Cumhurbaşkanı Erdoğan: Uluslararası kuruluşların iflasına tanıklık ediyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'nde gerçekleştirdiği basın toplantısında, "Bizim hiçbir ülkeyle, hiçbir halkla, hiçbir inançla sorunumuz yoktur. Bizim sorunumuz katliam ve katliamcılarladır" ifadelerini kullanarak İsrail'in Ortadoğu'daki savaş politikasına tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Uluslararası kuruluşların iflasına tanıklık ediyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'nde basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirdiği açıklamada Rusya'nın nükleer yanıt doktrini ve Gazze Şeridi'nde İsrail'in sivillere yönelik saldırıları başta olmak üzere dünya gündemine dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ülkesinin balistik füze saldırılarına uğraması halinde, buna nükleer silahla yanıt verilmesine olanak sağlayan doktrini onaylaması ve nükleer saldırılar için gerekli eşiğin düşürülmesi hakkında; "Nükleer silahların kullanıldığı savaşın olumlu yönü vardır diyemeyiz. Özellikle Ukrayna'nın kullandığı füzeler bu durumun nerelere vardığını, varacağını gösteriyor. Bunlar tabii olumlu gelişmeler değil. Bütün bu olumsuzluklara karşı Türkiye olarak biz tavrımızı aynen koruyor ve burada bu durumun süratle barışa yönelik bir gelişme olmasını da bekliyoruz. Bununla ilgili görüşmelerimizi, bununla ilgili yine taraflara barışı tavsiye eden adımlarımızı atıyoruz" ifadelerini kullandı. 

İsrail'in Gazze Şeridi'nde sivillere yönelik katliamları sürdürmesine ve uluslararası kuruluşların sessiz kalmasına tepki veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim sorunumuz işgal ve istila politikasıyla coğrafyamızı kaosa ve istikrarsızlığa sürükleyenlerledir. Gazze halkına 14 aydır reva gelen soykırımın cezasız bırakılmaması için Uluslararası Adalet Divanı'nda açılan müdahil olmaya karar verdik. İsrail'e karşı sorumluluk sahibi devletler tarafından yine uluslararası hukuk temelinde zorlayıcı tedbirler şarttır" dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasının satır başları şöyle oldu:

TÜRKİYE G-20 FAALİYETLERİNE AKTİF OLARAK KATKIDA BULUNDU 

Zirve kapsamında burada dönem başkanının davetlisi olanlarla birlikte 35'i aşkın ülkenin devlet ve hükümet başkanları, uluslararası teşkilatların temsilcileri ile bir araya geldik. Türkiye G-20 faaliyetlerine bu yıl da aktif olarak katkıda bulundu. Brezilya'nın 2024 dönem başkanlığı için son derece isabetli şekilde belirlediği; açlık, yoksulluk ve eşitsizlikle mücadele enerji geçişi ve sürdürülebilir kalkınma, küresel yönetişim kurumların reformu başlıkları bizim de yakından takip ettiğimiz meselelerdir.

ULUSLARARASI KURULUŞLARIN İFLASINA TANIKLIK EDİYORUZ 

Adil bir dünya ve sürdürülebilir temasıyla gerçekleşen zirvedeki ana hitabımda Türkiye'nin kimseyi geride bırakmama şiarıyla yürüttüğü insani kalkınma faaliyetlerine dikkat çektim. Savaşlar, doğal felaketler ve zulümler karşısında uluslararası kuruluşların iflasına tanıklık ediyoruz. Bunun en başında BMGK geliyor. Güvenlik Konseyi 193 ülkenin hak, hukuk kaygılarını gözetmek yerine sadece 5 daimi üyenin çıkarlarını önceleyen ve bu 5 ülkeye hizmet eden elitist yapıya dönüşmüştür. Bunun günümüzün çoğulcu dünyasında tutarlı izahı olamaz.

DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR 

Dünya 5'ten büyüktür. Çok yakınımızdaki bölgede Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaş bu gerçeği tüm insanlığın yüzüne çarpmıştır. Daha adil düzenin inşasını hedefleyen gayretlerimizde etkili BM ve Güvenlik Konseyi reformu vardır. 11 yıl önce ilk kez dillendirdiğimiz önemli tespitimizin her geçen gün geniş kitleler tarafından benimsendiğini görüyoruz. Mevcut mekanizmaların dışladığı, mağdur ettiği latin Amerika, Afrika ve Asya'dan ciddi destek alıyoruz. Rio zirvesi bunun adeta ispatı oldu. Bizim 11 sene evvel açtığımız yolun bugün veya yarın ama bir gün mutlaka menzile varacağına yürekten inanıyorum.

BU VAHŞETE SESSİZ KALANLARI TARİH AFFETMEYECEKTİR 

İsrail hükümeti açık hava hapishanesine çevirdiği Gazze'ye insani yardım girişlerini engelleyerek insanlığa karşı suç işliyor. BM ve birçok kuruluş bunu söylüyor. Ağır bombardıman altında bir kap yemek, bir yudum suya ulaşmak için canlarını tehlikeye atan çocukların dramlarını takip ediyoruz. İsrail saldırılarında hayatını kaybeden yaklaşık 50 bin Filistinli'nin yüzde 70'inden fazlası kadın ve çocuktur. Lübnan'da katledilenlerin önemli kısmı masum sivillerdir. Batılı güçlerin desteği ile İsrail'in estirdiği devlet terörünün insani maliyeti her geçen gün artmaktadır. Bu zulme, bu vahşete sessiz kalanları tarih affetmeyecektir.

BİZİM SORUNUMUZ COĞRAFYAMIZI KAOSA SÜRÜKLEYENLERLE 

Türkiye olarak Gazze'deki soykırım, Lübnan ve Batı Şeria'daki katliamın sona ermesi için acil ve kalıcı ateşkesi her fırsatta dile getiriyoruz. Girişimlerimizin neticesinde G-20 Liderler Bildirgesi'nde Gazze'ye dair güçlü ifadeler yer aldı. Lübnan'daki tehlikeli tırmanış hakkında, Gazze'ye insani yardımların ulaştırılması önündeki engellerin kaldırılması liderler düzeyinde kayda geçirildi. Bizim hiçbir ülkeyle, hiçbir halkla, hiçbir inançla sorunumuz yoktur. Bizim sorunumuz katliam ve katliamcılarladır. Bizim sorunumuz ülkesinin ve vatandaşlarının güvenliğini daha fazla masum kanı dökmekte arayanlardadır. Bizim sorunumuz işgal ve istila politikasıyla coğrafyamızı kaosa ve istikrarsızlığa sürükleyenlerledir. Gazze halkına 14 aydır reva gelen soykırımın cezasız bırakılmaması için Uluslararası Adalet Divanı'nda açılan müdahil olmaya karar verdik. İsrail'e karşı sorumluluk sahibi devletler tarafından yine uluslararası hukuk temelinde zorlayıcı tedbirler şarttır. İsrail'e silah ve mühimmat sevkinin durdurulmasını talep eden mektubumuz 52 ülkenin ortak imzasıyla BM belgesi olarak yayınlanmıştır. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması bu dönemde çok çok önemlidir.

UKRAYNA SAVAŞI 

Ukrayna'daki savaşın adil ve kalıcı barışla neticelenmesi için tarafların eşit statüde temsil edileceği diplomatik girişimleri destekliyoruz. Çatışmaların ilk aylarında İstanbul süreci ile tarihi fırsat yakalanmıştı. Ancak bu imkan değerlendirilemedi. Bunun faturasını yarım milyona varan can kaybıyla her iki komşumuz enerji ve gıda kriziyle tüm insanlık ödedi. Türkiye taraflar arasında her türlü kolaylaştırıcı rolü üstlenmeye hazırdır. Bunu yapabilecek irade ve kabiliyete ziyadesiyle sahiptir. Yeni Amerikan yönetiminin her iki çatışma bölgesinde barışa giden yolda daha cesur, basiretli adımlar atmasını ümit ve arzu ediyoruz. Barışa giden yolu tıkayacak, savaşı körükleyecek adımları doğru bulmadığımızı vurgulamak istiyorum.

DEPREMİN İZLERİNİ SİLMEK İÇİN 71,5 MİLYAR DOLAR HARCAMA YAPTIK 

Çevremizdeki sıkıntılara ve çatışmalara rağmen Türkiye ekonomisi büyüme trendini istikrarlı şekilde sürdüyor. Geçtiğimiz yıl 14-28 Mayıs tarihinde yapılan genel seçimlerle 5 yıllık kesintisiz icraat dönemine girdik. Ekonomi programıyla belirsizlikleri ortadan kaldırdık. 6 Şubat 2023'te yaşadığımız depremin insanımızın hayatında ve ekonomimizde yol açtığı yaraları hızla sarıyoruz. Geçtiğimiz ay 131 bininci deprem konutunu teslim ettik. 2024 sonunda 200 bin konut, gelecek yıl ise toplam 453 bin bağımsız bölümün inşasını bitireceğiz. Depremin izlerini silmek için bugüne kadar 71,5 milyar dolar harcama yaptık.

DIŞ KIRILGANLIĞIMIZI GİDERDİK 

Ekonomide 2023 yılını yüzde 5,1 oranında büyümeyle kapatarak 14 yıl boyunca kesintisiz büyüme sürecimizi devam ettirdik. 2024 yılının ilk yarısında büyümemiz yüzde 3,8 olarak gerçekleşti. Milli gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz. Tüm dünya gibi bizim de en büyük endişemiz yüksek enflasyondur. Amerika ve Avrupa dahil pekçok yerde son 60-70 yılın zirvelerini gören enflasyon baskısından herkes gibi biz de olumsuz etkilendik. Dezenflasyon sürecimiz başladı, 2025 yılında da devam edecek. Son 1 yılda toplam istihdamı 1,1 milyon kişi artırarak işsizlik oranımızı yüzde 8,6'ya düşürdük. Ekim ayında ihracatımız toplam 262,3 milyar dolar ile tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı. Turizmde 2024'ün ilk 9 ayında 47 milyar dolar gelirle rekor kırdık. Cari açığımızı 10 milyar doların altına indirerek dış kırılganlığımızı giderdik.

MERKEZ BANKAMIZIN REZERVLERİ 160 MİLYAR DOLARA DAYANDI 

Merkez Bankamızın rezervleri 160 milyar dolara dayandı. Bu pozitif gelişmeler yatırımcıların ülkemize yönelik bakışını olumlu yönünde etkilemiş, kredi notumuz artarken ülkemizin risk primi de emsallerimize göre daha hızlı düşmüştür. 2024'te notu ikişer kademe artırılan tek ülkeyiz. Ekonomide hedeflerimizi gerçekleştirmek amacıyla ülkemizin araştırma geliştirme ve yenilikçilik kapasitesini geliştirmeyi, aktif sanayi politikalarımızda yükselmeyi, yeşil ve dijital ekonomiye geçişle yönelik teknolojik dönüşümü hızlandırmayı, yatırımcı dostu politikalar iş ve yatırım ortamımızı iyileştirmeyi, ekonomimizin rekabet gücünü artırmayı kararlılıkla sürdüreceğiz.

TÜRK EKONOMİSİNDEKİ İYİLEŞME DAHA DA HIZLANACAK 

Türk ekonomisindeki iyileşme daha da hızlanacak, hedeflere doğru koşar adımlarla gidecektir. Zirve boyunca katılımcı liderlerle ikili görüşmeler gerçekleştirdik. İlk olarak Rio'ya geldiğimiz Pazar günü ev sahibi Brezilya Devlet Başkanı ile kapsamlı görüşme yaptık. Aralarında Malezya, Endonezya, İtalya, İspanya, Fransa liderleriyle Avusturalya Başbakanı'nın bulunduğu birçok devlet ve hükümet başkanıyla temaslarımız oldu. Barışı, adaleti ve insanlığın ortak değerlerini merkeze alan girişimci dış poitikasıyla Türkiye çok taraflı platformlarda etkin rol oynamaya devam edecektir. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğunun inancıyla evlatlarımıza müreffeh dünya bırakmanın mesuliyetiyle çalışmalarımıza hız vereceğiz. Rabbim yolumuzu açık etsin diyorum. Yaptığımız istişarelerin hayırlara vesile olmasını diliyorum.