Armağan Çağlayan'ın sunduğu Sorgusuz Sualsiz programına konuk olan Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, merak edilen sorulara yanıt verdi. Erbakan'ın açıklamasından öne çıkanlar şu şekilde:

CUMHUR İTTİFAKI'NDAN NEDEN AYRILDI?

14 Mayıs'ta 5 milletvekili çıkardık Meclis'te. 1,5 milyon civarında oy aldık. Yerel seçimlerde de bu oy oranını ikiye katladık. Türkiye ortalaması yüzde 7'ye çıkardık. Yüzde 30 yerde yüzde 20'in üzerinde oy almışız. Kısa sürede hızlı ivme yakaladı.

AK Parti ile ittifak yaparken "İlkelerle hareket ediyoruz. Bakanlık vs vermişsiniz, konu bu değil. Milletin derdine deva olalım. Bunun için de mutabakat imzalayalım. İktidar olursak da bu mutabakat metnini uygulayalım" dedim. Ama 8-10 aylık süreçte bu mutabakat metni ile ilgili hiçbir adım atılmadı.

"CUMHUR İTTİFAKI İLE SİYASETEN BİRLİKTELİĞİMİZ KALMADI"

Bir de İsrail ile ticaret konusu vardı. Ticaretin kesilmesini istedik. Hem teşkilatımız hem de milletimiz yerel seçimlerde tek başımıza girmemizi istedi. Mayıs seçimlerinde de yerel seçimlerde de aldığımız kararlardan pişman değiliz. Cumhur İttifakı ile siyaseten birlikteliğimiz kalmadı. Doğru olan bir durum olursa onun yanında yer alırız. Biz çoğu önergede muhalefet tarafında yer aldık. Ama AK Parti'nin önergesine evet dediğimiz ya da muhalefetin önergesine hayır dediğimiz oldu. Önemli olan doğru işin yapılmasıdır. Şu an bu çizgimizle devam ediyoruz. İktidarın her yaptığına doğru ya da her yaptığına yanlış dediğinizde inandırıcılığınız kalmıyor.

ERKEN SEÇİM MÜMKÜN MÜ?

Bunun tartışılmasını istedik. Ekonomide Mehmet Şimşek başa geldi ve enflasyon yüzde 100 arttı. Faizler yüzde 8,5'tan yüzde 55 seviyesine geldi. Akaryakıt da yüzde 100 arttı. Rakamlar ortadayken başarısız olan ya da başarılı olmaya yönelik görünümü olan bir ekonomi yönetimine onay vermemiz mümkün değil. Tüm dünyada pandemi sonrası gıda maliyetleri düşerken Türkiye'de kademeli olarak arttı.

Şu an Rusya'da enflasyon yüzde 7,8, bizde TÜİK'e göre yüzde 75. Rusya, savaşta olan bir ülke. Türkiye ekonomisi için açıklama yaparken "Rusya-Ukrayna Savaşı var" deniliyor. Rusya'da bile rakam bu. TÜİK rakamına göre bile Avrupa'da enflasyonda birinciyiz. 

"ERKEN SEÇİMİ İKTİDAR VE MUHALFET DÜŞÜNMELİ"

2025 sonu veya 2026 ilkbaharı için erken seçim olmalı mı? Bunu iktidar ve muhalefet şapkayı önüne koyup düşünmeli. Seçimin de ekonomik bir maliyeti var. Ama büyük sıkıntıdan kurtulmak için buna da bir miktar katlanmak gerekir diye düşündüm. Hasta olan bir çocuğun iğne olmamak istemesi gibi bir durum söz konusu. 

YRP SOKAK HAYVANLARI YASASINA "EVET" Mİ DEDİ?

Biz bu yasaya çekimser kaldık. İlk hali ile katliam yasasıydı. Son halini görmek istedik. Bizim inancımızın temeli tüm canlılara şefkat ve merhamettir. Bir hayvanın canını sebepsiz yere almak büyük günahtır. Hayvanları öldürmelerini tasvip etmiyoruz. Ama kanser olmuş hayvanlara itlaf edilmesine evet de diyemedik, hayır da diyemedik. 

SOSYAL MEDYA KAPATILMALI MI?

Asıl kapatılması gereken İncirlik Üssü'dür. Amerika'nın doğrudan üssüdür.İsrail'e bilgi sızdırılmadığını mı düşünüyorsunuz? Amerika'da Netanyahu alkışlandı. Biz Amerika ile savaşalım demiyoruz ama İncirlik Üssü kapanmalı. Bunu rahmetli Erbakan Hoca yapmıştı.

Bir platform toplumsal düzen ve ahlakı bozma durumuvarsa, terör propagandası varsa, en doğal hak olarak kapatılmalı. Yani sosyal medya milli güvenliği tehdit ediyorsa kapatılabilir. Milli sosyal medya platformları ile buna çözüm bulunabilir. Zaten VPN ile erişim sağlanabilityor. Dediğim gibi İncirlik Üssü ve Kürecik'teki Radar Üssü kapatılmalı.

SEÇİM OLSA CUMHUR İTTİFAKI'NA KATILIR MI?

Bugün bir seçim olsa YRP tek başına seçime girer. Rakamlar ortada, ekonomi ortada. Emekliye zam yapılamıyor. "Tasarruf yapılacak" deniliyor, kamu işçilerinden ve belediyelerden tasarruf yapılmak isteniyor. Tasarrufta da önce millet demek yerine önce imtiyazlılar. Kaynak aktarılmak istenince de önce millet yerine önce imtiyazlılar deniliyor.

1,65 trilyon vergi muafiyeti sağlanan imtiyazlılar var. Çarpık ve adaletsiz bir düzen var. Bunu yapamayacakları 22 yılda ortaya çıktı. 14 Mayıs'ta bir zeytin dalı uzattık. Bu iyi niyetimiz karşılık bulamadı. Emekli, memur, işçi, çiftçi perişan durumda.

FAİZDEN NASIL KORUNMALI?

Bizim faizi düşürme veya yükseltme konusunda bir düşüncemiz yok. Faizci bir kapitalist düzen içindeyiz. Faizle bu şekilde oynamak dengeleri alt üst ediyor. Faizden korunmak istiyorsanız borçlanmayacaksınız. Faiz orada duruyorsa dursun. Devlet denk bütçe oluşturmalı. Gelir ve gider dengesi oluşmalı. Dolayısıyla faiz olmayacak. Vatandaşın da refahı ve asgari ücreti yükseltilerek borçlanması önlenmeli. Vatandaşın bankaya borcu bu parti iktidardayken 6,6 milyardan, 3,5 trilyona geldi. Vatandaş borç içerisinde. Faiz yükseltilince üretim kalmıyor, işsizlik başlıyor. Geçen senenin ilk 7 ayına göre bu sene açılan işletmelerde düşüş var. Sanayide üretim kapasitesi de düştü. Yüzde 55 faiz ile kimse yatırım yapmak istemiyor. Faiz indirmek, Merkez Bankası başkanı değiştirmek, Ekonomi Bakanı değiştirmekle olmuyor. Borçlanmanın önüne geçilmeli. Borçlanınca işletmeler ve vatandaşlar faize batıyor.

6'LI MASADAN DAVET ALDI MI?

Aramızda herhangi bir görüşme olmadı. Bir ilişki kurulmadı. Bir teklif de gelmedi. En büyük ortak CHP idi. Onların da talebi olmadı. Saadet Partisi ile ilgili miydi, bilmiyorum. Ama 6'lı masaya da eleştirimiz oldu. Ortaya koydukları ile düzelmek mümkün değildi.

YRP BELEDİYELERİNE HACİZ GELDİ Mİ?

Henüz gelmedi ama ödenecek borçlar var. Belki YRP belediyelerine de haciz de gelir. Ama SGK'nın toplam alacağının yüzde 10'u kadar belediyelerde. Diğer kısım bitti de muhalif partilerin SGK borcunu tahsil etmek mi kaldı? Neden? Çünkü belediyeler AK Parti'den çıktı, muhalefete geçti. "Başaramadılar, hizmet yapamıyorlar" denilsin isteniyor. Bu hem o belediyenin partisini hem de o başkanı seçmiş halkı cezalandırmaktır. Çünkü belediye halka hizmet götüremeyebilir.

İktidar 22 yıldır artık yoruldu, yıprandı. Bir değişimin olması gerektiği ortada. Halktan da bu talepleri görüyoruz.

SİYASETTE YUMUŞAMA DÖNEMİ

Siyasette yumuşamayı, kutuplaşmanın ortadan kalkmasını olumlu karşılıyoruz. Tüm partiler birbiri ile görüşebilmeli. Ama iktidar tarafından başka amaçlar var. CHP ile anayasa yapıp, parlamenter sisteme dönüp yeniden Erdoğan'ın seçilmesi isteği var. Ama bunlar duyumdan ibaret. 

Şu an iktidarın MHP ve BBP ile 40+1'i bile bulması mümkün değil. İktidarın 40+1 isteği yönünde söylentiler de vardı. O bile mümkün değil. Erdoğan tekrar seçilemeyeceği için parlamenter sisteme dönüş isteği var. Özel'in Başbakan, Erdoğan'ın ise yeniden Cumhurbaşkanı olma planı olabilir. Bu da muhtemel görünüyor.

"İKTİDARA ANAYASA TASLAĞIMIZI SUNDUK"

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile anayasa görüşmesi yaptık. Ama bize herhangi bir taslak sunulmadı. Biz bir taslak sunmak istedik ve iktidara bunu sunduk.

Başkanlık sistemini şu hali ile Türkiye'ye uygun bulmuyoruz. İyileştirilmiş ya da demokratikleşmiş bir sistem önerisinde bulunduk. Halk yine cumhurbaşkanını seçebilir. Ama üst düzey atamalar için Bakanlar Kurulu olmalı. İkili imza olabilir. Yani hem Bakanlar Kurulu hem de Cumhurbaşkanı imzası.

Doğrudan yeniden parlamenter sisteme dönme, başbakan ve cumhurbaşkanı olması değil, bu sistemde iyileştirilme yapılmalı. Her atamanın tek bir kişinin yetkisinin olmasının ortadan kaldırılması, Meclis'in güçlendirilmesi ve Bakanlar Kurulu kurularak imza yetkisinin olması gerekir. Cumhurbaşkanı kararlarının çerçevesinin sınırlandırılması gerekir. 

MÜLTECİLER GERİ DÖNMELİ Mİ?

Bülbülü altın kafese koymuşlar ille de 'Vatanım' demiş. Biz Suriyeli kardeşlerimize elimizden geleni bugüne kadar yaptık. Milyarlarca lira harcandı. Gerekirse Esad rejimi ile görüşülmeli. Orada savaş bitti. Esad orada toprakların yüzde 80-85'ini aldı. Savaşın en kızgın döneminde onları ağırladık. Şimdi ise bir anda olmasa da kademeli olarak onurlu şekilde vatanlarına dönmelerini sağlamak. 

Dönmemelerinin bir sakıncası da şu, dünya siyonizminin önde gelen isimlerinden Saros, ilginç şekilde mülteciler Türkiye'de kalsın diye ısrar ediyor. O bir şeyde ısrar ediyorsa bir bit yeniği vardır. Orada PYD/YPG asıllı bir terör devleti kurmak istemeleridir. Arap ve Sünniler dönerse bu plan sekteye uğrar.

"YENİ MÜFREDAT ACELEYE GETİRİLDİ"

Yeni müfredata baktık. Milli ve manevi değerlere ağırlık vermelerini olumlu buluyoruz. Ancak önümüzde problemler var. Öncelikle bu iktidar 22 senede 9 Milli Eğitim Bakanı ve 16 sistem değişikliği yaptı. Yani hemen hemen her iki senede bir MEB değişmiş demek. Böyle istikrarsız geçmişe sahip oldukları için bu attıkları adımla ilgili sonuç çıkıp çıkmayacağı şüphesidir. 

Diğer yandan da ailesinden kopuk şekilde başka yerlerde olan eğitmenler var. Böyle bir kadro var. Diğer yandan 70 bin öğretmen açığı var. Diğer yandan aceleye getirildi. Eğitmen ve akademisyenlerle görüşüp, istişare edilmeliydi. Kaliteli eğitim için kaliteli öğretmen lazım. Üniversitelerde kaliteli öğretmen müfredatı gerekli. Diğer konu da mesleki ve teknik eğitim problemi. Bugün 25-26 yaşında diplomalı ama mesleksiz, işsiz bir nesil var. Bu sorunun nasıl çözüleceğine dair bir program yok. Ahlak konularını din üzerine, milli ve manevi değerleri de ınkılap üzerine yapmışlar. 

28 ŞUBAT DÖNEMİNDE ERBAKAN NE ANLATTI?

28 Şubat döneminde 18 yaşındaydım. Dış güçlerin etkisi ile operasyon yapıldığını söylüyordu. Televizyonlarda da bunu ifade etti. 

"MÜSLÜMAN ÜLKELER GAZZE İÇİN İRADE KOYMALI"

Müslümanlar arasında birlik olmalı. Gazze için ortak irade koymalı. Bir Arap dışişleri bakanı bile İsrail'i haklı görebiliyor. 

6'LI MASA NEDEN DAĞILDI?

Tabanları arasında geçiş olmayan partiler bir araya gelmişti. Bir arada uzun süre kalmaları mümkün değildi. Bu sistem devam etseydi yeni ittifaklar konuşulacaktı. 40+1 gündeme gelirse azınlığın iktidar olması demek. 50+1'de de ittifaklar konuşulacaktır. Parlamenter sisteme dönülürse bunlara gerek kalmayacak. Seçim öncesi geniş kapsamlı ittifaklara gerek kalmayacak. 

"BÜLENT BEY İLE GÖRÜŞÜYORUZ"

Babamın arkadaşı Bülent (Arınç) Bey ile görüşüyoruz. Vakfımıza hayırlı olsun ziyaretinde bulunmuştu. Biz de iade-i ziyarette bulunduk. Zaman zaman görüşmelerimiz devam ediyor.

"ÖZGÜR ÖZEL İLE GÖRÜŞMEK İSTİYORUZ"

Bayramda bayram tebriği için aramıştı. Geçen bayramda da biz aradık. Müsavat Bey ile görüştük. Özgür Bey ile de randevu alıp görüşmek istiyoruz. 

TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ YENİ ANAYASADA MI?

Evet. Ama bu tartışmaya odaklanıp asıl konu olan ekonomiden uzaklaşmak doğru değil. Var olan sistemde iyileştirme de yapılabilir. 1,4 milyarı KKM'ye vermek yerine emekliye verebilirsiniz. CHP'nin etkisi de var. Çünkü onların desteği gerekiyor.