Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum: Bu eylemlerin amacı sosyal, siyasi ve ekonomik bir kaos çıkarmak
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya üzerinden pazar yazısı paylaştı. Uçum, yaptığı paylaşımda küresel emperyalizmin ve neoliberal politikaların demokratik siyaseti tehdit ettiğini ifade etti. Uçum, yeni nesil emperyalist eylemlerin hak ve adalet diline bürünse de aslında amacın kaos çıkarmak olduğunu belirtti. Yazısında, bu tür eylemlerin meşru taleplerin ifade edilmesinden çok, toplumsal, siyasi ve ekonomik bir kaos yaratmayı hedeflediğini vurguladı.
Mehmet Uçum'dan İBB soruşturması protestolarına 'emperyalist proje' yorumu
DEMOKRATİK SİYASET DEFORME EDİLİYOR
Uçum, demokratik siyasetin içerik açısından deforme edildiğini ve neoliberal politikaların etkisiyle kaosun aracı haline geldiğini savundu. “Fahiş fiyatlar, tüketici ve çocuk haklarının ihlali” gibi sorunlar karşısında boykotun meşru bir eylem olabileceğini ancak bu tür eylemlerin siyasi amaçla kullanılmasının yıkıcı olduğunu ifade etti. Son dönemde Türkiye'de yaşanan boykot çağrıları ve halkı hedef alan ekonomik eylemlerin, emperyalist ajandaların parçası olduğunu söyledi.
TOPLUMSAL KAOS YARATILMAK İSTENİYOR
Yeni nesil emperyalist eylemlerin, demokratik araçları deforme ettiğini ve bu eylemlerle toplumsal kaos yaratılmak istendiğini belirten Uçum, Türkiye’nin bu tür yıkıcı eylemlere karşı güçlü bir duruş sergilediğini ifade etti. Uçum, milli devletlerin bağımsızlık mücadelesinin ancak demokrasi hukukunu savunarak ve bu tür emperyalist projelere karşı güçlü tedbirler alarak verilebileceğini belirtti. Türkiye'nin, emperyalizm ve işbirlikçilerinin her türlü operasyonuna karşı bugün çok daha güçlü olduğunu vurguladı. İşte Mehmet Uçum'un pazar yazısı:
PAZAR YAZISI
— Mehmet Uçum (@mehmetucum) April 6, 2025
✔️DEMOKRATİK SİYASETİ KORUMAK!
Küresel emperyalizm günümüzde milli devletlere, milli değerlere, doğal aileye ve bireye saldırmakla yetinmiyor, neoliberal yıkıcılığın operasyon araçlarıyla demokratik siyaseti de hedef alıyor.
Demokratik siyasetin, değerlerden ve…
DEMOKRATİK SİYASETİ KORUMAK!
Küresel emperyalizm günümüzde milli devletlere, milli değerlere, doğal aileye ve bireye saldırmakla yetinmiyor, neoliberal yıkıcılığın operasyon araçlarıyla demokratik siyaseti de hedef alıyor.
Demokratik siyasetin, değerlerden ve ortak iyilikten soyutlanarak içi boşaltılıyor. Demokratik kılıf giydirilen bir neoliberal siyaset tarzı, kaosun ve saf kötülüğün aracı haline getiriliyor. Milli devletlerin iç siyasetine zehirli bir siyaset tarzı enjekte ediliyor.
Bugün arsızlık, yüzsüzlük ve hile siyaseti, ahlakın ve etiğin ayaklar altına alınması, yalanın siyasetin anadili olması küresel emperyalizmin milli devletlere ihraç ettiği tahripkar siyasetin özellikleridir. Demokratik görünümlü bu siyaset tarzında ortak değerler ve iyilik amacı yoktur, emperyalist ajandalara hizmet vardır.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum: Tüketim boykotu emperyalist bir operasyondur
BOYKOT EDİLEN ÜRÜNLER
Mesela fahiş fiyatlı, sağlığa zararlı, aldatıcı ya da tekelleşmeye dayalı ürünlerin, yine tüketici haklarını, çocuk haklarını ve temel özgürlükleri ihlal ederek üretilen ürünlerin yahut insanlık suçu işleyen devletlerle (örneğin İsrail’in Gazze’deki soykırımı gibi) ilişkili firmaların ürünlerinin boykot edilmesi meşru bir eylemdir ve demokrasi hukukuyla uyumludur.
Ancak milli ekonomiye zarar vermeyi hedefleyen, gayrimeşru siyasi sonuç elde etmeye çalışan veya firmaları siyaseten taraf tutmaya zorlayan boykotlar meşru ve demokratik değildir, yıkıcı eylemlerdir. Kişileri bu tip eylemlere katılmaya teşvik, tahrik ve zorlama fiilleri ise ceza mevzuatında olan bazı suçları oluşturur ve yaptırıma tabidir.
Ticaret Bakanı Bolat: Boykotçular kaybetti, Türkiye ekonomisi kazandı!
OPERASYON ARACINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Bu konuda kimi somut örnekleri son günlerde Türkiye’de yaşıyoruz. Muhalefetin mandacı kesimi ilkin, halen devam eden, milli ve yerli firmaların ürünleri için boykot çağrısı yaptı. Bu arada Türkiye’nin tüm ticaretini hedef alan bir günlük tüketim boykotu da denediler ama sonuç alamadılar. Her iki eylem de normalde meşru ve hukuka uygun demokratik bir eylem olan boykotun emperyalizm ve mandacı işbirlikçileri eliyle bir operasyon aracına dönüştürülmesinin somut kanıtıdır.
Emperyalist bir proje olarak geliştirilen yeni nesil eylemler şu özellikleri taşır:
Birincisi olağan şartlarda demokratik eylem kabul edilen toplantı, gösteri yürüyüşü, protesto, boykot ve kişilerin bireysel veya kolektif her türlü kendilerini ifade etme imkânlarını meşru hedef ve amaçlardan kopartarak deforme etmek.
İkincisi deforme edilmiş demokratik eylem imkânlarını demokrasi hukukunu ihlal eden araçlara dönüştürmek yani kasti olarak hukuk dışı eylemler olmasını sağlamak.
Üçüncüsü bu eylemlerle kaos ortamı oluşturmak, toplumda devlet zaafı ve yönetilemezlik algısını hakim kılmak.
Bakan Bolat’tan boykot çağrısına tepki: Bugün ekonomiye sahip çıkma günü
HUKUK İHLALİNE DAYALI EYLEMLER
Hukuk ihlaline dayalı yeni nesil eylemlerin başlıcaları ise şunlardır:
- Bir kısım genci kitle gücü olarak kullanmaya çalışan, sembolizmle desteklenen üniversite ve sokak eylemleri ile vandalizm.
- Milli ve yerli firmaları hedef alan siyasi amaçlı ekonomik ve ticari boykot.
- Tüketicinin tüm ekonomiyi hedef alan siyasi amaçlı alışveriş boykotu (tüketim boykotu).
- Genel ekonomik faaliyetin siyasi amaçlı olarak ülke çapında durdurulması.
Global merkezlerin başka hukuk dışı eylem tarzları geliştireceği de ihtimaldir.
Tüm bu yeni nesil emperyalist proje eylemlerin görüntüde hak ve adalet dili olsa da hedef meşru talepler ifade etmek, amaç bir hakka ulaşmak değildir.
Hedef sosyal, siyasi ve ekonomik bir kaos çıkarmaktır. Amaç küresel emperyalizme ve neoliberal politikalara hizmet edecek bir yönetimin işbaşına gelmesini sağlamaktır.
DEMOKRASİ HUKUKUNA SAHİP ÇIKMAK
Demokratik siyaseti, demokratik görünümlü yıkıcı neoliberal siyaset tarzına karşı korumak bugün milli devletlerin tam bağımsızlık mücadelesinin önemli bir parçası haline gelmiştir. Bu mücadele ancak demokrasi hukukuna sahip çıkılarak ve emperyalist proje olan yıkıcı eylemlere karşı güçlü tedbirler alınarak verilebilir.
Ülkemiz için kaos dileyen dış ve iç hainler bilsin ki Türkiye, emperyalizm ve işbirlikçilerinin her türlü operasyonuna karşı bugün çok daha güçlüdür ve hiç bir emperyalist oyuna asla geçit vermez.