hoşuma gitti. Şu anda dünyanın dört bir tarafında en yüksek dalgalanan bayrak ABD bayrağı değil Filistin bayrağı. 

EKREM BEY ÇOK GÜZEL BİR CEVAP VERDİ

Erdal Aksünger: Ekrem Bey çok güzel bir cevap verdi. Türkiye'yi öyle veya böyle kargaşaya sürüklemek İsrail gibi ülkelerin aslında birinci planlarında her zaman olur. Bunlardan bir tanesi olduğunu düşünüyorum. Zaten Israel Katz da normalde, gerçekten bir ergen modunda olduğunu herkes biliyor. Ben İsrail Dışişleri Bakanı'nı çok kale almıyorum ama şöyle bir şey var, biraz önce İhsan Bey'in söylediği... Aslında BM Güvenlik Toplantıları'na bir iki gittiğimde bu Zarrab davalarına gidiyordum, BM'nin önünde bu aslında, Yahudileri çok görüyordum. Ne oluyor? İşte Siyonist mi bunlar acaba diye baktığımda onlar da aslında normalde İsrail'deki bu faşist, sağcı, dinci İsrail hükümetini protesto ediyorlardı. Kendi halkı... Tüm Yahudilerin hepsini aynı kefeye koymak pek doğru olmayabilir. 

İhsan Aktaş: Şu açıdan ben diyorum, oradaki caniler yüzünden normal Yahudi de rahatsız. 

Erdal Aksünger: İsrail'de bugün bir şeriat devleti var sonuçta. Bunun Yahudi olması, başka bir şey olması, hangi dinin olduğu önemi yok, bir şeriat devleti var ama sağcı, dinci, faşist. Şimdi mesela Amerika'da da benzer şeyler, bütün halkları böyle düşünmek doğru olmayabilir. Netanyahu'nun en sevdiği adam Trump'tır. Çünkü gidin 2000'li yılların başlarına, Kudüs'ün aslında başkent hikayesini o gün kurgulayanlar bunlar. Niye bunlar? Çünkü en büyük aslında bu konuda orada 100 binin üzerinde konut projesi olan Trump, bir müteahhit, Kudüs'te bu işleri yapan adam Trump. Bugün aslında çok ilginç gelecek, normalde Biden de Netanyahu'yu sevmez, sevmemesi gerekir zaten ama ne yazık ki şöyle bir şey söyleyeyim, büyük Orta Doğu projesi dediğimiz... Hep Amerika'da bir şey söylerlerdi birileri; 'Size bir şey anlatırız ama Amerika'nın çıkarlarının dışında'. Yani Amerika'nın çıkarları denilen bir şey uzlaşılmış bir şey, dışında anlatırlar. Ama burada şöyle bir şey var. Bugün Netanyahu'nun en nefret ettiği kişi kim derseniz, daha geçenlerde bir yazıda okudum yine, Kamala Harris. Çünkü Kamala Harris de ondan nefret ediyor. Bu siyaseten de baktığınız zaman da şöyle garip bir dünya oluşuyor, Türkiye'yi karıştırmak başka bir şey, ben Cumhurbaşkanı veya bizim Türkiye'de herhangi bu ülkeyi temsil eden birine yapılacak şeyi tabi ki kınayacağız ve nefretle karşılayacağız. Ama bu yapılan şeyleri doğru okuyabilmek lazım. 

İSRAİLLİ BAKAN KATZ'IN PAYLAŞIMI
Erdal Aksünger: Türkiye'deki siyaset açısından, Türkiye'de iç muhalefeti alevlendirmek açısından bir şey yapmaya çalıştığı çok aşikar. İkincisi de şu, İsrail şöyle bir politika izliyor özellikle bu Siyonist iktidar... İçeride çok sıkıştılar, İsrail'in yaptığı Gazze harekatı bitti psikolojik olarak. Şimdi bunda düşmanlar da yaratması lazım. İran da Türkiye de bunlardan biri. İsrail düşman yarattığı süreci Avrupa ve Amerika'da kendi taraftarlarını ayakta tutuyor. Bu düşman yaratmak İran ve Türkiye açısından da baktığında bu taktiklerden bir parça aslında. O yüzden İsrail dış tehditler yaratmadığı sürece kendisinin desteklerinin azalacağını düşünüyor. Ve biz bu oyuna gelirsek, ve onların dediklerine cevap verirken onlar bir eylem yaptığında o eyleme aynı eylemle cevap veremezsen büyük bir sıkıntıya girersin. Mesela yine kalkıp Türkiye'yle ilgili, Filistinle ilgili, Filistin'i kendimizden gördüğümüz için söylüyorum, bir eylem daha yaptığında biz oraya gireceğiz diye söylediğin zaman böyle bir şey karşılıksız kaldığında ama bu eylemin karşısında, bu söylemin karşısında İsrail daha da güçleniyor. Neden? Avrupa'da destekçileri daha çok artıyor. Sağcıları konsolide ediyor.  

TERÖR DEVLETİNİN ETİKET YAPMASI İMAMOĞLU'NA KATKI SUNMAZ

Mehmet Müftüoğlu: İsrail artık kamuoyunda bilinen yüzüyle haydut devlet, terör devleti. Ve orada görev üstlenen, adına dışişleri bakanı dense de bir terör örgütü üyesi devletin mensubu olarak değerlendirmekte yarar var diye düşünüyorum. Katz Türkiye'nin iç işlerine bir şekilde müdahil olma, muhalefeti tetikleme ya da muhalefetle iktidar arasındaki birtakım polemiklerle meşgul olup gündemini kendi içinde harcama olayına tevessül etmiştir. Bu oyuna Türkiye'nin gelmediğini ya da gelmemesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Çünkü etiketlenen kişi kim? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu. Peki bir terör devletinin buna etiket yapması Ekrem İmamoğlu'na 
katkı sunar mı? Bana göre sunmaz. Sunmamalı veyahut. Buna kimsenin itibar etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Kaldı ki Türkiye'de iktidar tarafından da böyle bir paylaşımın, Ekrem Bey'in de cevap vermesiyle birlikte bunun çok daha yüksek perdeden bir polemik konusu olmadığını da gördük. 
İsrail Türkiye üzerine oynuyor, fiziki olarak, askeri olarak bir müdahalesinin söz konusu olamayacağını, Türkiye'de yakın bir zamanda MİT, istihbarat, emniyet ve güvenlik güçlerimizin Mossad'ı adeta paçavra haline getirdiği bir dönem yaşandı Türkiye'de. Mossad'a operasyon yapıldı ve o herkesin korktuğu, erişilemediği, insanların gözünde büyüttüğü Mossad'ın aslında kağıttan bir kaplan olduğunu Türkiye dünyaya gösterdi. Türkiye Cumhuriyeti devleti İsrail karşısında, İsrail'e en azından savaş haliyle değil bu tabi ki doğru olmaz ama sosyal, siyasal, ekonomik, psikolojik anlamda çok ciddi bir müdahale etti. Ve bu müdahalenin bir şekilde yansıması olacaktı. İsrail Dışişleri Bakanı da Türkiye'ye böyle bir hamle yaparak acaba Türkiye içine bir nifak sokabilir miyim, muhalefetle iktidar arasında bir tartışma konusu haline gelip de bu tartışmalar üzerinden Türkiye'nin İsrail'e olan tepkisini, tavrını yumuşatabilir miyiz, ya da üç günlüğüne, beş günlüğüne, bir haftalığına kendi içişleriyle meşgul olmasını sağlayabilir miyiz?

ÇOK KÜSTAHÇA BİR MANİPÜLASYON, ÇOK NET
Prof. Dr. Hasan  Sınar:
Bakın çok açık ve net, bu çok küstahça bir manipülasyon. Çok net. Şuradan yola çıkalım ilk önce... Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı'nı ve Türkiye Cumhuriyeti bayrağını, bizim bayrağımızı alevler içerisinde gösteren bir tweet atıyorsunuz ve o tweet'te Cumhurbaşkanını eleştirdikten sonra Ekrem İmamoğlu'nu etiketleyerek hadi gel de her şey güzel olsun.. Allah aşkına bu tweet'i atan insanlar bunun Türkiye'de nasıl bir yankı bulacağını bilmiyor olabilir mi? Tam tersine bunu bilerek ve isteyerek yapıyorlar. Türkiye'de İsrail bugün haklı olarak kelimenin tam anlamıyla, nefret  öznesi... Ve kim İsrail ile yan yana gelirse Türkiye'de olağan üstü tepki çeker, her kesimden insanın tepkisini çeker. Sen bunu bildiğin halde bizatihi Ekrem İmamoğlu'na sanki İsrail'e destek oluyormuş, sanki İsrail onun yanındaymış, sanki İsrail'le kol kola girmiş gibi bir izlenim yaratacak şekilde etiketleyerek, üstelik Cumhurbaşkanına karşı etiketleyerek koyduğunda burada esas hedef İmamoğlu zaten. Burada sen İmamoğlu'nu gömmeye çalışıyorsun. İmamoğlu'nun yanında olan bir zihniyet bunu yapmaz, tam tersine İmamoğlu'nu aşağıya çekmek için yapılan bir şey. 
(İsrail'in ve özellikle Dışişleri Bakanı Katz'ın asıl hedefi Cumhurbaşkanı Erdoğan değil İmamoğlu'dur diyorsunuz. Peki niye?) Açık bir şekilde İmamoğlu'nun yükselişini bir biçimde İsrail açısından tehdit görüyorlar ve bunu engellemek için çok güzel bir ters manyal yaptılar. Destek oluyormuş gibi... Ama Türkiye kamuoyunun İsrail nefretini bildikleri için İsrail nefretiyle onu özdeşleştirmeye çalıştılar. Burada kritik soru şu: İmamoğlu ne yaptı?
Derhal ve çok etkili bir yanıt vermeseydi inanın bu tutardı. Çünkü Katz'ın tweet'inden hemen sonra, sosyal medyayı siz de ifade ettiniz, "İsrail'in adayı belli oldu, İsrail İmamoğlu'nu destekliyor, İsrail'in cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu" diye çıkmaya başladı. Hemen bir saat içerisinde, bir dolu paylaşım var. Kamuoyunda etkisi olan insanlar. Ekrem Bey çok net bir tavır ortaya koydu. Bir; Türkiye Cumhuriyeti bayrağını, Cumhurbaşkanına hiç kimsenin hakaret etmesine izin vermez. Bu hakikaten de böyledir. Dışarıdan birilerinin kalkıp Türkiye Cumhuriyeti devletine, temsil yetkisine haiz olan Cumhurbaşkanı'na yönelik hakaretamiz ifadeler kullanılmasına 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı karşı çıkar, bu nettir. İmamoğlu'nun tweet'i de tam da bunu ortaya koyuyor. Finali çok güzel yaptı. Diyor ki, siz on binlerce çocuğun kanı elinde olan insanlar sizden ne demokrasi ne hukuk öğreneceğiz, evet her şey çok güzel olacak Filistin özgür olduğu zaman. Nokta. Çok kısa ve çok etkili. Aslında burada kurulan tuzağı da bertaraf etti İmamoğlu, bu testi geçti, bu önemli.