Cumhurbaşkanı Erdoğan: Birileri yakın tarihi yeniden yazmaya çalışıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü ve öğretmen ataması için düzenlenen programda yaptığı açıklamada eğitim gündemi ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kız çocuklarımız ile okulları arasında konan engelleri, başta başörtüsü yasağı olmak üzere birer birer ortadan kaldırdık. Birileri çıkıyor yakın tarihi yeniden yazmaya çalışıyor" ifadeleriyle muhalefete tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Birileri yakın tarihi yeniden yazmaya çalışıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü ve öğretmen ataması için düzenlenen programda açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı tören ile 20 bin öğretmen ataması da gerçekleştirildi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN TÜRKİYE YÜZYILI MAAİRİF MODELİ İÇİN NET MESAJ 

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Modelimizin millet olarak eksikliğini hissettiğimiz birçok ihtiyacı karşılayacağına inanıyorum. Önyargıları kırmak gibi çoğu zaman alışkanlıkları değiştirmek de atomu parçalamak kadar zorduk, meşakkatlidir. Eğitim öğretim alanında ülkemizde köşe başlarını tutmuş, ideolojik çevrelerin değişime, yeniye ve yeniliğe ayak diremeleri meşhurdur. Aynı aktörlerin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni sabote etmek için yine devrede olduğunu görüyoruz. Bu arkaik zihniyetin evlatlarımızın ufkunu karartmayı müsaade edemeyiz" ifadelerini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasının satır başları şöyle oldu:

FİKRİ HÜR, VİCDANI HÜR, İRFANI HÜR NESİLLER YETİŞTİRME DERDİNDEYİZ 

Öğretmenlerimiz birer gönül işçisi, milletimizin değerlerini yarınlara taşıyan birer köprü konumundadır. Biz eğitim-öğretim yoluyla yalnızca meslek sahibi bireyler değil, fikri hür, vicdanı, irfanı hür nesiller yetiştirme derdindeyiz. 1 milyon öğretmenimizle büyük eğitim ailemizin bütün fertleriyle kökleriyle bağları sağlam kuşakların yetişmesi için gece gündüz çalışıyoruz. Bu ideale ulaşmak yalnızca diplomayla ya da bilgiyle değil; şahsiyet inşa eden bir anlayışla mümkündür. İnsanlığa yön verecek eserler ancak duruşu dik, iradesi güçlü, karakteri oturmuş kişilerin ellerinden çıkar. Elbette akademik başarı önemlidir, diploma değerlidir ama bunlar sağlam bir şahsiyet zemini üzerinde yükseldiği zaman gerçek anlamını bulacaktır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli bu iddianın bu idealin bir tezahürüdür. Bizler bilgiyi hikmetle birleştiren erdemi hayatına nakşeden nesiller yetiştirmeyi arzu ve ümit ediyoruz.

TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ 

Modelimizin millet olarak eksikliğini hissettiğimiz birçok ihtiyacı karşılayacağına inanıyorum. Önyargıları kırmak gibi çoğu zaman alışkanlıkları değiştirmek de atomu parçalamak kadar zorduk, meşakkatlidir. Eğitim öğretim alanında ülkemizde köşe başlarını tutmuş, ideolojik çevrelerin değişime, yeniye ve yeniliğe ayak diremeleri meşhurdur. Aynı aktörlerin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni sabote etmek için yine devrede olduğunu görüyoruz. Bu arkaik zihniyetin evlatlarımızın ufkunu karartmayı müsaade edemeyiz. Tespit edilen sorunların çözüme kavuşturulması hem devletimizin hem eğitimcilerimizin hem de ebeveynlerin evlatlarımıza karşı sorumluluğudur. Böylesine hayati bir meselenin ideolojik kavgaların ve günlük siyasi polemiklerin mezesi haline getirilmesi yanlıştır.

EĞİTİM-ÖĞRETİM MESELESİNİ SİYASET ÜSTÜ TUTMAYI MUHAFAZA EDİYORUZ 

Muhalefetin ve iş tuttuğu meslek örgütlerinin bu hatadan bir an önce dönmelerini samimiyetle temenni ediyoruz. Eğitim-öğretim meselesini siyaset üstü tutmayı muhafaza ediyoruz. Siz eğitimcilerimizin de katkılarıyla şekillenen yeni modelimizi kararlılıkla uygulamayı sürdüreceğiz. Aydınlık yarınlarımızın güvencesi olan gençlerimizin en iyi, donanımlı, başarılı şekilde yetişmeleri için hiçbir fedakârlıktan çekinmeyeceğiz. Öğretmenlerimiz bize güçlü destek verirse Allah'ın izniyle her şey daha sağlıklı işleyecek. Eğitime ayrılan bütçe 2002'de yalnızca 7,5 milyar lira seviyesindeydi. Bugün bu rakam yükseköğrenim dahil 1 trilyon 620 milyar liraya ulaştı.

BİRİLERİ YAKIN TARİHİ YENİDEN YAZMAYA ÇALIŞIYOR

Evlatlarımızın okullaşma oranlarında da gerçekten tarihi nitelikte adımlar attık. Okullaşma oranı ilköğretimde yüzde 96'ya, ortaöğretimde yüzde 88'e yükseldi. Kız çocuklarımız ile okulları arasında konan engelleri, başta başörtüsü yasağı olmak üzere birer birer ortadan kaldırdık. Birileri çıkıyor yakın tarihi yeniden yazmaya çalışıyor. Düne kadar kızlarımız başörtüsünden dolayı baskıya uğramamış, okuldan atılmamış, kadınlar memuriyetten ihraç edilmemiş gibi yalan yanlış konuşuyorlar. Bu çevrelerin safsata dedikleri acıları, zulümleri, yasakları, faşizmin her türlüsünü biz bizzat tecrübe ettik, iliklerimize kadar yaşadık.

28 ŞUBAT DÖNEMİNDE 6 MİLYON İNSANIMIZ FİŞLENDİ 

28 Şubat döneminde güya irtica ile mücadele kılıfı altında aralarında kamu görevlilerin olduğu 6 milyon insanımız fişlendi. Milli Eğitim'de 33 bin öğretmen disiplin soruşturmasına uğradı. 11 bin 890 öğretmen disiplin cezası aldı, 11 bin öğretmen istifa ettirildi. Ekonomi, siyaset, sivil toplumdan günlük hayata kadar milletimiz çok ağır baskılara maruz bırakıldı. Üniversite kapılarında kurulan ikna odalarını, kürsüden zorla indirilen başarılı mezunları, eğitimlerini gözyaşlarında bırakan binlerce evladımızı, katsayı ile hakları gasp edilen gençlerimizi burada saymıyorum. Bunlar ceberut laiklik politikaların ayyuka çıktığı 27 yıl önce bu ülkede, bu şehirde yaşandı.

MUHALEFET ÇEVRELERİ KENDİ GERÇEKLERİYLE YÜZLEŞMELİ 

Muhalefet çevreleri bu utanç verici gerçekleri inkar etmek yerine kendi geçmişleriyle yüzleşmelidir. Toplumun yükselişi ancak öğretmeninin emeğine, bilgisine ve özverisine verdiği değerle mümkündür. Öğretmenlerimizin haklarını, itibarını, mesleki gelişimini güvence altına almak için kararlı duruş sergiliyoruz. Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nu hayata geçirerek özel statüye kavuşturduk. 2025 itibarıyla 300 bin öğretmenimiz uzman ve başöğretmen unvanını elde edecek. Görevleri sırasında eğitim çalışanlarına yönelik suçlara karşı caydırıcı yaptırımlar getirdik. Hapis cezasının ertelenmesi uygulamasını kaldırarak, kasten yaralama suçunu tutuklama sebebi saydık. Öğretmenlerimize yapılan her saldırıyı, milletimizin geleceğine yapılan saldırı olarak görüyoruz.