Doktora yapan da var okuma yazma öğrenen de! Cezaevlerinde 75 bin kişi eğitim hayatına devam ediyor

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ceza infaz sisteminde eğitim ve rehabilitasyon çalışmalarının önemli bir yer tuttuğunu belirterek, hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması amacıyla çok sayıda eğitim programı yürütüldüğünü açıkladı. Tunç, 2023 yılında ceza infaz kurumlarında 4 bin 284 kişinin okuma yazma öğrendiğini, altı farklı branşta açılan kurslardan ise 108 bin 837 kişinin yararlandığını belirtti.

Antalya Serik'te sokak kedisi katliamı: Birçok kedi öldürülmüş halde bulundu

YÜKSEK LİSANS YAPAN DA VAR

Bakan Tunç, cezaevlerinde eğitim gören 75 bin 194 kişi arasında okuma yazma öğrenenlerin yanı sıra yüksek lisans ve doktora yapanların da bulunduğunu belirtti. Tunç’un verdiği bilgilere göre:

- 52 bin 69 kişi açık öğretim lisesine,
- 10 bin 145 kişi açık öğretim ortaokuluna,
- 6 bin 430 kişi açık öğretim lisans ve ön lisans programlarına,
- 1.935 kişi örgün üniversite programlarına,
- 106 kişi doktora,
- 34 kişi yüksek lisans programlarına devam ediyor.

24 yaşındaki genç kadının sır ölümü: Parkta baygın bulunmuştu, hastanede kurtarılamadı

MESLEKİ VE KÜLTÜREL KURSLARA BÜYÜK İLGİ

Ceza infaz kurumlarında hükümlülerin ilgi ve yeteneklerine göre mesleki, teknik ve sosyal kurslar düzenleniyor. 2024 yılı itibarıyla açılan 13 bin 525 kurstan 179 bin 873 kişi faydalanırken, bunlardan 108 bin 837’si başarıyla tamamlandı. Kurslar arasında meslek edindirme, yabancı dil, din eğitimi, manevi rehberlik, sosyal-kültürel ve sportif eğitimler bulunuyor.

Rekabet Kurumu'ndan Netflix, Disney+, Exxen, Blutv, Amazon ve Gain'e soruşturma

MANEVİ REHBERLİK ÇALIŞMALARI

Adalet Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında 2019’da yapılan işbirliği çerçevesinde, cezaevlerinde manevi rehberlik hizmeti sunuluyor. Şu anda cezaevlerinde 896 Diyanet personeli görev yapıyor ve bu hizmetler kapsamında 2018’den bu yana 113 hükümlü hafızlık eğitimini tamamlayarak belge aldı. Adalet Bakanlığı, ceza infaz sistemini sadece bir cezalandırma süreci olarak görmediklerini, hükümlülerin eğitimle topluma kazandırılmasını hedeflediklerini vurguluyor.