Hukukçu Rezan Epözdemir, Az Önce Konuştum'da: Türkiye'de profesyonel kadın katilliği müessesesi oluştu

Ekol TV’de ekranlara gelen ve Candaş Tolga Işık’ın sunduğu Az Önce Konuştum’un konuğu Türkiye’de gündemden düşmeyen davaların da avukatı olan Hukukçu Dr. Rezan Epözdemir oldu. Rezan Epözdemir, kadın cinayetleri davalarında verilen kararlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
“İNSAN OLMA VASFINA AYKIRI BİR ŞEKİLDE KATLEDİLİYOR”
Hukukçu Dr. Rezan Epözdemir, “Pınar Gültekin, 27 yaşında ve Muğla’da üniversite öğrencisi. Orada hunharca, vahşice, insanın insan olma vasfına aykırı bir şekilde katlediliyor. Sanık Cemal Metin Avcı, onu AVM’nin önüne çağırıyor, sonra kadük bağ evine götürüyor, asfiksi yolu ile boğmaya çalışıyor. O olmayınca cenin pozisyonunda bir varilin içine koyuyor, odunla yakmaya çalışıyor. Pınar Gültekin’in bedeni yanmayınca bu sefer gidiyor benzin alıyor, benzinle yakıyor” ifadeleriyle Pınar Gültekin cinayetindeki vahşeti aktardı.
“ADLİ TIP RAPORUNA GÖRE PINAR GÜLTEKİN DİRİ DİRİ YAKILMIŞ”
Epözdemir, “Adli Tıp Kurumu bizde resmi bilirkişidir. Adli Tıp Kurumu raporuna göre Pınar Gültekin yaşarken diri diri yakılmış. Bununla da yetinmiyor, üzerine beton döküyor, sonra bir varil yardımıyla aracın arkasına yerleştirmek suretiyle bir nehre atıyor. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi dedi ki, ‘Burada canavarca hisle, eziyet çektirerek ve tasarlayarak kasten öldürme vardır. Bu suçun cezası Türk Ceza Kanunu (TCK) 82. Maddesine göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.’ Kardeşi Mertcan Avcı bakımından da suç delillerini gizleme, yok etme ve değiştirmeden 4 yıl hapis cezası verdi” dedi.
“DALGA GEÇER GİBİ BEYANLARI OLDU”
Epözdemir. “Kerameti kendinden menkul, acılı ailelerle dalga geçmeye matuf kamu vicdanını rahatsız eden beyanlar da dermeyan ediliyor. Kardeşini bağ evine çağırıyor, maktule diri diri yakılırken hatta kardeşi, ‘Ceset yaktığımızı bilmiyordum, dükkândan bozulmuş kokoreçleri aldık, bozulmuş kokoreçleri yaktığımızı biliyordum’ beyanını veriyor. Kardeşi Mertcan Avcı’nın dalga geçer gibi beyanları oldu. Sen bozulmuş kokoreci niçin dükkândan alıp da yarım saatlik bir mesafedeki âtıl bağ evine getiriyorsun? Ayin mi yapıyorsun orada! Hayatın olağan akışına aykırı” değerlendirmesinde bulundu.
????Yargıtay'ın "Pınar Gültekin" kararı
— Ekol TV (@ekoltvv) February 18, 2025
Av. Dr. Rezan Epözdemir: Adli Tıp Raporuna göre Pınar Gültekin yaşarken diri diri yakılmış. Sanık Cemal Metin Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı dalga geçer gibi savunma yaptı. @ctisik @rezan_epozdemir #ekoltv #AzÖnceKonuştum pic.twitter.com/OFJEJiHyWm
"KANUNDA GEREKÇE GÖSTERİLEN ÖRNEK VUKU BULDU"
Rezan Epözdemir, “Yargıtay 1. Dairesi’nin Pınar Gültekin davasında ‘canavarca hisle öldürme yok’ kararı vermesine tepki gösteren Rezan Epözdemir, “Dosya Yargıtay’a gitti. Yargıtay 1. Ceza Dairesi 3’e 2 yani oy çokluğu ile karar verdi. Türk Ceza Kanunu’nun 82. Maddesinde nitelikli kasten öldürme düzenlenmiş. Bu hallerden birisi de canavarca hisle öldürme. Parlamentoda 2005’te bunu gerekçesi olarak bir insanın diri diri yakılması canavarca hisle öldürmedir yazılmış. Yani kanunun örnek olarak gerekçesinde gösterdiği olay somutta vuku bulmuş. Ve sen burada ‘canavarca hisle öldürme yok’ diyorsun” diye konuştu.
"HAKSIZ TAHRİK TÜRK YARGISININ KRONİK PROBLEMİ"
Epözdemir, “Türk yargısının kronik, sistemik ve kategorik problemlerinden biri kadına şiddet ve kadın cinayetleriyle ilgili haksız tahrik. Mersin’de Özgecan Aslan kızımız katledildi. ‘Minibüsün içerisinde beni tırmıklamaya çalıştı, ağır gazap ve elem duydum, öyle öldürdüm’ dedi. Cem Garipoğlu duruşmada, ben çapraz sorguda sorduğumda; ‘Erkekliğime laf söyledi, kendimi kaybettim, öyle öldürdüm’ dedi. Sonraki celsede çapraz sorguda, ‘Bir askerle, albayla görüşüyordu, onun mesajlarını yakaladım’ o yüzden öldürdüm dedi” ifadeleriyle kadın cinayeti sanıklarının ceza indirimi alabilmek için yaptıkları savunmaları anlattı.
"PROFESYONEL KADIN KATİLLİĞİ MÜESSESESİ OLUŞTU"
Rezan Epözdemir, “Ne yazık ki Türkiye'de profesyonel kadın katilliği müessesesi oluştu. Cinayetin öncesini, cinayeti ve sonrasını planlıyor. Cemal Metin Avcı bu cinayette telefonu üç parçaya ayırmış, sim kartı 3 parçaya ayırmış. Pınar Gültekin’in telefonuyla değişik yerlerde telefon görüşmeleri yapmış ki oralarda öldürüldüğü kanaati ve intibası uyansın. Hiçbir şey olmamış gibi ailesiyle birlikte yüzmeye gitmiş. Cinayetin sonrasını da planlayan ve suç delillerini de gizleyen bir bakış açısı” ifadelerini kullandı.
"BAHSEDİLEN ŞANTAJ VE TEHDİT YOK"
Epözdemir, “Soruşturmada dedi ki: ‘Eşim üzerinden şantaj yaptı, tehditte bulundu, o yüzden öldürdüm.’ Kovuşturma aşamasına geldi, bir mektup yazdı, dedi ki: ‘Bana alkol verdirdi, hemcinsimle ilişki yaşattı, videoya aldı, onunla ilgili şantaj yaptı, o nedenle katlettim’ dedi. Çapraz sorguda ilk celse de sordum: ‘Ben onla konuşmaya gitmiştim, aniden çantadan bıçak çıkardı, ben kendimi korurken kolumu bıçakladı, kendimi kaybettim, ağır gazap ve elem duydum, panik halindeydim ve öldürdüm’ dedi. Hukuk tarihinde ilk defa bu dosyada bir şey oldu. Terör dosyaları dışında bizde ABD’ye telefonun Android şifresi için yazılmaz. Bu dosyada mahkeme yazdı. 9 ay ABD’den cevabı bekledik. 9 ay sonra ABD cevabı verdi. Android şifreleri açıldı, mesajlara, görüntülere, kayıtlara bakıldı. Ortada şantaj, tehdit, bahsedilen videolar, görüntü, kayıt, yok” dedi.
"Pınar'ı katlettikten sonra ailesiyle plaja yüzmeye gitmiş"
— Ekol TV (@ekoltvv) February 18, 2025
Av. Dr. Rezan Epözdemir:
????Türk yargısının kronik problemlerinden biri kadına şiddet ve kadın cinayetleriyle ilgili haksız tahrik olgusu.
Ne yazık ki Türkiye'de profesyonel kadın katilliği müessesesi oluştu.… pic.twitter.com/UXRtmL1OVO
“HİÇ Mİ VİCDANLI, HAYSİYETLİ BİR YURTTAŞ YOK!”
Narin Güran cinayetini değerlendiren Rezan Epözdemir, “Kızımız 19’uncu günde bulunuyor. Derede bulunuyor. Cinayet mahaline yakın bir dere varsa ceset nerededir? Hayatın olağan akışına göre oradadır. Jandarma 3 defa arama yapıyor, jandarma komutanı 3 defa açıklama yapıyor. 3’üncü aramada bulunuyor. Sonra ak sakallı dedenin eksik olduğu bir hikâye anlatılıyor. Seslenmek istiyorum: Hiç mi vicdanlı, haysiyetli, ahlaklı, onurlu, empati kültürü gelişmiş, içinde zerre kadar insani değerler olan bir yurttaş yok! Bütün köy susar mı, herkes gerçeği gizler mi?! Bir tane kız katledilmiş, o sizin evladınız da olabilirdi! Bir kız katledilmiş, yarını, umutları, geleceği ellerinden alınmış! Ölmüş, belki ailesi ölmesi gerekirken ölmemiş, ama insanlık ölmüş! Bir kişi de çıkıp anlatmıyor. Herkes kafasını kuma gömmüş” sözleriyle yaşananlara tepki gösterdi.
“ÖLÜMÜN SEBEBİ BELLİ OLSA FAİLLER ORTAYA ÇIKACAK!”
Epözdemir, “Gözaltına alıyor başsavcılık, çıkıyorlar, çıkanlar hemen telefonunu değiştiriyor. Birbirleriyle toplantı yapıyorlar. İfadeleri şekillendiriyorlar. Yargılama yapıldı. Narin Güran’ın katledilmesinden sorumlu anne Yüksel Güran, amca Salim Güran, kardeş Enes Güran ağırlaştırılmış müebbet hapis aldı. Anne demeye bin şahit ister. Nasıl bir anneyse artık! Bir evladını korumak için diğer evladıyla ilgili gerçekleri anlatmayan, evlatları arasında böyle bir seçim yapan… Nevzat Bahtiyar da cesedi nehre götürdüğü için 4 yıl 6 ay ceza aldı. Alt sınırdan uzaklaştı mahkeme. Gerekçeli kararda gerekçe yok! Ölümün sebebi yok. Bu insanları ölüme iten motivasyon yok, belki ölümün sebebi belli olsa belki gerçek failler de ortaya çıkacak. Ben diyorum ki bu cinayet bir tepki cinayetidir. Narin Güran görmemesi gereken bir şeyi gördü. Aile de failler de tepki gösterdi ve bu kızı katletti. Bu hemcinsle münasebet olabilir. Bu hakeza konuşulduğu gibi 2 tane erkeğin birbiri ile münasebeti olabilir. Bu ailede yasak bir ilişki olabilir” sözleriyle cinayetin sebebinin ortaya çıkmasının önemine dikkat çekti.
"Narin cinayeti bir tepki cinayetidir"
— Ekol TV (@ekoltvv) February 18, 2025
Av. Dr. Rezan Epözdemir: Narin'in annesi nasıl bir anneyse gerçekleri anlatmıyor. Gerekçeli kararda "gerekçe" yok. Ölümün sebebi yok. Belki ölümün sebebi olsa gerçek failler de ortaya çıkacak. @ctisik @rezan_epozdemir #ekoltv… pic.twitter.com/eWpPLZfp45
“DOĞAL AFET BAKANLIĞI KURULMALI”
Bolu’da meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği yangın faciasını değerlendiren Hukukçu Rezan Epözdemir, “Kartalkaya meselesi bize iki temel mesajı verdi. Doğal Afet Bakanlığı kurulmalı Türkiye'de çünkü herkes sorumlulukları birbirine atıyor. Yangın, su baskını, sel, deprem… Buralarda hangi bakanlık, kim görevli bilemiyorsunuz. Çünkü meselesinin birden fazla perspektifi var. Ciddi bir denetim, yetki, sorumluluk kargaşası var. Bu da kamuoyunda kafa karışıklığına mahal veriyor, hukuken de öyle. Dolayısıyla deprem, su baskını, sel, yangın… Doğal Afet Bakanlığı bakacak. AFAD’dan tutun Kızılay’a, UKOME’ye kadar bütün bu kurumlar onun altında teşkilatlanacak” önerisinde bulundu.
“İL ÖZEL İDARESİ BİRİNCİ DERECEDE SORUMLU”
Değerlendirmesini sürdüren Epözdemir, “Turizm teşvik kanunu, ruhsat yönetmeliği, turizm yatırımları yönetmeliği, itfaiye yönetmeliği var. Buradaki yönetmelik ve kanunlardaki bütün düzenlemeler birbirleriyle çelişiyor. Neyin ne olduğu, sorumluluğun, yetkinin, regülasyonun nasıl olacağına dair, birbiriyle çelişen kerameti kendinden menkul düzenlemeler var. Türkiye’de ilk defa ben, ‘İl Özel idaresi birinci derecede sorumludur’ dedim. Nitekim bilirkişi raporuyla geldi. Raporun gelmesinden sonra İl Özel İdaresi yetkilileri tutuklandı. İlk söyleyen insanım. O zamana kadar hiçbir yerde geçmiyor. Mücavir alan içindeyse belediye, mücavir alan dışındaysa İl Özel İdaresi işletme çalıştırma ruhsatını. İtfaiye denetim raporunu da İl Özel İdaresi ister. Çünkü yönetmeliğe göre ya ilgilisi, ya da kendi alanındaysa belediye, ya İl Özel İdaresi ya da bakanlık başvuracak. Belediye re’sen veremiyor itfaiye raporunu. Bu raporu niye kontrol etmedin? Niye fiilen itfaiye denetimi ile ilgili tedbir ve önlemlerin alınıp alınmadığına bakmadın?” dedi.
“BOLU BELEDİYESİ DE SORUMLU”
Rezan Epözdemir, “Bolu Belediyesi’nin talep olmadan denetim raporu verme, regülasyon yetkisi yok. Neden sorumlu biliyor musun? Adam gitmiş, ’12 Aralık’ta bana itfaiye denetim raporu ver.’ Ön raporda 8 tane esasa müessir eksiklik çıkmış. İşletme sahibi danışıklı, muvazaalı bir şekilde başvurusunu geri çekmiş, belediye başkan yardımcısı da böyle bir başvuruyu yok kabul etmiş. Dışarıdaki 70 metrekarelik bir restorana, kafeye ruhsat vermiş, 24’ünde. İşletme sahibi değişik. Birini reddediyor, diğerine veriyor. 24’ünde başvuruyu alıp ikisini de veriyor. Yangın 4’üncü katta, restoranda, mutfakta çıktı. O yangından önce Nedim Türkmen ile konuşmuştum, hala boğazım düğümleniyor. Eşi ve ailesiyle yangında diri diri yandı. Kabul edilebilir bir şey değil” açıklamasında bulundu.
Candaş Tolga: Kartalkaya'daki yangın bir kaza mıdır, böyle kaza mı olur?
— Ekol TV (@ekoltvv) February 18, 2025
Av. Dr. Rezan Epözdemir: Doğal Afet Bakanlığı kurulmalı Türkiye'de çünkü herkes sorumluluğu birbirine atıyor. Birinci sorumlu Bolu İl Özel İdaresi'dir. @ctisik @rezan_epozdemir #ekoltv #AzÖnceKonuştum pic.twitter.com/AVpDOy8gUF