Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan net mesajlar: Asla geri adım atmayacağız
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, bugün yoğun bir gündemle toplandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık ettiği toplantıda gündeme ilişkin birçok konu ele alındı.
2 SAAT 10 DAKİKA SÜRDÜ
Saat 15.30'da başlayan kabine toplantısı, saat 17.40 itibarıyla sona erdi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN KABİNE TOPLANTISI SONRASI AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle oldu:
TÜRKİYE YÜZYILI'NIN İNŞASI YOLUNDA AZİM VE SABIRLA İLERLİYORUZ
Milletimizin kızılelmasına dönüşen Türkiye Yüzyılı'nın inşası yolunda azim ve sabırla ilerliyoruz. 85 milyonun refah, huzur, mutlu ve müreffeh geleceğinin önünde hiçbir engel tanımıyoruz. İhanet, sabotaj, alçak ve kalleş saldırıların bizi hedeflerimizden alıkoymasına müsaade etmiyoruz. Güvenlikten terörle mücadeleye, ulaştırmadan dış politikaya her konuda kapsamlı değerlendirmelerde bulunduk. Aziz milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmek, ülkemizi menzili maksuduna ulaştırmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz.
AZERBAYCANLI KARDEŞLERİMİZLE KOORDİNASYON İÇİNDE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ
18 Ekim'de Ermenistan, Azerbaycan, Rusya ve İran Dışişleri Bakanlarını ülkemizde misafir ettik. Platformun önemli bir ihtiyacı giderdiğini müşahade ediyoruz. Bu yapıyı kurumsal bir yapıya kavuşturmak arzusundayız. Karabağ'da 30 yıllık işgalin sona ermesiyle birlikte Güney Kafkasya'da kalıcı barışa yönelik eşsiz bir fırsat yakalandı. Can Azerbaycan ve Ermenistan'ın bu doğrultuda gösterdikleri samimi çalışmaları yakından takip ediyoruz. Kalıcı barışa yönelik eşsiz bir dönem yakalandı. Azerbaycanlı kardeşlerimizle koordinasyon içinde çalışmaya devam edeceğiz.
ENFLASYONDA DÜŞÜŞ BAŞLADI
Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası'nın 51. genel kurulunda iş dünyamızda bir araya geldik. Küresel ekonomideki tüm belirsizliklere, bölgemizde artan çatışma ve gerilimlere, kötümser senaryolara rağmen ekonomimizin temel gösterilerinde iyileşme kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Avrupa ve ABD dahil tüm dünyayla birlikte ülkemizin başağrısı olan enflasyonda düşüş başladı. İnşallah bunu devamı gelecek. Vatandaşımızın helal lokmasına göz dikenlere kesinlikle göz açtırmayacağız. Etiket oyunları, fısıltı gazetesi, piyasa manipülasyonları ile ceplerini dolduranların tepesine bindik ve binmeye devam edeceğiz.
ENFLASYONDAN NEMALANAN BİR KESİM VAR
Türkiye'de maalesef enflasyondan nemalanan bir kesim var. Üretmeden, riske girmeden paralarına konforlu bir alanda para katmaya alışmışlar. Biz yıllarca bunların istismar zeminlerini ellerinden aldık. Koronavirüs salgınında tüm dünyada zirveye çıkan enflasyon oranları herkes gibi bizi de menfi etkiledi. Salgının yanısıra biz bir de doğrudan ekonomimizi hedef alan saldırılara maruz kaldık. Asrın felaketi olarak nitelenen 6 Şubat depremlerini yaşadık. 3 seçim, salgın ve depremin etkilerini daha sert hissetmemize sebep oldu. Rusya-Ukrayna savaşından ülkemizi uzak da tutsak, ekonomik yansımalarından tamamen uzak tutamadık. Bu tablo enflasyonu fırsata tahvil eden rantçıların ellerini ovuşturmalarına yol açmıştır. Merkez Benkamızın rezervi artıkça bunların eleştirilerinin dozu da arttı. Enflasyonda düşüş eğilimi başlayınca bunların rahatsızlıkları ayyuka çıkmaya başladı. Yalan, yanlış ve manipülatif haberlerle milletimizin moralini bozmaya çalıştılar.
İŞ DÜNYAMIZDAN GELEN MAKUL TALEPLERİ KARŞILAMAK GÖREVİMİZDİR
Milletimiz yaşadığı onca zorluğa, omuzladığı onca yüke rağmen bizi anlıyor, bize inanıyor, hükümetimize ve ekonomi politikamıza güveniyor. Bu aziz ve fedakâr millete hayal kırıklığı yaşatmamakta kararlıyız. İş çevreleri, piyasa aktörleri, ihracatçılarımızla yakın istişare içinde önümüzdeki süreci yöneteceğiz. İş dünyamızdan gelen makul talepleri karşılamak görevimizdir.
ALMANYA ÜLKEMİZİN AVRUPADAKİ EN ÖNEMLİ ORTAĞIDIR
Bu sene Türkiye ile Almanya arasındaki dostluk anlaşmasının 100. yıldönümünü kutluyoruz. Cumhurbaşkanı'nın Nisan ayı ziyaretinin ardından önceki hafta Şansölyeyi İstanbul'da ağırladık. Almanya ile iş birliğimizi güçlendiriyoruz. 50 milyar dolara ulaşan ikili ticaretimizde hedefimiz 60 milyar dolar. İsrail'in katliamları gibi konularda fikir ayrılığımız olsa da Almanya ülkemizin Avrupa'daki en önemli ortağıdır. Bu vasfını önümüzdeki dönemde de muhafaza edecektir.
MUHTAR KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLDUK
2015 yılında bizim başlattığımız muhtarlarla buluşma gelenek sayesinde şimdiye kadar 40 binden fazla muhtar kardeşimizle bir araya geldik. Muhtar aylıklarından, sigorta primlerine, silah ruhsatı harcından, belediyelerde ihdas ettiğimiz muhtarlık işleri dairesi ve müdürlüklerine kadar pek çok konuda muhtar kardeşlerimizin yanında olduk. Muhtarlarımıza hak ettikleri değeri vererek bu mütekebbir anlayışı değişime zorladık. Bir kez daha köylerine ve mahallelerine hizmet çabalarında tüm muhtar kardeşlerimize Allah'tan kolaylıklar diliyorum.
İŞ BİRLİKLERİMİZİ GELİŞTİRİYORUZ
Türkiye'nin hedeflerine, beşerî, tarihi, ticari bağlarına uygun şekilde 360 derecelik perspektifle dış politikamızı icra ediyoruz. Kendi çıkarlarımız doğrultusunda özgür irademizle adımlarımızı atıyoruz. Türkiye'nin çıkarı neredeyse oraya gidiyor, iş birliklerimizi geliştiriyoruz. Farklı vesilelerle söylemiştim; bizim dış politikamızın ana omurgası Türkiye eksenidir. Türkiye'nin milli menfaatleri, güvenlik hassasiyetleri, ekonomik ve ticari çıkarları her şeyin üzerindedir. Biz makas değiştirmiyoruz, bilakis Türkiye merkezli anlayışla değişen küresel sistemde hak ettiğimiz yeri almaya çalışıyoruz. Zirve marjında Rusya, Venezuela, Özbekistan, Vietnam ve Kongo liderleriyle ikili görüşmelerim oldu. Zirveye katılan diğer devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya geldik. Ciddi iş birliği potansiyeline sahip olduğumuz kanaatindeyim. Dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasında yer alan ülkemiz için önemli fırsatlar sunan BRİCS ile ilişkilerimizi ilerletmenin ülkemizin menfaatlerine olduğuna inanıyoruz. Türkiye tüm platformlarda NATO müttefiki, AB'ye tam üyelik müzakereleri yürüten bir ülke olarak yer almaktadır.
BU ALÇAK SALDIRI İLE VERİLMEK İSTENEN MESAJLARI BURUŞTURUP ÇÖPE ATTIK
Kazan'a ayak bastıktan hemen sonra TUSAŞ'ın Kahramankazan yerleşkesine yapılan hain terör saldırısında 5 vatan evladının şehit edildiği haberini aldık. Saldırının zamanlamasının ve seçilen hedefin tesadüf olmadığı açıktır. Bu kanlı ve kalleş terör eyleminin ülkemiz iç siyasetinde farklı bir iklimin filizlenmeye başladığı süreçte tekabül etmesi ayrıca manidardır. Kandan beslenen terör baronlarının bölgemizde yeni efendiler aradıkları anlaşılıyor. Milletimiz bu saldırılarda nerelere sinyal verilmek istendiğini net olarak gördüğüne inanıyorum. Bu alçak saldırıyla verilmek istenen mesajları buruşturup çöpe attık. Terörden, eli kanlı canilerden, mankurtlaşmış maşalardan alacağımız mesaj da zaten olamaz. Bu terör eylemi paniğin, telaşın, tükenmişliğin, çaresizliğin emaresidir. Hain saldırıya cevabımızı bölücü örgütün Suriye ve Irak'taki inlerini başlarına geçirerek kat kat verdik. Milletimiz ve şehit ailelerimiz şundan emin olsun. TSK ve MİT şehitlerimizin kanını yerde bırakmamıştır. Emniyet ve adli birimlerimiz de teröristlerin tüm bağlantılarını ortaya çıkarmak için kapsamlı soruşturma yürütmektedir. Terörü kaynağında kurutma stratejisinden geri bir adım asla atmayacağız.
TÜRKİYE BU BELADAN MUTLAKA KURTULACAK
Terörsüz Türkiye hedefimizden kesinlikle kopmayacağız. Türkiye bu beladan mutlaka kurtulacaktır. Terör yıllarca ülkemizde siyaseti yönlendirmek için bir aparat olarak kullanılmıştır. Ne zaman siyasette diyalog zemini güçlense, toplumda kutuplaşma azalsa terör hemen devreye girmiştir. Buna geçmişte defalarca şahit olduk. Aynı senaryonun tekrar sahnelenmesine seyirci kalmayacağız. Teror baronları Türk siyasetini dizayn edemeyecekler, ülkemizi istikametinden saptıramayacaklar.