Fransa, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un erken seçim kararı almasının ardından derinleşen bütçe kriziyle çalkalanıyor. Başbakan Michel Barnier hükümeti, güvenoyu tehdidiyle karşı karşıya kalırken, muhalefetin sert tepkisi ülkede siyasi gerilimi tırmandırıyor. Özellikle aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi’nin (RN) lideri Marine Le Pen, hükümeti devirmek için gensoru önergesi verebileceklerini açıkladı.
BÜTÇE KRİZİ NASIL BAŞLADI?
Macron’un erken seçim kararı, Fransa’daki siyasi dengeyi alt üst etti. Sol koalisyonun seçimlerde daha fazla oy almasına rağmen, Macron’un merkez sağdan Michel Barnier’i başbakan olarak ataması, sol muhalefetin öfkesini artırdı. Krizin fitilini ateşleyen asıl gelişme ise Ulusal Meclis’te sosyal güvenlik bütçesinin görüşüldüğü oturumda yaşandı. Başbakan Barnier, bütçe tasarısını milletvekillerinin onayına sunmadan Anayasa’nın 49’uncu maddesini işleterek meclisten geçirdi. Bu hamle, muhalefeti ayağa kaldırdı.
LE PEN 2 ARALIK’A KADAR SÜRE VERDİ
Le Pen, özellikle elektrik fiyatlarındaki vergi artışı konusundaki taleplerinin karşılanmadığını belirterek, Barnier’ye hükümeti devirmek için gensoru önergesine destek verecekleri tehdidinde bulundu. Başbakan Barnier ise aşırı sağın taleplerine karşı geri adım atarak vergi artışını geri çekti. Ancak bu adım bile muhalefetin tepkisini dindirmeye yetmedi. Le Pen, taleplerinin karşılanması için hükümete 2 Aralık’a kadar süre verdi.
MATIGNON SARAYI'NDA KRİZ DERİNLEŞİYOR
Barnier, siyasi tabiriyle “Matignon Cehennemi” olarak anılan zorlu bir döneme girdi. Fransa genelinde çiftçilerden taksicilere kadar farklı kesimlerin protestolar düzenlemesi, hükümet üzerindeki baskıyı artırdı. Güvenoyu oylamasının yarın Türkiye saati ile 18:00’de yapılacağı duyuruldu. Oylamanın sonucunda Barnier’nin görevden düşürülmesi yüksek ihtimal olarak görülüyor. Bu durumda Macron, geçici bir hükümet atamak zorunda kalacak.
TARİH TEKERRÜR EDİYOR
Fransa daha önce de vekil hükümet yönetimine tanık olmuştu. Anayasa gereği vekil hükümetin yetkileri “güncel meselelerle” sınırlı kalırken, yeni yasa veya kararname çıkarma yetkisi bulunmuyor. Maaş ödemelerini yapabilse de bu yönetimin ülkeyi uzun süre idare edemeyeceği belirtiliyor.
BÜTÇENİN GELECEĞİ BELİRSİZ
Uzmanlar, Barnier hükümetinin düşmesi halinde 60 milyar dolarlık vergi artışı ve harcama kesintisini içeren bütçe tasarısının rafa kalkacağını belirtiyor. Macron’un yeni bir başbakan atayıp, parlamentoya yeni bütçe tasarısı sunması durumunda bile, bu tasarının 2025 yılına kadar kabul edilmesinin zor olduğu vurgulanıyor. Geçici hükümetin ise 19 Aralık’a kadar özel bir bütçe teklifi sunma ihtimali bulunuyor. Ancak bu senaryo gerçekleşirse, Macron’un siyasi kariyerinin ciddi bir tehlike altında olacağına dikkat çekiliyor.
MACRON’A İSTİFA ÇAĞRILARI ARTIYOR
Hem sağ hem sol kanattan bazı siyasetçiler, Macron’un 2027’de sona erecek görev süresini tamamlamadan istifa etmesi gerektiğini dillendirmeye başladı. Yeniden cumhurbaşkanı adayı olamayacak olan Macron’un üzerindeki siyasi baskının her geçen gün arttığı ifade ediliyor. Fransa’nın içinde bulunduğu bu kriz, sadece bütçeyi değil, ülkenin siyasi geleceğini de derin bir belirsizliğe sürüklüyor