Kış mevsimiyle birlikte artan grip vakalarına karşı antimikrobiyal özellikleriyle öne çıkan sirke, uzmanların radarında. Gıda mühendisleri Berna Portakal ve Engin Akçelenk’in katılımıyla düzenlenen basın toplantısında, doğal sirke üretiminin püf noktaları ve taklit ürünlerden korunma yöntemleri ele alındı. Sirke üretiminde geleneksel yöntemlerin önemine değinilen etkinlikte, doğal fermantasyon süreci ile kaliteli sirkenin nasıl elde edildiği detaylı bir şekilde anlatıldı.
SİRKE İHRACATI 1.5 MİLYAR DOLAR
Dünya sirke ihracatının 1,5 milyar dolar olduğu belirtilirken, Türkiye’nin 30 milyon dolarlık ihracat ile ilk 30’da bile yer almadığı vurgulandı. Bu düşük rakamın en büyük nedeninin tağşiş ürünler olduğu ifade edilirken, Sirke Üreticileri Derneği’nin (SirkeDer) sektör standardını yükseltmek için çalışmalar yaptığı belirtildi.
SİRKE NASIL AYIRT EDİLİR?
Gerçek bir sirkenin doğal tat ve aromalar sunduğunu belirten uzmanlar, taklit ürünlerin kimyasal bir yakıcılık ve yapay aroma içerebileceğine dikkat çekti. Evde yapılan sirkelerin profesyonel analizler olmadan kalitesi garantilenemezken, yanlış oranlarda alkol ve şeker içeriği nedeniyle meyve şarabına dönüşebileceği uyarısı yapıldı.
İÇİNE BEYAZ SİRKE KARIŞTIRIYORLAR
Sirkedeki en büyük iki problemin taklit ve tağşiş olduğunun altını çizen Kemal Kükrer Kalite ve Ar-Ge Müdürü Gıda Mühendisi Engin Akçelenk ise, “Gerçek meyve sirkesinin içine maliyeti daha uygun olan beyaz sirkenin karıştırılması ile yapılan hileye tağşiş, doğrudan doğruya sentetik asetik asitin sulandırılması ile elde edilen sahte ürüne ise taklit diyoruz. Profesyonel laboratuvarlarda uzman personel ve ekipman olmadan bunu kesin olarak ayırt edebilmek maalesef çok mümkün değildir. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, örneğin geleneksel fermantasyon yöntemiyle ürettiğimiz bir elma sirkesini yudumladığınızda sirkenin karakteristik doğal asidik tadında, elma suyunun lezzetini rahatlıkla hissedersiniz. Ancak taklit ya da tağşiş olan ürünlerde hem bu tat/aroma hissedilmez, hem de taklit ya da tağşişin boyutuna bağlı olarak boğazda kimyasal sentetik bir yakıcılık hissedilir. Tüketicilerimizin taklit / tağşiş ürünü bu şekilde tat yoluyla bir nebze olsa da ayırt edebilmeleri mümkün.” diye konuştu.
SADECE SAĞLIK İÇİN ETKİLİ DEĞİL
Sirkenin sadece sağlık değil, gıda israfını önleme konusunda da önemli bir rol üstlendiği belirtildi. Sirkenin antimikrobiyal özelliklerinin gıdaları koruyarak israfı azaltmaya yardımcı olduğu vurgulandı. Ayrıca, düzenli sirke tüketiminin bağışıklık sistemine destek olabileceği, kilo yönetimine yardımcı olabileceği ve vücuda birçok besleyici öğe sağladığı aktarıldı.