Sahte avukat tahliye sözü ile vurgun yaptı! O detaylar pes dedirtti

Ekol TV / Elyesa Karatepe
Jale Öziş, 2020 yılında cezaevindeki oğlu Yunus Kotan’ın tahliyesini sağlayabilecek bir avukat arayışına girdi, yakınlarının yönlendirmesiyle avukat Hasan Akdemir’e ulaştı. Öziş, Mehmet Erdem Özönder’den randevu almak için Akdemir’e 10 bin dolar ile oğlunun e-devlet şifreleri ve davayla ilgili belgeleri verdi. Akdemir, aile dostu olduğunu söylediği Suat Cesurdura’dan Öziş’i, Maltepe’deki hukuk bürosuna götürmesini istedi. Jale Öziş ve gelini Sibel Bal Kotan, ofiste Mehmet Erdem Özönder’le görüştü.
Sarallar çetesinin kilit firari ismi gözaltına alındı
“TAHLİYE OLMAYINCA ŞİKAYETÇİ OLDU”
Jale Öziş, avukatlarla anlaştı ve oğlunun vekâletini verdi. Yapılan sözleşmeyle 100 bin dolar ödeme yaptı. Özönder, mağdurlara Yunus Kotan’ın 8 Ekim 2020’de tahliye olacağı sözünü verdi. Özönder’in sözünü ettiği tahliye bir türlü gerçekleşmeyince Jale Öziş ve Sibel Kotan, şikâyetçi oldu.
“KÜLLİYEYE YAKINIM, ADLİYELER ÇÖPLÜĞÜM”
Mağdur avukatı Murat Dikan, tanık olarak verdiği ifadesinde, ofisin duvarında Bahçeşehir ve Cambridge üniversitelerinden alınan diploma ve avukatlık belgelerinin asılı olduğunu ve Özönder'in “Külliyeye yakın bir insanım. HSK’de dostlarım var ve sözüm de geçmektedir. İstanbul adliyeleri benim çöplüğüm sayılır. Buradaki dosyaları kısa sürede çözerim. İl dışındaki dosyaları da külliye aracılığıyla çözerim. Bunun garantisini veriyorum. Bu size 350 bin dolara mal olur. Benim sistemim farklıdır.” sözlerini anlattı.
“ERSİN TATARI ARADI AÇAN OLMADI”
Dikan ifadesinin devamında, Yunus Kotan Kıbrıs’ta yakalandığı için Özönder Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile birebir görüştüğünü, yanlarında Kıbrıs Cumhurbaşkanını aradığını, ancak telefonuna cevap veren olmadığını da aktardı.
Rapçi Massaka adliyeye sevk edildi: Yapay zekayla yapılmış ben de şikayetçiyim
18’ER YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENDİ
İstanbul İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Özönder’in yanında mağdurları yönlendiren Kemal Kulak ile adliyede kuaför olarak çalışan Suat Cesurdura da şüpheli sıfatıyla yer aldı. Savcılık, Özönder’in Avukatlık Kanunu’na muhalefet suçundan üç yıla kadar, ‘kamu görevlileriyle ilişkisi olduğundan bahisle bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık’ suçundan da 15 yıla kadar hapsini istedi. Diğer iki şüphelinin de nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılması istendi.
“YÖNETİCİLİK YAPTIĞIM OFİSE GÖTÜRDÜM”
Özönder, şüpheli sıfatıyla alınan ifadesinde, şikâyetçileri ‘yöneticilik’ yaptığı ofiste gördüğünü, kendisinin Bakü Uluslararası Hukuk Fakültesi’nden mezun olduğunu, Türkiye’de birçok firmadan profesyonel yöneticilik yaptığını ve hukuk bürosunda idari müdür ve hukuk müşavirliği yaptığını söyledi.
İddianamenin kabulünün ardından dava İstanbul Anadolu 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Ocak 2023’te kararını açıklayan mahkeme, Özönder’i Avukatlık Kanunu’na muhalefet suçundan beraatına, ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan 7.5 yıl hapis cezası ve 120 bin TL adli para cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, Özönder’in adli sicil kaydına göre benzer suçlardan yargılandığını ve nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkûm olduğunu aktardı ve herhangi bir samimi pişmanlığı olmadığını belirtti. Müştekileri Özönder’e yönlendiren Kemal Kulak ve Suat Cesurdura’yı da 6’şar yıl 3’er ay hapis cezasına ve 100 biner TL adli para cezasına mahkûm etti.
Dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesince incelendi. Daire, hukuksal bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, yerel mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiği, yeterli inceleme ve araştırma yapmadığı gerekçesiyle karar bozdu.
İzmir'de devre mülk sahiplerine büyük tuzak: 100 milyon liralık vurgun yapan çete çökertildi
“BAŞKA MAĞDURLAR VAR MI ARAŞTIRILSIN”
Bölge Adliye Mahkemesi kararında yerel mahkemenin sanıklardan Kemal Kulak’ın mağdurları avukat Hasan Akdemir’e yönlendirdiği bu süre zarfında aynı ofise başkalarının yönlendirilip yönlendirilmediğinin araştırılmadığını belirtti.
HESAP HAREKETLERİ İNCELENSİN
Sanıkların suç tarihinden bir yıl öncesi ve sonrasını kapsar şekilde banka hesap hareketlerinin ve birbirleri arasında para transferleri olup olmadığının belirlenmesinin yapılmadığının altı çizildi.
Haklarında suç duyurusunda bulunulan avukatların soruşturma sonucunun beklenilmediği eğer dava açılmış ise bu dava ile birleştirilmesi gerektiği anlatıldı.
“EKSİK İNCELEME VE YETERSİZ GEREKÇE”
Kararda “Sanıklar Kemal Kulak ve Suat Cesurdura'nın, diğer sanık Mehmet Erdem Özönder ile organik ve fiili olarak ne şekilde bir ilişki içinde oldukları, aralarında para transferi bulunup bulunmadığı, sürekli telefonla veya başka iletişim araçları ile iletişim içinde olup olmadıklarının belirlenmemesi eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle kurulan hükmün bozulması gerekmektedir” denildi. Sanıkların yargılanmasına Anadolu 14. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediliyor.