Eşini ve kızını Kartalkaya’daki yangında kaybetti! Acı anların her detayı kahretti

Okulların ara tatile girmesiyle birlikte kızı ve eşiyle Bolu Grand Kartal Otel’e giden Hilmi Altın, yaşadığı acıyı anlattı. Ailesini yangın felaketinde kaybeden Altın, "Allah bana bir can verdi eşimin ve kızımın Can borcunu bana yükledi" diyerek ailesi için savaşacağını vurguladı.
Eşini ve kızını Kartalkaya’daki yangında kaybetti! Acı anların her detayı kahretti

Bolu Kartalkaya’da gerçekleşen yangında 78 kişi hayatını kaybederken,51 kişi kurtuldu. Hayatta olduklarına sevinemeyen 51 kişi yakınlarının acısıyla üzülmeye devam ediyor. İzmir'de yaşayan Altın ailesi tatil için gittikleri otelde çıkan yangın sonrası büyük bir acı yaşadı. Okulların tatile girmesiyle birlikte 4. sınıf öğrencisi kızları Alya'ya tatil hediyesi olarak Bolu Grand Kartal Otel'e İzmir'den giden aileden, yangından sadece Hilmi Altın kurtuldu. Hilmi Altın, yaşadığı korku dolu anları sosyal medya hesabından anlattı.

"YANGIN VAR, BİZE YETİŞ!"

Altın sosyal medya hesabından paylaştığı notta, "Olay günü eşim Kübra'nın 'Hilmi kalk yangın var, bize yetiş!' sözü ile gözümü açtığımda karşımda eşimi ve kızımı koşarak odadan çıkarken gördüm. Ben giyinip odadan çıktığımda ise (tahmini 30-50 saniye farkla) çok yoğun zehir gibi bir dumanla karşılaştım ve nefes almak imkansızdı. Merdivenleri birkaç kez denesem de bulamadım. Eşimin ve çocuğumun erken davranmasının kurtulmalarına yardım ettiğini düşünerek 8. katta çaresizce ileri geri giderken arkadaşlarımıza koridorda rastladım. Onlarla beraber diğer arkadaşlarımız Yalçın ailesinin odasına sığındık” sözlerini kullandı.

"ÇARŞAFLARI BAĞLAYIP İNDİK"

Altın, “Çarşaflarla inme planı yapılırken, ben bir kez daha eşimin ve kızımın peşinden gitmek istedim. Yüzüme ıslak havlu sararak tekrar arkadaşlarımın odasını terk ettim. Ancak Duman çok daha kötüydü ve artık sıfır görüş vardı. Yine de tekrar merdivenleri arasam da başaramadım. Rastgele dumandan kaçarak yürüdüğümde koridorun sonunda nefes almaya imkân veren az görüşlü bir alanda kalabalık bir grubun cam kırmaya çalıştığını gördüm. Derhal onlara katıldım ve beraber bir odaya sığındık Arkadaşlar çok hızlı çarşafları bağlarken benim gözüm yataklara ilişti. Daha sonra çarşaflarla önce çocukları sonra kadınları yatakların üstüne indirdik. Erkeklerden bir arkadaş ben çarşafları sabit bir yere bağlarım sen git ben en son inerim dedi. Ben de sondan bir önce indim” dedi.

aw378499-04.jpg

AİLESİNİ ARADI AMA BULAMADI

Ailesini aradığını ama bulamadığını söyleyen Altın, “Kendimi 8. kat penceresinden 5. kat sundurma üzerine doğru sırt üstü bırakarak yatağa doğru düştüm. Sanırım orada kurtarmaya çalışan bir arkadaşın üstüne düşmüşüm. İkimiz de birbirimizin iyi olduğunu teyit edince koşarak eşimi ve çocuğumu aramaya gittim. Ancak aradım hiçbir yerde bulamadım. Maalesef günün sonunda bu otel eşim Kübra ve kızım Alya'yı benden aldı. Dünyanın en acı hissi tarifi imkânsız" ifadelerini kullandı.

“SON NEFESİNDE DAHİ BIRAKMADI”

Acı dolu Altın, "Kızımızı canından çok seven eşim de asla ayrı kalamadığı minik kuşunu, son nefesinde dahi bırakmadı. Beraber gittiğimiz Yalçın ailesinden Atakan Hoca mı ve minik Derin'imi, canım kızım Alya'm ve canım eşim Kübra'm ile beraber yitirdik. Atakan'ımızın eşi biricik Yaprak ve kızı Defnemiz ise güçlükle kurtularak ailelerine ve bizlere bağışlandı. O gün o odada ve o otelde kendi canları pahasına insanlar için koşturan herkesten Allah razı olsun. Çok büyük bir can pazarıydı. Ancak bu bir talihsizlik değildi! göz göre göre bir katliam yapıldı. Bizlere o otelde resmen ölümlerden ölüm beğen denildi" dedi.

"VAR GÜCÜMLE SAVAŞACAĞIM"

Altın, "Allah bana bir can verdi eşimin ve kızımın Can borcunu bana yükledi. Ben de de bu can oldukça sorumluların hak ettiği cezayı alması için var gücümle savaşacağım. Yaşatanlar Adalet önünde hak ettiği cezaları çeksin" diyerek sözlerini noktaladı.

Kaynak:DHA