Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak: Özgür Özel insanları birbirine düşmanlaştırıyor

Ekol TV’de yayınlanan ve ve Candaş Tolga Işık’ın sunduğu Az Önce Konuştum’un konuğu olan Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, Türkiye ve dünya gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. Kaynak, "Ama bir muhalefet lideri olarak Türkiye’nin kendi ürettiği, binlerce işçinin ekmek yediği, belki de CHP’ye oy verdiği markaları ekmeksiz bırakma riskini doğuramazsınız. Toplumu ikiye bölüyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Ekol TV’de ekranlara gelen ve Candaş Tolga Işık’ın sunduğu Az Önce Konuştum’un konuğu Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak oldu. Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, Türkiye gündemi ve dünya gündemi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

ekran-goruntusu-2025-04-08-202738.png

“DEMOKLES’İN KILICI GİBİ ASILI DURDU”

Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesini ve ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik operasyonda tutuklanmasını değerlendiren Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, “Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ile neticelenen ve uzun süredir devam eden bir süreç var. İmamoğlu’na yargı tarafından gelen birtakım adımlar söz konusu oldu. Ahmak davası artık komik diyebileceğimiz bir davaydı. Demokles’in kılıcı gibi sürekli olarak tepede asılı durdu” ifadelerini kullandı.

ekran-goruntusu-2025-04-08-202731-001.png

“DİPLOMA İÇE SİNEN BİR MESELE DEĞİL”

Kaynak, “Sonrasında diploma meselesi çıktı. O da ilginçtir. Çünkü ilk seçimde kendisi potansiyel olarak yine bir Cumhurbaşkanı adayıydı. Altılı masanın belki de en güçlü adayıydı. Kemal Kılıçdaroğlu seçime bir buçuk iki ay kala çıktı ve kendi aday oldu. Bir buçuk iki ay kalaya kadar diploma ile ilgili bir problem çıkmamıştı ve bu sefer 2028'e 3 yıl kala bu diploma meselesi gündeme geldi. Açıkçası diploma meselesi çok içe sinen bir mesele değil. Onu da açıkça söyleyeyim. İstanbul Üniversitesi’nin gerekçeli kararı çok ciddi sıkıntılar olduğunu da gösteriyor. Artık yargıya kalmış olan bir mesele” diye konuştu.

“ÜST ÜSTE HAMLELER YAPILDI”

Sözlerini sürdüren Kaynak, “Üst üste gelince siyasi baskı unsuru gibi göründü çok da doğal olarak. Üst üste birtakım hamleler yapıldı. Bu rahatsız edici bir şey. Nihayetinde yargıya yansımız bir şey. Türkiye’de en temel problem de yargının ve hüküm verilmeden başlamış olan birtakım cezalandırmaların artık rutine binmesi” dedi.

“İÇERİDE KALAN VE BERAAT EDENLER VAR”

Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, “Yıllarca içeride kalan ve beraat eden insanlar da oluyor. Sadece İmamoğlu değil Selahattin Demirtaş da Ümit Özdağ da içeride. Siyasi nedenlerle içeride olan bir sürü insan var” sözleriyle tutuklama kararlarını eleştirdi.

“GÖKTAŞINI HERKES GÖRÜYORDU”

Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, “Ekrem Beye doğru gelmekte olan bir göktaşını herkes görüyordu. CHP içinde bir hareketlenme başladı. Ekrem Beye terör suçlamasıyla operasyon yapılırsa ve İBB’ye kayyum atanırsa ne olacak noktasında Ekrem Beye bir pozisyon bulunması gerekti. Kayyum riskini bertaraf edebilmeleri için Meclis’ten hızlıca birini seçmeleri gerekiyordu. Bir Cumhurbaşkanlığı adaylığı ya da Özgür Özel’in geçici süreyle kenara ayrılacağı CHP Genel Başkanlığı ihtimali, bir pozisyon yaratılması üzerinde tartışılıyordu. Ani bir durum söz konusu değil" değerlendirmesinde bulundu.

"ADAYLIĞI EN GÜÇLÜ İSİM ÖZGÜR ÖZEL"

Kaynak, "CHP bunları tartışırken bir yandan da kendi içinde bölündü. Güçlü figürler arasında rekabet başladı. Sonuç olarak CHP öyle bir kaosun içerisine girdi ki sonunda bütün bu eylemlerden sonra Ekrem Bey hapse girdi. Kemal Kılıçdaroğlu parti haini ilan edildi, Mansur Yavaş küstürüldü, Ankara’ya yollandı. Ortada Özgür Özel lider olarak çıktı. Gelecekte Cumhurbaşkanlığı adaylığı en güçlü olan isim Özgür Bey” ifadeleriyle değerlendirmesini sürdürdü.

“KÜRTLERİN NE YAPACAĞI BELLİ DEĞİL”

Kaynak, “Piyasadaki bütün anketlere bakıldığı zaman Mansur Bey, Ekrem Beyin önünde görünüyordu. Mansur Bey sağ kanattan da oy alabiliyor. Milliyetçi cepheden eksi 3 aldığında, bu tarafa artı 3 eklenince 6 puan fark yaratıyor. Ekrem Bey bu taraftan oy alamıyor, Kürtlerden oy alıyor. Ama Kürtlerin şu anda ne yapacağı da çok belli değil. Barış süreci çerçevesinde Ekrem Bey tutuklandığında DEM Parti Nevruz mitingi yapıyordu” değerlendirmesinde bulundu.

"

"KENDİ AYAĞINA KURŞUN SIKIYOR"

Prof. Deniz Ülke Kaynak, “Kayyum atanma ihtimali var ama yapmamaları gerekir. Aklı olan bir devlet yapmaz. Kendi ayağına kurşun sıkıyor sürekli. Kayyumu bağımsız hukukçular atayacaksa orada da kolay değil. Siyaseten de memleketin halini düşünerek davranmaları gerektiğini herhalde iç güdüleriyle görüyorlardır” ifadeleriyle CHP’ye kayyum atanacağı iddialarını yorumladı.

“BÜYÜK BİR MİTİNGİ GÖRMEZDEN GELEMEZSİN”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in boykot çağrısını değerlendiren Prof. Deniz Ülke Kaynak, “O medya kanalları boykotu hak ediyorlar. Fiyatlar yükseltildiğinde, kalite düştüğünde, siyasi hiçbir yönü olmayan tüketicilerin kendi haklarını, çıkarını koruması için boykot yapması vardır. Bu doğrudur. Markaları fiyat düşürmeye ve kalite yükseltmeye yönlendirir. Ne kadar anlamı olur bilmiyorum ama medya kanallarını boykot edebilirsiniz. Belki reklam verenler açısından anlamı olabilir. Senin görevin o haberi halka sunmak, o kadar büyük bir mitingi görmezden gelemezsin” dedi.

“BU FİŞLEMENİN ÖNÜNÜ AÇIYOR”

Kaynak, “Ama Türkiye’nin üretim gücünü sekteye uğratacak, toplumu ikiye bölecek şekilde bu marka ürünü kullanamazsın, bu sanatçıyı izlemeyeceksin… Bir ülkeyi ikiye bölmek ne demek? Bunlar Türkiye’nin markaları. Uluslararası markalara yapılan boykota bile ben çok sağlıklı bakmıyorum. Orada Türk insanları çalışıyor. Bunun tersi de olacak. Bu bir fişlemenin önünü açar” diye konuştu.

“İNSANLAR NEFES ALAMIYOR”

Boykot çağrısına destek veren sanatçıların işlerine son verilmesine dair süreç ile değerlendirmesini sürdüren Kaynak, “Sanatçılarla ilgili yapılan eleştirilebilir. İnsanları sıkıştırmamak lazım. Devlet güçlü bir aygıt. Birçok insan nefes alamıyor. Akademisyeni de gazetecisi de iş dünyası da nefes alamıyor” ifadelerini kullandı.

ekran-goruntusu-2025-04-08-202650-001.png

“TOPLUMU İKİYE BÖLÜYORSUNUZ”

Prof. Deniz Ülke Kaynak sözlerini şu ifadelerle sözlerini sürdürerek muhalefeti eleştirdi:

Ama bir muhalefet lideri olarak Türkiye’nin kendi ürettiği, binlerce işçinin ekmek yediği, belki de CHP’ye oy verdiği markaları ekmeksiz bırakma riskini doğuramazsınız. Toplumu ikiye bölüyorsunuz. Birtakım itirazların devlete yönelmesinde hiçbir mahsur olmaz. Buna isyan hareketi derler. Ama insanların kendi içindeki bölünme iç savaşa götürür. Devletle dövüşebilir gruplar. Dövüşür devlet onlarla. İnsanlar birbiriyle dövüştüğünde kitlesel travma oluşturur. Bunun önü alınamaz. Buna müzmin çatışma diyoruz. İnsanlar birbirine karşı düşmanlaştırılmamalı.

"HERKES HERKESİ LİNÇLİYOR"

Şu anda muhalefetin, Özgür Özel’in yaptığı şey insanları birbirine karşı düşmanlaştırmak. Milyonlarca insanın hayatını etkileyecek bir kamplaşma var. Herkes herkesi linçliyor. Devletin baskısı bu tarafın baskısıyla eşleşmeye başladı. Herkes konuşurken iki defa yutkunuyor. ‘Ya Silivri soğuktur’ diyecek ya ertesi gün, ‘Sen hükümetin yalakasısın’ gibi laflar edecek. Entelektüeller, akademisyenler, iş dünyasında iyi eğitimli insanlar inanılmaz bir faşizm uyguluyorlar. Ne kadar faşist olduklarının farkında değiller. Türkiye’yi ikiye bölüyorlar. Buna şiddetle karşı çıkıyorum. O bunu yapıyor, ben de bunu yapıyorum diyorsan en az onun kadar kötüsün demektir.

Kaynak:ekoltv.com.tr